Tesisat Dergisi 186. Sayı (Haziran 2011)

GÖRÜNÜM bakışlarında görülür. Ayrıca parti liderlerine yaklaşımlarında nüans farklılıkları mevcuttur. Yasa gereği kendilerini seçen lider olduğu için ona bağlı olurlar. Bu bağlılık kişisel değerlerini kaybetmeye kadar uzanır. Başkanlara biat ederler. Dolayısıyla kişiliklerinden kaybederler. Partileşmenin fikir ayrılıkları ötesinde çıkar çatışmaları önde görülür. Mali güç kazanmak için seçmenler her yola baş vururlar. Onlar için vatan, millet ikinci planda kalır. Ülkemizde bu husus her dönemde görülmüştür. Bu yaklaşımın şiddet ve beklentisini de gün geçtikçe artmaktadır. Her halikarda gönlümüz güçlü iktidar istemektedir. Parlementodaki 550 milletvekilinden %55 iktidar ise %45'inin muhalif olması ancak mualiflerinde iktidarla koalisyon olanakları bulunması yaralıdır. Parti liderlerinin zaman zaman değişmesi gerekir. Millet vekilleri seçimi de ön seçimle yapılmalıdır. Onseneyi aşkın parti liderleri ister istemez, totaliter bir lider olmaktadır. Esas önemli diğer bir nokta parlementoda sivil toplum kuruluşlarının temsil edilebilmesidir. Bunun için bir yol bulunmalıdır. Bu kişiler özgütlerden kopmadan parlementoya girebilmelidirler. Örneğin Amerika'da iki parti içinde Kasaplar Derneği'nin temsilcileri mevcuttur. Bunlar ihtisasları dışındaki yaptırımlara mani olurlar. Veya üniversite sivil toplum kuruluşları uygulamada kendilerini ilgilendiren konularda etkin olurlar. Ülkemizde binlerce sivil toplum kuruluşu içinde parlementoda temsil edilen hiç bir örgüt yoktur. Bu anlamda meclisde ekonomi, bilim, teknik ve teknoloji uygulamalarında kimse etkili olamamaktadır. Bu seçimde önemli bir sorun bağımsız adaylardır. Özellikle kürt kökenli vatandaşlarımız seçimdeki parti yasasında belirlenen oranlar nedeniyle bağımsız adaylığını koymakta seçilen kişiler parlementoda tekrar partilerini oluşturacaklardır. Benzer tarzda diğer illerimizde de önde gelen kişilerin bağımsızların oy alıp alamayacağı değerlendirilmelidir. Sanırım illerden akil insanlar arasından 40'ın üzerinde milletvekili de bu anlamda çıkabilir. Ülkemizin seçim öncesi büyük sorunları mevcuttur. Bunlardan birincisi Anayasamızdaki eksiklerdir. Yasanın değişmez maddeleri tartışılır hale ge lmiştir. Ülkeyi bölmek veya federasyon usulu ile yönetmek önerileri gündeme gelmektedir. Türk kimliği tartışılmaktadır. Dil sorunu gittikçe büyümektedir. Siyasi bilimciler bu sorunlara kesin çözümler bulmalıdır. 18 Tesisat Dergisi Sayı 186 - Haziran 2011 Öyle görülüyor ki, önümüzdeki seçimlerde arzulanan sonuçlar alınamayacak bir dönem daha ülkemizde sorunlar yaşanacaktır. 7 4 milyon nufüsa erişen ülkemizin bu sorunlara hazır olması sorunları demokrasi ortamında çözebilmesi gerekir. Bu seçimlerde AKP ile CHP arasındaki yarış ve duello daha çok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Başkanı İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçmektedir. İkisi de bazen arzulamadığımız tarzda hareket etmekle beraber Başbakan gelişime yönelik hamleleri gözönüne sermekte, CHP Başkanı ise Fakir ve Fukaralık sistemini ve etkilerini kaldırmaya yönelik politikaları gündeme getirmektedir. İster istemez, konu toplumun kalkınması olduğundan öncelikli fakirlerin, açların sorunlarına önem vermemiz gerekmektedir. Ancak asgari ücreti 887 TL'ye çıkarmak, aile sigortası tesis etmek, fakirlere aylık 600 TL bağlamak gibi önlemlerle başarılı olamayacağımız kesindir. Ayrıca şehirleri