Tesisat Dergisi 190. Sayı (Ekim 2011)
MAKALE 108 Tesisat Dergisi Say ı 190 - Ekim 2011 özelliklerini ta ş ı yan önemli yarat ı c ı tasar ı mlar- dand ı r. Yap ı çift cidarl ı cam bir cepheye sahip- tir. Spiral bir yap ı ya sahip bina bu formu saye- sinde rüzgar yükünü %24 oran ı nda azaltarak yap ı karkas ı yüklerini, dolay ı s ı ile maliyetini çok azaltm ı ş t ı r. Spiral cephe yüzeyi boyunca toplanan ya ğ mur suyu da binan ı n ı s ı tma ve iklimlendirme sisteminde kullan ı lmaktad ı r. Dokuz farkl ı kule tek bir cidarla kaplanm ı ş t ı r. Olu ş turulan çift cidarla termos benzeri yap ı bi- nada çok önemli bir ı s ı yal ı t ı m ı sa ğ lamaktad ı r. (Bkz. Ş ekil 8 ). 4. Güne ş Enerjisinin Pasif Kullan ı m ı (GEPAK) 3. bölümdeki örnekleri art ı rmak mümkündür. Bu sunumda önemli olan tüm örnekleri göz önünde bulundurmak ve birbirleri ile kar ş ı la ş - t ı rmak de ğ il, baz ı örnekler üzerinden fark ı nda- l ı ğ ı canl ı tutmakt ı r. Günümüzde büyük ofis binalar ı , al ı ş veri ş merkezleri gibi gündüz kullan ı m ı fazla olan binalarda ı s ı tma, so ğ utma ve havaland ı rma amac ı yla son derece karma ş ı k mekanik tesi- sat sistemleri kullan ı lmakta, ayd ı nlatma için de yüksek elektrik enerjisi tüketilmektedir. Bu sistemlerin günümüzde verimlilikleri art ı r ı l- makta, yeni çözümlerle çok ba ş ar ı l ı sonuçlar al ı nmaktad ı r. Yeni teknolojilerle ı s ı nma, ha- valand ı rma ve ayd ı nlanma konular ı nda gide- rek artan bir verimlilik söz konusudur. Ancak yine giderek artan oranlarda yapay çevrelerin yarat ı lmas ı ve insanlar ı n bu yapay çevrelerde yapay ortamlarla ya ş amaya mahkûm edilmesi ile toplumsal sorunlar ı n da artmas ı na neden olmaktad ı r. Birçok yap ı da do ğ rudan ve do ğ al yollarla ha- valand ı rma ve ayd ı nlanma yap ı lmamaktad ı r. Geni ş mekânlar yapay olarak ayd ı nlat ı lmakta, yapay olarak havaland ı r ı lmaktad ı r. Hâlbuki bu yap ı lar ı kullanan herkesin do ğ al havaya ve ayd ı nl ı ğ a gereksinim hakk ı vard ı r. Bunun insano ğ lunun ruhsal ve sosyal ya ş am ı na çok büyük olumlu etkileri göz ard ı edilmemelidir. Teknoloji; “Hayatlar ı n ı kolayla ş t ı rmak ve iyi- le ş tirmek için insanlar ı n kulland ı ğ ı araç ve sistemleri geli ş tirebilmenin bilgisi” olarak tan ı mlanabilir. [9] Konfor ise Türk Dil Kurumu Büyük Sözlü ğ ünde “Günlük hayat ı kolayla ş t ı - ran maddi rahatl ı k” olarak tan ı mlanmaktad ı r. Bu ba ğ lamda insano ğ lunun teknolojiyi kullana- rak daha konforlu bir ş ekilde, daha sa ğ l ı kl ı bir ortamda ve daha sürdürülebilir ko ş ullarda ya- ş am ı n ı sürdürmesi, insano ğ lunun geli ş mesinin kaç ı n ı lmaz sonuçlar ı d ı r. İ nsano ğ lu, teknolojiyi kullan ı rken kimi zaman elindeki k ı s ı tl ı ve çok k ı ymetli kaynaklar ı belki de dü ş ünmeden h ı zla tüketmektedir. Çevreci hareketlerle bu bilinçsiz tüketime 1970’li y ı llarda örgütlü ş ekilde kar ş ı konulmaya ba ş lanm ı ş ve küresel fark ı ndal ı k ya- rat ı lmaya çal ı ş ı lm ı ş t ı r. Bu çal ı ş malar sonunda günümüzde küresel bilince ula ş m ı ş ülkelerde bu ba ğ lamda çok ciddi boyutlarda ara ş t ı rma geli ş tirme faaliyetleri yürütülmektedir. Bu bilinçteki ülkelerde üreticiler tüm ürünle- rinde sürdürülebilirli ğ i sa ğ lamaya, üretimde ve tüketimde daha az enerjinin tüketilmesine dolay ı s ı ile do ğ al kaynaklar ı n korunmas ı na katk ı da bulunmaya özen göstermektedirler. Endüstri rekabetçi ortamda bu çal ı ş malar ı yapmakta ve ürünlerini bu ba ğ lamda sunmaya bir anlamda zorunlu kalmaktad ı r. Bu küresel bir otokontroldür. Teknolojik ürünlere bakt ı ğ ı n ı zda güç ve ı s ı üreten bütünle ş ik sistemler (kojeneratör), güç üretirken ı s ı tma ve so ğ utma yapan bütünle ş ik sistemler (trijeneratör), ı s ı depolama sistem- leri, fotovoltaik paneller, özellikli camlar, ı ş ı k tüpleri, yal ı t ı m malzemeleri vb gibi say ı la- mayacak kadar çok teknolojik ve özellikli yap ı malzemesi ve bile ş eni bulunmaktad ı r. K ı sacas ı probleme çözüm olabilecek araçlar mevcuttur ve sürekli olarak geli ş tirilmektedir. Ancak bü- tün bu çözüm araçlar ı bir araya getirildi ğ inde ne yaz ı k ki her zaman en iyi çözüm sunulmu ş olmamaktad ı r. Bu çözüm araçlar ı n ı n bir tasa- r ı m dili çerçevesinde bir araya getirilmesini sa ğ lamak, tasar ı m etkin bir çözüm üretmek gerekmektedir. Peki bu nas ı l olacakt ı r? Bunun ba ş ar ı labilmesi dü ş üncede ve eylemde ”De ğ i- ş im” ile mümkündür. De ğ i ş imi tetikleyici unsur do ğ al varl ı klar ı n tükenmeye ba ş lamas ı ve çevre kirlili ğ idir. Bu bir “Ö ğ renme” sürecinin ba ş lamas ı na neden olmu ş tur. Ö ğ renme “Fark ı ndal ı ğ ı ” yaratmakta- d ı r. Fark ı ndal ı k “Rahats ı zl ı k Duyma”y ı sa ğ la- Ş ekil 7. Hollanda, Rijkswaterstaat – Utrecht İ dare Binas ı , Mimar Jan Pesman Cepezed, 2007. Ş ekil 8. Çin, Shanghai Tower Mimar Marshall Strabala - GENSLER, (2014).
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=