Tesisat Dergisi 190. Sayı (Ekim 2011)

GÜNCEL 158 Tesisat Dergisi Say ı 190 - Ekim 2011 Prof. Dr. Cahit Özgür’ün Kronoloji 1941 – Haydarpa ş a Lisesi’nden mezun oldu 1942 – İ TÜ Fizik, Kimya ve Matematik sertifikas ı ald ı 1948 – İ TÜ Makina Fakültesi Yüksek Mühendisi oldu 1949 – Makine Fakültesi Su Makineleri kürsüsün- de asistan oldu 1954 – Doçent oldu 1957 – İ TÜ Teknik Okulu’nda Müdür Yard ı mc ı l ı ğ ı yapt ı 1960 – Paris Üniversitesi Sorbonne’dan Dr. Müh. unvan ı n ı ald ı 1963 – İ TÜ’ye profesör olarak atand ı 1967 – Kanada’da Dominion Engineering Works’ün Ar-Ge bölümünde çal ı ş t ı 1970 – İ TÜ Makine Fakültesi Dekanl ı ğ ı görevini yürüttü. 1972 – Agard Fluid Dynamics Panel üyeli ğ i 1974 – TÜB İ TAK Mühendislik Ara ş t ı rma Grup Üyeli ğ i 1980 – İ TÜ Yabanc ı Diller ve İ nk ı lâp Tarihi Bölü- mü Ba ş kanl ı ğ ı yapt ı . İ TÜ’de ayr ı ca Enerji Anabilim Dal ı , Hidromekanik ve Hidrolik Makineler Anabilim Dal ı Ba ş kanl ı klar ı ve Enerji Uygar Merkezi Müdür- lü ğ ü görevlerinde bulundu 1991 – Emekli oldu * John E.W. Keely 1875 de Philedelphia’da evinde gösteri yap ı yor * Keely bir boruyu yar ı m dakika üflüyor arkas ı ndan 20 litre musluk suyu bo ş alt ı yor. * Baz ı ayarlardan sonra makine çal ı ş maya ba ş l ı yor. Manometre 700 atmosfer gösteriyor. * Keely ‘ye göre su sihirli buhara dönü ş üyor Yan ı lma Kanal içinde kullan ı lan kinetik enerjiden defalarca yararlan ı lmas ı . Azalan su h ı zlar ı n ı n neden olaca ğ ı kabarmalar ı n hesaba kat ı lmamas ı * Bir i ş adam ı ndan bir 1milyon dolar al ı n ı yor ve Kelly Motor company kuruluyor. * 1898 de Mucidin ölümünden sonra bodrum kat ı nda makineyi besleyen büyük bir bas ı nçl ı hava kazan ı bulunuyor ve makinenin s ı rr ı çözülüyor. Ş ekil 18. Patent bro ş ürü Ş ekil 19. Çal ı ş an devridaim makinas ı Ş ekil 20. Bele ş zannedilen enerji Ş ekil 21. Çanakkale projesi kaç ı ran saatte 20 km giden bir lokomotife ben- zetilir. Bu trenle ABD ve Rusya’y ı takip etmek bir yana, ara aç ı lmaktad ı r. Çare lokomotifi durdurup kestirmeden bunlar ı geçmektir. Ada- m ı n verdi ğ i bu cihaz ne i ş ler yap ı yor. Asr ı al- tüst edecek elektronik cihazla çözülmekte olan s ı rlar; Ölüm ı ş ı nlar ı , uçaklar ı n ı ş ı nla hamur haline getirilmesi, mermilerin havadan yere damlamas ı biyolojide dev bir yarat ı k meydana getirilmesi, yerçekimiin yok edilmesi, aletsiz uçan insanlar, 600 ya ş ı na kadar sa ğ l ı kl ı ya- ş am vb. Gelelim Amerika’ya. Amerika’da 1875’te Philadelphia’da evinde gösteri yapan ve bu- nunla da para toplayan Cary isminde bir adam var. Olay da ş u, bu karma ş ı k makineye bir kova su döküyor. Sonra makine çal ı ş maya ba ş l ı yor falan ve bu ürüne bir al ı c ı bulmu ş . Bir i ş adam ı ndan 1 milyon dolar al ı yor. Tery Motor Company. Adam ölüyor. 