Tesisat Dergisi 197. Sayı (Mayıs 2012)

GÖRÜNÜM 17 Tesisat Dergisi Sayı 197 - Mayıs 2012 İmar için onaylar imar yasaları gereği yapılmalı hiç bir şekilde tasarımcı tercih ve seçimlerine müdahale edilmemelidir. Aksi halde müellif; pro- jeyi inceleyenin elinde oyuncak olabilir. Yapı denetim kuruluşlarının bağımsız, yetkili ve sorumlu olması gerekir. Ayrıca konularında uz- man olmaları zorunludur. Bu da çok zor oldu- ğundan müelliflerin sorumluluk belgesi imzala- maları uygulamada projeyi sadece müellif veya o sorumluluğu yüklenen müşavirin yüklenmesi ile mümkündür. “ “ isteklerine tamamen karşıyız. Nitekim oda yazısının sonunda proje meslek denetiminde mekanik tesisat sınıfına göre sabit denetim ücreti uygulamasına geçilecektir sözü, sorunu bir nebze çözüme yöneltmektedir. Bu konu yıllarca oda ile tasarımcılar arasında sorun olmuştur hatta bazı meslektaşlarımkonuyu mahkemeye kadar götürmüştür. Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki projelerin imar kanun ve yönetmeliklerine, imar yasaları genelgelerine, şartname ve standartlara uygunluğunu sağlamak müellif sorumluluğundadır. Bu nedenle tetkik edenlerin projeye bu yönden incelemesi ve not düşerek sorumluluğun müellife ait olduğunu belirtmesi yeterlidir. Ayrıca gerekli formalite de müellif beyanı ve taahhüdü yeterli sayılmalıdır. İmar için onaylar imar yasaları gereği yapılmalı hiç bir şekilde tasarımcı tercih ve seçimlerine müdahale edilmemelidir. Aksi halde müellif; projeyi inceleyenin elinde oyuncak olabilir. Her şeyin başında müellif ile projeyi inceleyenin uzman olması gerekir. Amerika’da projeyi müellif adına imara sunanmüşavirler uzman ve sorumlu profesyonellerdir. Bizdeki yapı denetim kuruluş- larından çok farklıdırlar. Amerika’daki görevliler imara bağlı yetkililerdir ve sorumludurlar. Diğer taraftan yapıların yapı denetim kuruluşları tarafından incelenmesinde önemli yanlışlıklar görülür. Öncelikle bu kuruluşlar her konuda uzman değildir. Sadece deprem sorunlarında bilgilidir. Bu kuruluşta görev yapan makina mühendisleri ısıtma dışında havalandırma, klima, sıhhi tesisat, otomasyon ve özel tesisat konularında uzman sayılmazlar. Uzmanlık belgesini taşıyan kimselerde bilgi ve deneyim şüphe götürür. Bu anlamda yapı denetim ku- ruluşlarını zemin etütleri ve deprem yönünden sınırlı tutmalı, diğer konuları, otomasyon, enerji, bahçe sulama, özel tesisat, medikal gazlar ve benzeri ihtisasları ilgili uzmanlara bırakmalıdırlar. Yapı denetim kuruluşları yeterli uzmanlığı ka- zanmış sayılmazlar. Ayrıca hizmet bedellerini müteahhitten almaları yanlıştır. Onları imar için aracı yapmak, ayrıca ihtisas konularında müşa- virleri, ihtisas derneklerini, sigortalı yetkililerini devreye sokmak gerekir. Bu doğrultuda gerekli önlemler alınmadığı takdirde yasa değişimleri ile sorun çözülemez. Özellikle mesleğin ihtisas örgütü TTMD ve Meslek Odalarını devre dışı bırakmak büyük yanlışlıklara yol açacaktır. Normal olarak meslek odaları biz meslektaşların kamu kurumu niteliğinde bir örgütüdür. Odalar güçlü olmalı ve politika ile uğraşmamalıdır. Bu takdirde ben sesimi ancak oda kanalı ile duyurabilirim. Eğer oda üyelerinin hizmet alan- larındaki yetkilerini farklı şekilde değerlendirirse bu yanlış bir uygulama olur. Nitekim son 10 ila 15 yıldır oda ile bu sorunlarımız bulunmakta idi. Bugün hükümetin kararı ile yönetmelik değişikliği kararı olmuş odanın yetkileri kaldı- rılmıştır. Buna karşın yapı denetim kuruluşları yetkilendirilmiştir. İleride ne gibi sorunlarla karşılaşırız bilinmez ise de bu kuruluşların meslek odalarından faklı olmayacağı aşikardır. Ayrıca onların hizmet bedelleri sınırlı, uzmanlık alanları yeterli değildir. Bu anlamda ileride büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağımız görüşündeyiz. Öncelikle yapı denetim kuruluşlarının bağımsız, yetkili ve sorumlu olması gerekir. Ayrıca konu- larında uzman olmaları zorunludur. Bu da çok zor olduğundan müelliflerin sorumluluk belgesi imzalamaları uygulamada projeyi sadece mü- ellif veya o sorumluluğu yüklenen müşavirin yüklenmesi ile mümkündür. Bu doğrultuda konunun basitleştirilmesi aşağıdaki yöntemle mümkün olabilir. Projeci konusunda uzman ve projesini yaptığı işin ve sorumlusu olmalıdır. Tesisat türüne göre bu sorumluluğu alıp projeyi yapan mühendisler konuyu inceleyen ve onaylayan kişilerden daha iyi bilirler. Ancak bu anlamda taahhütte bulunan projecinin dış ülkelerde olduğu gibi yapabilirlik sigortası olmalıdır. Dolayısıyla yatırımcı kuruluş projeyi ilgili tüm konu ve mevzuat yönünden bağımsız bir müşavirlik kuruluşuna incelettirebilir. Böylece imar onayını almış projenin yetkili ve sorumlusu belirlenmiş sayılır. Enerji Kimlik Belgesi, Enerji Performansı Yönetmeliği gibi tüm disiplinleri ilgilendiren konular mimar yönetiminde işi yüklenen yetkililer tarafından yapılmalıdır. Ancak dikkat edilecek husus, Bürokrasinin Azalması ve İşlemlerin Basitleştirilmesi Yüzlerce paftadan ibaret bir projenin akordiyon şeklinde basılmasının nedeni olan “Onay” im- zası yazılı (tek sayfa) bir kağıda atılsa ne olur? Hiç bir şey! Dolayısıyla akordiyon baskı işlem- lerin basitleştirilmesi gibi görünse de bir kağıda proje adının yazılıp imzalanması bürokrasiyi azaltır. Benzer tarzda proje değişiklikleri, ufak revizyonlarda bile birçok sakıncalar doğurur. Projelerin vize işlemlerinde aynı sorunları getirir. Hali hazırda vize için proje müellifi odaya baş- vurur, proje şeklen incelenir, durum sicil belgesi verilir. Bu işlem en az 3 günü alır. Benzer tarzda yapı denetim kuruluşları da bu prosedürü takip ederek sonuçlandıracaktır. Ancak Muhalif Parti- lerin belediyeleri bu anlamda meslek odalarına büyük yetkiler vermiştir. Odalar bu yetkileri de- neyimsiz elemanlara kullandırır. Öyle ki projeniz yeni yönetmeliğe uymuyor diye geri çevirebilir bunun bir çok örnekleri mevcuttur.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=