Tesisat Dergisi 194. Sayı (Şubat 2012)

16 Tesisat Dergisi Sayı 194 - Şubat 2012 GÖRÜNÜM İnşaat sektörü için yürürlükteki şartnameler yö- netmelikler ve standartlar eskimiş olup, 1970 Roma Anlaşması ile AB’ye taahhüt ettiğimiz de- ğişim ve adaptasyon geçen 35 yıl süre içinde yapılamamış, AB uyum yasalarına ek yönetme- liklerdeki ikilemler giderilmemiş imar yasa ve yönetmelikler yerel yönetimlerin uygulama ka- rar ve takdirine bırakılmıştır. “ Celal OKUTAN Yapı Teknolojisinde Uzmanlığa Yönelik Eğitim Mekanik tesisat mühendisleri, yapı teknolojisi mühendisliğinin bir bölümünde enerji, çevre, hijyen, sağlık, deprem, yangın, otomasyon, özel tesisat (hastane teknolojisi, gıda, tekstil sanayi, havuz, fittness centre, bahçe sulama ve benzeri) branşlarında mimarlık ve mühendislik ekibi içinde yer alırlar. Bu nedenle yapıda hizmet veren mekanik tesisat mühendislerinin mimari ve ona yardımcı tümmühendislik disiplinlerinin temel ilkeleri hakkında bilgisi olması, ayrıca ülkenin geçerli imar mevzuatını, uygulama şart- larını, üretim koşullarını, toplu yaşam kuralları çerçevesinde örf, adet, kültür, ekonomi, hukuk yönleriyle bilmesi bu alanlarda sorumluluğu alarak hizmet verebilmesi gerekir. Ülkemiz tesisat mühendisleri için bu uygulama- ya dönük yaklaşımda ciddi engeller ve sorunlar bulunmaktadır. Özellikle bağımsız kurumlar ve üniversiteler tarafından bu çerçevede temel eğitim verilmemekte, yaklaşık 60 makina bölümünde ve üniversitelerde multidisipline bir eğitim bulunmamaktadır. Dolayısıyla yapıyı Yapı teknolojisi mühendisliği; inşaat sektöründe; yatırımın başlangıcından işletmeye alınmasına kadar geçen süreçte hizmetine gerek duyulan bir uzmanlık dalıdır. Bu nedenle üniversiteyi bitirip diploma almış mimarlar, inşaat mühendisleri, mekanik tesisat mühendisleri, elektrik mühen- disleri, alt yapı, çevre ve enerji mühendisleri gibi yardımcı disiplin dalları bu uzmanlığa yönelirler. Öncelikle meslek içi eğitimi alırlar, ayrıca usta – çırak ilişkisi, deneyimve uygulama başarısıyla bu düzeye ulaşabilirler. Ancak bu aşamada eksik ve yanlışları önlemek için geçerli yapı standartlarını, yapı kodlarını, imar kurallarını, zorunlu sağlık, hijyen, güvenlik şartlarını uygulamak amacıyla bağımsız, güvenilir kuruluşlardan multidisipline temel eğitim almaları gerekir. Bu zorunluluk tek- nik sorumluluk ve yapabilirlik sigortası nedeniyle; arz ve talep koşullarında tüketici, yatırımcı, kulla- nıcı istek, veri ve güven arayışından kaynaklanır. Birleşik Amerika’da profesyonel mühendisler bu eğitim için 2 yıl lisans üstü düzeyde mimarlık, makina, elektrik ve inşaat bölümlerinin multidi- sipline eğitimi ile almakta, eğitimleri diploma ile sertifikalanmaktadır. Dolayısıyla yapı teknolojisi mühendisliği; inşaat sektörünün yatırım, tasarım, müşavirlik, kalite kontrol, şantiye uygulama, malzeme seçimi, test & kontrol, işletme ve bakım mühendislik ve mimarlık hizmetleri için geçerli kendi içinde ihtisas kollarına ayrılan bir uzmanlık olmaktadır. tanımadan, sektörel teknolojiyi bilmeden sa- dece ısı, hidrolik, aerodinamik dersleri almış meslektaşımızın (ki çoğunluğun bu eğitimi de yetersiz sayılabilir) yapı teknolojisi hizmetlerine diploma yetkisi ile soyunması yetersiz mühen- dislik hizmetine neden olmakta üretimde, teknik sorumluluk alınmadan uzmanlıktan uzak hizmet vermektedirler. Diğer önemli bir husus ülkemizde inşaat sektörü için yürürlükteki şartnameler yönetmelikler ve standartlar eskimiş olup, 1970 Roma Anlaşması ile AB’ye taahhüt ettiğimiz değişim ve adaptas- yon geçen 35 yıl süre içinde yapılamamış, AB uyum yasalarına ek yönetmeliklerdeki ikilemler giderilmemiş imar yasa ve yönetmelikler yerel yönetimlerin uygulama karar ve takdirine bıra- kılmıştır. Dolayısıyla zorunlu standartlarla ilgili deprem, yangın, hijyen, sağlık, fiziksel engelli, çevre, enerji, iç hava kalitesi, sağlık, hijyen, güvenlik, deprem gibi önemli standartlarımız yok sayılabilir. Bu anlamda ülkemizde inşaat sektöründeki tüm hizmetler için değişmez

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=