1898’de mucidin ölü- münden sonra bodrum kat ı nda durum ortaya ç ı k ı yor ( Ş ekil 19 ). Bu da bir banka müdürünün icad ı , diyor ki be- nim bir arabam var. Ş öyle bir tertip yapsam, kanal açsam ve bir kapak yapsam ve kapak yayl ı olarak yukar ı kalk ı yor ve bir ş ey geçince a ş a ğ ı ya iniyor. Öyle krank biyel mekanizmas ı y- la bu böyle dönüyor. Adam geldi dedim olmaz. H ı rs ı zs ı n sen dedim. Araban ı n benzinini çal ı - yorsun ( Ş ekil 20 ). Büyük bir proje halinde bize resmen gelmedi bu. Hasan Fehmi, beni tan ı yan bir hoca ge- tirdi, bunu bir de siz görün dedi ( Ş ekil 21 ). Diyor ki adam, “Çanakkale Bo ğ az ı ’nda ak ı nt ı var.” Ak ı nt ı n ı n mertebesi de ş uymu ş . Bunu bir kanal gibi görüyor, bu kanala 30 bin tane ünite yerle ş tiriyor buraya ve diyor ki, “Bununla Türkiye’nin tüm enerjisini, hidroelektrik enerji- sini temin edebiliriz”. O zaman zannediyorum ba ş bakan Mesut Y ı lmaz’d ı . Kendisi de bekliyor neticeyi. Fakat nas ı l bir ş eydir, burada bir in- ş aat mühendisi, iki tane Orta Do ğ u’lu elektrik mühendisin alt ı nda imzas ı var. İ simleri bende bulunuyor. Diyor ki, “Toplam olarak ş u kadar megavat”. Gerçek, bu kanalda kinetik enerji bu enerjiyi kullan ı yor, buradan bir daha kul- lan ı yor. S ı f ı r kald ı , ba ş ka enerji kalmad ı . Bu kadar formasyon eksikli ğ i herhalde kimsede yoktur, in ş allah! Selim Palavan’dan bir f ı kra. Hoca anlat ı yor, çocuklara soruyor. Anlad ı n ı z m ı , ses yok. Peki, bir daha anlataca ğ ı m diyor. Bir daha anlat ı yor. Anlayan var m ı diyor, yok, Üçüncü, dördüncü. Bak ı n diyor. Bu sefer teker teker anlataca ğ ı m diyor. Siz de iyi dinleyin. Anlat ı yorum, anlad ı n ı z m ı ? Yahu diyor bu sefer ben bile anlad ı m. Salih Murat Bey’le ilgili anlatay ı m. Cahit Bey hat ı rlayacak. Fizik okuyoruz, Salih Murat Hoca bir tebe ş iri bir sömestr kullan ı r, ancak biter. Çocuklar dedi ki, “Hocam çok silik yaz ı yorsu- nuz görmüyoruz”. “E konu ş uyorum ya” dedi. Ard ı ndan bir süre sonra “Duymuyoruz” dediler. “E yaz ı yorum ya” dedi. Hoca anlat ı yor. Araba V h ı z ı yla giderken, ara- ban ı n tahrik gücünden gelen itme kuvveti kuvveti direnç kuvvetiyle e ş ittir. Çocu ğ un bir tanesi, “Hocam, bu iki kuvvet de birbirine e ş it- se peki araba nas ı l gidiyor” dedi. Yahu diyor o öyle, teorik olarak. Son önerim ş u, “Çaba sarf etmeden k ı y- met elde edilemez, bele ş e güvenmeyin nostalji güzeldir”. yaz ı lm ı ş . Beraber okuyal ı m. Her alanda, Ame- rika ve Rusya saatte 150 km. h ı zla giden bir trene benzetilirse Türkiye her taraf ı ndan buhar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=