büyütmek, oto yolları yapmak, hava alanları inşa etmek, kolay sayılamaz. Bu anlamda vaatlerin gerçekleşmesi oldukça güç olacaktır. •• Rekortmenler Plaket Töreni 'ATO' Ankara Ticaret Odası Başkanı Sayın Salih Bezci'nin nazik daveti üzerine 18 Mayıs 2011 Çarşamba günü ATO Kongre Merkezi'nde yapılan 'En çok vergi ödeyen ve ihracat yapan' rekortmentler plaket törenine katıldım. Öncelikle 3500 kişilik kongre salonunun mekanik tesisat projelerini A Tasarım Mimarlık ile beraber yapmanın mutluluğunu yaşadım. Tamamen dolu salonun mükemmel akustiği yanı sıra, hava sirkülasyon sesi duyulmaması, iç hava kalitesinin mükemmel oluşu beni mutlu etti. Bu anlamda Başkan Salih Bazci'nin proje ekibini kutlaması beni duygulandırdı, teşekkür ederim. Mecl is Başkanı Nuri Güngör ardından ATO Başkanı Salih Bezci törenin amacını açıklayan, ATO'nun projelerini belirleyen konuşması sonrası Sayın Başbakan söz alarak yaptığı konuşmasında partisinin amacına yönelik, Ankara için düşündükleri hepimiz için sevindirici sayılır. Gerçekten Ankara bürokrat şehri olmaktan kurtulmuş, gecekondular ortadan kalkmış, ulaşım sağlanmış, hastaneler tesis edilmiş, binlerce iş adamının katıldığı toplantıda daha çok genç insanlar ağırlıklı. İnsan onlarla gurur duyuyor. Toplantıya katılanların gerçi Başbakan'a abartılı bu saygı içinde olduğu görülürse de yaşlarına bakarak onları kınamamak gerektiğine inanıyorum . Öyle ki, İnönü, Ecevit, Demirel dönemlerini yaşamamış, hatta hiç görmemiş bu insanlar; AKP - CHP kavgası içinde uğraşı vermektedirler. Ödül alanlardan ileri yaşım nedeniyle 7-8 kişiyi tanıyorum. Salih Bezci, Rıfat Hisarcıklıoğlu, Nihat Özdemir, Erol Üçer, Oğuz Gürsel, Mehmet Aydıner, Turgut Aydıner, Atilla Önen gibi tanıdıklar yanı sıra çoğu 40 - 50 yaşlarında başarılı iş adamları bulunmakta olup, kendilerini tebrik ederim. •• Seçim Sonrası Yazımı 13 Haziran 2011 tarihi itibari ile tamamlıyorum. Dün ülkemiz güzel bir seçim geçirdi. Seçim sonucunda AKP 326, CHP 135, MHP 53 ve Bağımsızlar 36 Milletvekilliği çıkarmış bulunuyor. Hepsi ülkemiz için hayırlı olsun. Seçimin galibi Türkiye sayılır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın dediği gibi iktidarın bütün Türk Milletinin iktidarı olmasını dileriz. Seçimin hoş yönü Parlemantoya 77 kadın milletvekili sokmamız olmuştur. Ayrıca Silivriden Mehmet Haberal 'ı n, Mustafa Balbay'ın ve Emekli Korgeneral Engin Alan'nın meclise girişi sevindiricidir. Önemli olan siyasi iktidarın tutumudur, AKP lideri sayın Erdoğan bu konuda çok olumlu mesajlar vermiştir. Kendisine rey vermeyenleri de aynı terazide değerlendiren parti liderinin bu tutumu demokrasiye inandığını göstermiştir. Seçmenlerden iki kişiden birinin reyini alan AK Partinin bu yaklaşımı çok önemlidir. Bu tavır sizden bizden ayrımını ortadan kaldırmaya matuftur. Bunu da kısa bir sürede göreceğimizi zannediyorum. Ayrıca iktidarın tek başına bir anayasa yapamaması sağlıklıdır. Uygulamada partilerle özellikle ana muhalefet partisi ile işbirliği içinde yeni anayasa gündeme gelmelidir. Meydanda söylenenler meydanda kalacaksloganı ile iktidarın muhalefet ile ülke yönetiminde etkili olması çok yaralıdır. Bu iş birliği kolaylıkla AB sorunlarını , Kürt sorununu çözebilir. Bu sorunların muhafazakarlık ve laiklik ile hiç ilişkisi yoktur. Ayrıca laik insanlar mükemmel muhafazakar olabilirler. Yeni dönemin ülkemize hayırlı ve uğurlu olması dileği ile.■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=