Tesisat Dergisi 196. Sayı (Nisan 2012)

® ai iWESI 'nin Organizasyon ve Dan1şma Komitesi Toplandi Atık Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi - IWES 2012, 15-16 Kasım tarihlerinde, WOW Convention Center'de, Sektörel Fuarcılık tarafından 4. kez düzenlenecek.IWES 2012 öncesinde konunun uzmanları etkinliğin taslak programını belirlemek için Organizasyon ve Danışma Komitesi Toplantısı'nda bir araya geldi. Oturum başkanlığını TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya'nın yaptığı toplantıda Çevre ve Şehireilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Uluırmak da bir sunum gerçekleştirdi. "Çevre ideolojik Kimliğe Bürünmesi Zararlı" Sempozyum Başkanı ve TBMM Çevre Ko– misyonu Başkanı Erol Kaya IWES 2012'nin bu toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni ederek başladığı konuşmasında hem geçen yılki sempozyumu değerlendirme hem de atık ve geri dönüşüm sektörünün durumunun ve sorunlarının ele alınacağı bir toplantı olması açısından organizasyonda emeği geçeniere teşekkür etti. Kaya konuşmasında, çevrecilik anlayışının topluma aykırı olmakla, hatta toplumun yerleşik değerlerine karşı olmakla eş değer bir imaja büründürüldüğüne dikkat çekti. Kendini çevreci olarak gösteren marjinallerin bununla kalmayıp kendileri dışında bu konuyla ilgilenmek isteyenleri de çevre düşmanı olarak yaftalama gayreti içerisine girdiğini söyledi. Kaya: "Çevre duyarlılığının ideolojik bir kılıfa büründürülmesini çevreye verilecek en büyük zarar ve kötülük olarak gördüğümü belirtmek isterim. Ülkemizde ayrıca çevrecilik adı altında her türlü dönüşüme, değişime, ilerlemeye, kalkınmaya karşı bir zihniyet de türemiştir. Bu zihniyet maalesef çevre kisvesinin arka– sına sığınarak ülkemiz ve vatandaşlarımız için gerekli olan bütün kalkınma projelerinin, yatırımların karşısına çıkan bir anlayışa sahip. Art niyetle her şeye karşı çıkanlarla, samimi çevre endişesiyle eleştirilerini dile getirenler zaman zaman birbirine karışmış durumda– dır. Tepkilerin toptancı anlayışa döndüğünü görüyoruz" dedi. "Çevre Hassasiyetinden Taviz Verme– den Kalkınma Mümkün" Kaya, ayrıca çevre hassasiyetinden taviz 22 Tesisat Dergisi Sayı 196- Nisan 2012 SÜLEYMAN BULAK EROL KAYA Süleyman Bulak Sektörel Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı, Erol Kaya TBMM Çevre Komisyonu Başkanı vermeden kalkınmanın mümkün olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Çevre hassasi– yeti ve kalkınma birbirinin düşmanı değildir. Birbirleriyle paralel yürüyecek bir olgudur. Bu dengeyi tesis etmenin güç olduğunun farkındayız. Körü körüne bir kalkınmacı an– layış içinde almadığımız gibi körü körüne bir çevre fetişizmi içerisinde de değiliz. Biz önce insan diyoruz. insanla ve hayatla dost sürdü– rülebilir kalkınma anlayışıyla hem ülkemizin ilerlemesini hem de çevrenin korunmasına ilişkin dengeleri gözetiyoruz. Geçmiş dönem– de yapılanla bizim dönemimizde yapılanları karşılaştırmakta fayda vardır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok; toplantımızın konusu atık yönetimi ile ilgili yapılanlara baktığımızda aradaki muazzam farkı görmek mümkündür. 1994 yılında istanbul'da çöplerin patladığı ve bundan insanların öldüğü, Haliç kıyısında burnumuzu tutmadan yürüyemediğimiz, bü– yük şehirlerde kışın hava kirliliğinden dışarı çıkılamadığı bir Türkiye'den bugüne geldik. insanların günlük hayatlarını felç edecek kadar büyük çevre facialarının yaşandığı bir Türkiye'den temel sorunları çözülmüş, artık dağ başlarındaki derin vadilerin çevre konularını tartışan bir Türkiye'ye gelmiş durumdayız." "Yaklaşık 60 Milyar Avroluk Yatırım Yapılması Gerekiyor" Makedonya, Hırvatistan, Kırgızistan, Avusturya ve pek çok ülkeyle çevre, doğa koruma ve me– todoloji alanlarında ikili iş birliği anlaşmaları imzalandığını vurgulayan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: "Ortak eğitim, konferans, sempozyum yapılması, toplantılar düzenlenmesi karşılıklı personel değişimi ve bilgi paylaşımı, ortak araştırmalar yapılması da bu anlaşmaların içerisinde yer alıyor. AB muktesabatının çevre faslı ile ilgili düzenlemeler de komisyonumu– zun görüşleri alımının içerisinde bulunuyor. Türkiye bundan sonraki çevrenin korunması faaliyetlerini, doğal olarak AB'nin kabul ettiği modeller doğrultusunda yürütmek zorunda. Ülkemizin kendi şartlarıyla küresel gelişmeleri harmanlayarak özgün bir çevre koruma mo– delini oluşturması yönünde önemli ilerlemeler kaydedildiğinin altını çizmek isterim. 2023 yılına kadar su, atık su, endüstriyel kirlilik ve doğal koruma gibi başlıklar altında yaklaşık 60 milyar avroluk bir yatırım yapılması gerekiyor. Bunun 9buçuk milyar avrodan fazlası da atık sektörü ile ilgili. Bir başka ifade ile çevre konusunda AB standartlarını hayata geçirebilmemiz için Türkiye, gayri safi milli hasılamızın binde 7'si düzeyinde bir yatırımı yapmak zorunda." •

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=