Tesisat Dergisi 197. Sayı (Mayıs 2012)
SÖYLEŞİ 106 Tesisat Dergisi Sayı 197 - Mayıs 2012 Ahmet Telatar Panasonic Genel Müdürü “Panasonic olarak 2018 yılına geldiğimizde kendi sektörümüzde ‘en çevreci fikirler üreten ve uygulayan marka olma’ sözümüz var. Bu da çevreye verdiğimiz önemi gösteriyor.” itibarıyla Türkiye’de klima pazarının büyüklü- ğü 1,5 milyar doları buldu ve Türkiye pazarı henüz doymuş bir pazar değil. Genç nüfus ve yeni konut projeleriyle Türk klima pazarı ciddi potansiyel vaat ediyor. Türkiye’de 2009 yılında 600 bin adet klima ve 2010’da 722 bin split klima satılırken, bu rakam 2011’de 950 bini buldu. 2012’de hem Türkiye’deki klima pazarının büyüyeceğini hem de pazar- da Panasonic klimalarının payının artacağını düşünüyoruz. Panasonic Türkiye Klima Pazarlama Müdürü Melis Bozoğlu Günaçar Klima konusunu biraz daha açabilir miyiz? Klimaya ürün gamına geçen sene oda tipleriyle başladık. Senenin ortasına doğru ticari tipleri (kaset tipleri, kanallı tipler) getirdik ve satışına başladık. Bu sene içinde VRF ürün gamı ve Air- to-water’lar geldi ve satışına başlandı. Aynı zamanda bu sene mini VRF ürünlerimiz de ürün gamında hazır bulunuyor. Panasonic’in bünyesinde bulunan klima ürün gamı Türkiye için de mevcut. Panasonic klimaları, Panasonic’in hayatı ko- laylaştıran ve çevreyi koruyan ürünler sunma anlayışını yansıtıyor. Genişleyen ve yenilenen ürün yelpazesiyle ev ve işyerlerinde ideal hava koşullarını yaratmak isteyenlere etkili çözüm- ler sunuyoruz. Özellikle Air-to-water (havadan suya ısı pompası) kombine ürünümüzle bu yıl Türkiye ısıtma soğutma sektöründe fark ya- ratacağımıza inanıyoruz. Önümüzdeki üç yıl içinde pazar payımızı çift haneli rakamlara çıkarmayı hedefliyoruz. Panasonic’in tüm ürün kategorileri Türkiye’de mevcut. Fakat ürün gamında buraya uygun olmayan ürünler yok. Örneğin; Split ürün gamında Kuzey ülkelerinin iklim şartlarına uygun ürünler var, onları buraya getirmeye gerek duymuyoruz. Ama kategori olarak hepsinin mevcut olduğunu söyleye- biliriz. Dağıtım kanalınızdan bahseder misiniz? Bir yıl önce sıfırdan başladık ve özellikle Ege ile Akdeniz Bölgesi’nde çok iyi yapılandık. O bölge- lerde bir yıl önce ilk bayimizi açtık ve yaklaşık bir yıl içerisinde 50 tane Panasonic tabelalı satış noktasına ulaştık. Yıl sonuna kadar satış nokta- larını 100’e çıkartmayı hedefliyoruz. Bu nokta- ların hepsinin profesyonel klimacılar olduğunu belirtmek isteriz. Onları da en iyi şekilde hem pazarlama hem satış hem de promosyon odaklı desteklemeye çalışıyoruz. Özellikle buna yatırım yapıyoruz. Tabii ürün gamımızın genişlemesiyle farklı stratejiler geliştirebiliriz. O bayileri biraz daha Panasonic yoğunluklu ya da diğer ürün ga- mını da satabilecek noktalar haline getirebiliriz. Satış kanalımız ve Panasonic markası arasında çok güzel bir sinerji oluştu. Herkes markaya inanıyor. Panasonic satmak için elimizde iyi bir talep var. Biz de onu besleyerek büyütüyoruz. Satış anlamında geçen yılki hedefleri yakalayabildiniz mi? Geçen seneki hedefleri yakaladık. Bu sene de onun üzerine yüzde 100 ekleyerek satış yap- mayı hedefliyoruz. Yani sene sonunda ikiye katlayacağız. Dediğim gibi satış kanalımız cid- di anlamda geliştiği için ve orada talep olduğu için hedeflerimizi sene sonunda yakalayacağı- mıza inanıyoruz. Panasonic Genel Müdürü Ahmet Telatar Panasonic olarak 2018 yılında 100. yı- lınız tamamlanıyor. Buradaki hedefler konusunda biraz bilgi verebilir misiniz? Panasonic olarak 2018 yılına geldiğimizde kendi sektörümüzde ‘en çevreci fikirler üre- ten ve uygulayan marka olma’ sözümüz var. Bu da çevreye verdiğimiz önemi gösteriyor. Bunu üç aşamada düşünmemiz gerekiyor. Bir; ürün tesislerimizde, İki; ürünlerimizde, Üç; tüketici boyutunda. Üretim tesislerimizde karbondioksit salımını en düşük miktara şu anda çekmiş durumdayız. Hedeflerimizin çok çok ilerisinde gidiyoruz. Ürettiğimiz ürünler çevreye çok faydalı, yararlı ve enerjiyi daha efektif kullanıyor. Örnek verecek olursak; kli- malarımız daha az elektrik harcıyor, televiz- yonlarımız daha az enerji harcıyor, çamaşır makinelerimiz daha az su harcıyor. Bir de işin üçüncü boyutu var ki o hepsinden önemli. İnsanları, tüketicileri daha çevreci olma yö- nünde eğitmek. Bunun için de bizim yine top- luma verdiğimiz bir söz var. Avrupa’da 7-11 yaş arasındaki 100 bin öğrenciyi bu konuda eğitmek. Çünkü inanıyoruz ki ‘ağaç yaşken eğilir’. Bu çocukları çevreci, inovatif fikirler üreten birer birey haline getirmek. Geçen sene Türkiye’de 10 bin öğrenciyi eğit- tik. Bu sene 15 bin öğrenciyi daha eğiteceğiz. Burada elektriği veya kaynakları daha verimli nasıl kullanabilirler bunları öğretiyor olacağız
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=