Tesisat Dergisi 194. Sayı (Şubat 2012)

MAKALE bir araya toplandığında önemli miktarda enerji tasarrufu da sağlanmış olacaktır. Sınırlamalar Şekil 1-5 de gösterilen ilişkiler mekanik ısıtma ve soğutma yapılan binalara uygu- lanabilir. Özellikle Şekil 2 ve 3 Fanger’in Öngörülen Ortalama Sonuç (PMV) modelini (1970) uygularken farklı soğutma/ısıtma ayar noktaları sağlamaktadır. Mekanik so- ğutma kullanmayan binalarda, iç ortam sıcaklığı (insanların ne daha fazla soğutma nede daha fazla ısıtma istedikleri sıcaklık), çevre şartlarına ayarlanabilir konfor modeli (de Dear ve Brager, 1998; EN15251, 2007) tarafından da belirtildiği gibi, dış hava sı- caklığının bir fonksiyonudur. Bu ayarlanabilir modele göre ısıl konfor olarak nötr noktalara dış hava sıcaklığının belli bir aralığı içinde pencere açma, giysi seviyelerin ayarlanma- sı ve davranış değişikliği gibi ayarlanabilir eylemlerle ulaşmak mümkündür. Mekanik soğutma tesisatı olmayan binalarda, labo- ratuvar deneylerinin sıcaklıklarda meydana gelen değişmelerin (bu binalarda meydana gelen) simüle edilen ofis çalışmalarının per- formansı üzerine, herhangi bir olumsuz etki işaret etmemesine rağmen (Kolarik ve diğer- leri, 2009), performans üzerine olan etkileri tahmin etmek oldukça zordur. Isıl şartların uyarlanabilir model kullanarak belirlendiği binalarda performans üzerine olan etkiler için daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla beraber, uygulanabilir model tara- fından tanımlandığı şekilde, ısıl konfor ba- kımından nötr durumu çağıran ısıl koşulların maksimum performansı sağlamayabileceği de dikkate alınmalıdır. Bu durum Pepler ve Warner (1968) tarafından gösterilmiş ve aynı zamanda hafif serin ortamın performansı ar- tığını işaret eden Şekil 1 ’de sunulan ilişkiyle de gayet iyi bir şekilde gösterilmiştir. Sonuçlar Yükselen veya çok azalan sıcaklıklarla ifade edilen uygun olmayan ısıl şartlar, çok sıcak veya çok serin ortamın insan performansı üze- rine önemli derecede olumsuz etkileri vardır. Çalışmalar rahat bir serin ortamın ofis çalış- malarının performansı için faydalı olduğunu işaret etmiştir. Kış ve yaz mevsimlerinde aşırı sıcaklıklardan (yüksek veya düşük) kaçınıl- ması ölçülebilir yararlar sağlayabilecektir. Isıl çevreyi EN15251 (2007) standardında belirtildiği şekilde daha düşük kategoride tasarlamak ofis çalışmalarında performans düşmesine yol açacaktır. Daha düşük ka- litede bir iç ortam şartları oluşturmak su- retiyle ilk yatırım ve işletme maliyetlerinde sağlanacak olası tasarruflar ofis çalışanla- rının performanslarındaki düşme ile etkisini kaybedecektir, bu nedenle en üst kategoride iç ortam şartları sağlanması arzu edilen bir durumdur. Bu çalışma İç ortam ve Enerji Uluslararası Merkezi, Danimarka Teknik Üniversitesi ve Çin Ulusal Doğa Bilimleri Vakfı (No.51108260) tarafından desteklenmektedir. Rehva Journal/January 2012

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=