Tesisat Dergisi 186. Sayı (Haziran 2011)

Makro Teknik Genel Müdürü Nurettin Ozdemir: "Yıl Sonuna Kadar Bölgesel Ortaklığa Dayalı • ilişkilerimizi Yaygınlaştıracağız" 1998 yılında 250 m2'1ik kapalı alanda üretime başlayan ve bugün Makro Express noktaları dahil olmak üzere 20.000 m2'yi aşan yönetim-üretim ve depo sahasında faaliyetini sürdüren Makro Teknik, 2006 yılından sonra pazarlama yönünü daha da gel i ştirmeyi başardı. 2015 yılına kadar ki projeksiyonunu oluşturan şirket, birçok alanda bölgesel ortaklığa dayalı ilişkilerini yaygınlaştırmayı hedefliyor. Makro Teknik Genel Müdürü Nurettin Özdemir, şirketin üretim biçimleri ve tekniğinden bahsederken, yeni iş modeli Makro Teknik Express hakkında da detaylı bilgiler verdi. Makro Teknik'i anlamak için 1998'den daha öncesine gitmek gerekiyor. 1989'da bu sektörde başladığımda, sektörle ilgili hiçbir şey bilmiyordum. Ama geçmişten biriktirdiklerimizle Türkiye'nin gündemine dair söyleyebileceğimiz bir şeyler vardı. 1989'da bu işe başladık, 1998'e kadar da havalandırma sisteminin uygulamacılığını yaptık. 1998 yılı sonunda, hava kanalı bağlantı elemanları olan kanal flanşı ve aksamlarını imal ederek, üretime başladık. Müteakip zamanlarda taşıyıcı profiller, kelepçeler ve muhtelif montaj malzemelerini de ürün gamımıza katarak, ürün yelpazesini genişletme faaliyetlerini sürekli hale getirdik. Dışarıda "Ne iş yapıyorsunuz" diye sorduklarında, "Havalandırma-ısıtma-Soğutma" dediğimizde, "Nasıl yani pencereyi mi açıyorsunuz7" diyorlardı ... Ozaman farklı , yeni bir iş yaptığımı fark ettim. Yeni bir sektör olması da gelişeceği anlamına geliyordu. Ozamanlarda büyük bir köy olan İstanbul'un bir gün büyük bir kent olacağı belliydi. Bu gelişimde n bu sektör de önemli ölçüde pay alacaktı. 1996 yılına kadar yoğun olarak havalandırma işi yaptık. O yıl kişisel bazı kararlar vermem gerekiyordu, ya havalandırma işi yapmaya devam edecektim ya da başka bir şey yapacaktım. Başka bir şey ne olabilirdi? Havalandırma bu sektörde var, kanalcı olarak değil , yeni pozisyon üretmemiz gerekiyordu. Sanayinin, üretim gereçlerinin , insanların sosyal gelişimin i tetiklediğini düşünüyorum, bunun da şahidiyim. Toplumda üretim araçları ne kadar çok gelişiyorsa, insanların sosyal hayatları da o kadar ge li ş iyor. Ama üretimde gelişme olmadığında , toplum da gelişemiyor. 82 Tesisat Dergisi Sayı 186 - Haziran 2011 Nurettin Özdemir Makro Teknik Genel Müdürü "İşe, havalandırma kanallarını üreterek başladık" Üretim bildiğimiz bir iş değildi, ilk defa 1998 yılında başladık. Bunlar gündemimize yeni girer oldu. Sanayiciliğin başka, şantiyeciliğin başka bir şey olduğunu o zaman anladık. 1996 yılında ne iş yapacağımızı sorgulamaya başladık, 1998 yılında ise şirketi kurmaya karar verdik. Makro Teknik'i hem kişisel gelişimlerimizi sürekli hale getirecek, bir takım değişiklikleri tetikleyecek hem de bu sektörde uzun süre kalabilmenin yolu olarak gördük. İlk olarak havalandırma kanallarını ve flanşları üretmekle yola çıktık. Odönemde bu ürünler ithal ediliyordu. Bu ihtiyacı hissettik ve bu konuya yatırım yaptık. İlk üretenlerden biriyiz. Pazarın büyümesinde hem bizim hem de rakiplerimizin ciddi katkıl arı oldu. Hala da büyüyen bir pazardır. Şu anda eskiden ithal edilen mallar, artık ihraç ediliyor. "Avrupa'daki fiyatları yeni yakalıyoruz" Bugünden baktığımızda şunu görüyoruz; ürettiğimiz mallar Avrupa'dan daha ucuz değildi. Arada ithalatçıların ciddi bir katma değer bandı vardı ama Avrupa'da bu fiyatlar aslında hala aynı. Şu anda da Avrupa'daki fiyatları yeni yeni yakalıyoruz. Mesela oradaki malzeme 0,5 birimfiyatla çıkış yapıyor, burada 2 birime ya da 3 birime satılıyordu. Ozaman 0,5'e değil 0,7'ye, 0,8'emal ettik fakat l'e sattık. Ama bugün flanşlı kanal dışında eski geleneksel kanallar Türkiye'de üretiliyor ve maliyetleri daha ucuz. Mesela Avrupa'dan Almanya'dan malzeme yolluyorsunuz, ithalatçısınız bunu Türkiye'ye getirip 2 Euro'ya satıyorsunuz. Türkiye'deki kanalcı bunu artık 2 Euro'dan kullanıyor ama Türkiye'deki üretici bunu 1 Euro'ya satıyor. Yerli üretim yarı yarıya karlı oluyor. Uygulayıcı almak istediğinde kaça alıyordu, biz yarı fiyatına sattık. İyi ki bu yatırımı yapmışız, ülkemizdeki kanal maliyetlerini de yarıya düşürdük, daha yaygınlaştı, kullanımı arttı, pazar büyüdü. Diğer taraftan da özellikle 2005'ten sonra bu malzemeyi artık ihraç eder hale geldik. Türkiye'nin şu ana kadar ithal ettiği bütün kanal flanşl arını , yani herkesin ithalatını yaptığı kanal flanşlarını n onlarca katını sadece biz ihraç etmişiz. "2006'dan sonra yapılandırmaya gittik" 2003-2004'e kadar sadece kanal flanşı ve diğer bağlantı elemanlarını ürettik. Sonra 2004-2006 yılları arasında yaşadığımız süreçler, sanayiciliği, üreticiliği bilmememizden kaynaklı, şantiyeciliği sanayici gibi yaşamanın mümkün olmadığını ve bunların getirdiği sonuçları yaşadığımız bir dönemdi. Odönemde

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=