Tesisat Dergisi 196. Sayı (Nisan 2012)
yatırımcı teşviksiz yatırımlara girerken çok bü– yük bir risk alıyor. Özellikle bina sektöründeki yatırımcılar içinde bulunduğumuz sistemde hareket etme kabiliyetine sahip değil. Şu an özel sektörde çok fazla enerji etüdü tale– binde bulunulmuyor ya da bu hizmetin ücretsiz olarak verilmesi isteniyor. Kamu sektöründe ise enerji etüdü ve VAP (Verimlilik Artırıcı Pro– je) hizmeti alımı için ihaleye çıkılıyor, ancak şartnameler ve standartlar yeterli olmadığı için bu tür ihaleleri en düşük fiyatı veren Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketi alıyor. Kompleks iklimlendirme sistemleri bulunan binalar da bile çok düşük bedeller ile sözde enerji etüdü ve VAP çalışmaları yapılıyor ve alınan hizmetin kalitesi de hiçbir şekilde sorgulanmıyor. Kali– teli ve düzgün yapılan işin bir maliyeti vardır. Haliyle düşük bütçeyle yapılan işler ve hazır lanan raporlar amacının çok uzağında kalıyor. Bu açıdan bakıldığında bina sektöründe enerji etütlerinin yapılabilmesi için; enerji yöneticiliği eğitimlerinin kalitesinin artırılması ve kararve– ricilerin bilgilendirilmesi, danışmanlık şirketle ri yetkilendirilirken daha seçici davranılması, gerekli hizmet kalitesinin sağlanabilmesi için en kısa sürede ilgili şartname ve standartların oluşturulması, şirketleri ve verilen hizmetleri denetleyecek bir mekanizma kurulması, uygun olamayan çalışmaların reddedilmesi, kalitesiz iş yapılmasına izin verilmemesi, enerji verimli– liği danışmanlık şirketlerinin desteklenmesi ve özel sektör için en kısa sürede teşvik mekaniz– masının hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bina sektöründe enerji etüdü ça– lışmalarının yaygınlaşması, yapılan çalışmala rın güvenilirliği, üretilen projelerin uygulamaya dönebilmesi ve beklenen tasarruf miktarları nın sağlanabilmesi mümkün olmayacak. Ayrı ca günümüzde enerji verimliliği çalışmalarına ciddi anlamda mali destekler verilmiyor. 114 lesisat Dergisi Sayı 196- Nisan 2012 Şirket yöneticileri de bu yüzden enerji verim– liliği etüt çalışmalarını finansal bir yük olarak görüyorlar. Yürütmelikler ile yöneticilere mec– buriyetler getiriliyor ama denetim sistemi iyi çalışmadığından zorunluluklar uygulanmıyor. Enerji verimliliği danışmanlık şirketlerine de ye– terli destek verilmiyor. Finansal olarak kaynak yaratılması gerekiyor. Bu alanda faaliyet göste– ren birçok şirket var. Aslında öncelikle iş yaratıl ması, daha sonra bu şirketlerin yetkilendirilmesi gerekiyordu. Sadece bu işle uğraşan firmalar için destek alarnamakçok zor bir durum. E. Tuncay: Dünyada enerji verimliliği çalışmala rı önce bireysel ürünlerdie başlatıldı. Tüm birey– sel ürünler bugün artık enerji etiketiyle satılıyor ve doğal olarak insanlarda yüksek verimli yani enerji tüketimi düşük ürünleri tercih ediyor. Benzer durum endüstriyel ürünlerde de bilaha– re kullanılmaya başladı. Endüstriyel soğutma ürünlerinde en fazla enerji tüketen ürün soğut ma gruplarıdır. Enerji etiketlernesi bu ürünlerde de uygulamaya başlamıştır. Eurovent tarafından yapılan istatistiksel çalışmalarda 3 yıllık periyot– ta enerji verimliliği yüksek olan soğutma grubu satışlarında artış kesin olarak gözlemlenmek– tedir. Yani insanlarda artık bu bilinç gelişiyor. ileride bu bilinç sayesinde ürünlerimize rağbetin de çok artacağını düşünüyoruz. Sonuçta Avrupa'da ya da gelişmiş ülkelerde enerji verimliliği alanında yapılan çalışmalar çok daha önceden uygulanmaya başlandı, an– cak biz de bu farkındalık biraz daha geç oldu ve bu geç fark edilen evreye şu an reaksiyon vermeye çalışıyoruz. Dolayısıyla biz de bu sü– reçlerin tam anlamıyla işlerlik kazanabilmesi biraz zamanla olacak diye düşünüyorum. Ni– hayetinde bizim de 2023 yılına kadar koydu– ğumuz %20'1ik bir enerji tasarrufu hedefi var, bunu da gerekli düzenlemeler ve teşvikler ile sağlayabiliriz sanırım. Bir de gelişmiş ülkelerde görüyoruz ki, enerji verimliliği alanında en büyük müşteri, aslında devletin kendisi. ilk müşteri kendisi olduğu için devlet bu anlamda daha teşvik edici düzen– lemeler getiriyor. Dolayısıyla çıta yükseliyor ve herkes bu çıtaya göre ve bu çıtayı daha çok yükseltmek için çalışıyor, çünkü ortada haliha– zırda bir pazar var. Ayrıca ceza ve yaptırımlar dan öte, enerji verimliliği çalışmalarına teşvik getiriliyor. Dolayısıyla sistem ve uygulamalar çok daha işlevsel hale geliyor. Çünkü en iyi yaptırım, teşviktir. Umarım Türkiye'de de bu alanda yapılan teşvikler daha cazip hale gelir. Son olarak eklemek istediğiniz bir hu– sus var mı? M. N. Üstüner: Enerji verimliliği için en önemli konulardan birisi de bina yönetim sistemle– ridir. Eğer binanızı akıllı bir şekilde yönete– miyorsanız verimlilikten bahsetmek çok güç. Yapılan enerji etütleri sonucunda ortaya çıkan verimlilik artırıcı projelerin uygulanması, enerji yönetim sistemleri ile de takibinin sağlanması gerekiyor. E. Tuncay: Bakım ve servis de enerji verimliliği sağlamak açısından çok önemli bir uygulama. Özellikle ölçümlerini yaptığımız split klimalar– da, periyodik bakım yapmanın yüzde 30'1ara varan bir verimlilik sağladığını gördük. Bakım ayrıca cihaziarın ömürlerinin de uzamasını sağlıyor. Müşterilerin bilinçlenmesi anlamında da servis çalışmaları çok önemli bir yere sa– hip. Endüstriyel müşteriler elbette ki bu konu– da daha bilinçli, ancak konutlarda bu konuda daha fazla bilinçlenme yapmak gerekiyor. •
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=