Tesisat Dergisi 18. Sayı (Kasım-Aralık 1995)

denizi oluşur. Bu oluşumdan ise ısı kaynakları aracılığı ile yukarı doğru yükselen hava akışı meydana gelir. Mevcut bilgilerimize göre, ayak ile kafa seviyesi arasındaki maksimum sıcaklık farkı olan 3 K'yı aşmayacak şekilde, üfleme havası oda sıcaklığının 6 K altında verilebilir. 3.L3...Hava..Kalit_e_si Bu rerim, havalandırma oranı, hava kalitesi, hava durgunluk derecesi, kirlenme yük faktörü v.s. gibi birçok teknik canımı içermekredir. Bunların tamamını açıklamak oldukça uzun zaman alır. Şunu söylemek mümkündür ki, ısı kaynakları tarafından üretilen hemen hemen bütün kirletici partiküller konveksiyon akımı ile yukarı doğru caşınırlar. Teoride, bu, mahaldeki kişiler için oldukça düşük düzeyde kirliliği ifade eder (Özellikle de, taze hava denizindeki temiz havanın kişinin etrafında akması ile). Daha önce de söylediğimiz gibi, kullanılan alandaki kirlilik yük faktörü teoride µ < l 'dir. Karışık akışta ise bu değerµ = l'dir. Bu, deplasmanlı akışın kullanılan alanda daha kaliteli bir hava oluşumunu sağladığını göstermektedir. Bunu pratikte doğrulayabilmek için, kapsamlı denemelerin yapılması gerekmektedir. İskandinavya'da yayınlanan ilk sonuçlarda, yük faktörlinün µ :::::: 3 gibi düşük bir değer olduğu ifade edilmiştir, daha basit bir deyişle, hava kalitesi karışık akıma göre 3 misli daha iyidir. 3,.L..4_._En1!r_/ilJ ur.ıım 11 Daha öncede söylediğimiz gibi, deplasmanlı akış, döşemeden cavana doğru bir sıcaklık artışına sebep olur. Baş seviyesindeki oda sıcaklığı emiş havası sıcaklığından daha düşüktür. Tek ih tiyacımız olan şey, odanın kullanılan bölümündeki kişinin ihtiyacı olan oda sıcaklığını sağlamak için gerekli olan soğutma enerjisidir. Bu durum termal ısı yükünden görlilebilir: t,2-tzı..J 1 µ=--< tv-fzı.J (10) Karışık akışta, r12 = rexr, dolayısıyla µ r = l 'dir. Deplasmanlı akış için gerekli olan soğurma kapasi resi, karışık akış için gerekli olandan daha azdır. Laboraruarımızda yapmış olduğumuz ölçümler ve daha önce yayınlanmış yayınlar µr=0.8'i vermektedir, yani, karışık akış ile mukayese edildiğinde, soğurma kapasitesinden %20 kazanç sağlanmaktadır. Elde edilen ölçüm sonuçları, deneyler ile onaylanmış ısı yükü hesaplarının çıkartılması için yeterli olmamaktadı r. Yukarıdaki açıklamalar, pratik uygulamalar için gerçek değerlerin eksik olduğunu göstermektedir. 4.Sonu~ Mevcut bilgilerimiz, 3 metre yüksekliğe kadar olan odaların konfor klima sistemi için, deplasmanlı akışın konvansiyonel akışa göre iyi bir alternatif olduğunu göstermektedir. Avantajlar: Karışık akış ile mukayese edildiğinde, deplasmanlı akış, kullanılan alanda, %5'den daha az türbülans düzeyi olan 0.1 m/s'den küçük akış hızı oluşrurmakcadır. Karışık akış ile mukayese edildiğinde, en azından teoride, kişinin en yakın alanındaki hava kalitesi daha iyidir. "İnsan" ısı kaynağı, taze hava denizindeki havayı en kısa yoldan yukarı doğru taşır. Kullanılan alandaki havayı kirleten partikül yükü teoride azal rılmış olmalıdır. Ayrıca, insanlar tarafından üretilen kirletici parriküller (koku, sigara dumanı v.s.) konveksiyon akımı ile kullanılan zondan yukarı doğru taşınır. Halbuki, karışık akım ile yalnızca dağıtma etkisi elde ermiş olumz. Aynı değişim oranları ile ve ısı yükünlin 50 W/m2'yi geçmediği durumlarda, karışık akış ile mukayese edildiğinde soğurma enerjisinden kazanılmaktad ı r. D ezavantajlar: İnsanlar için termal konforn sabit tutabilmek için, ayak seviyesi ile kafa seviyesi arasındaki sıcaklık farkı 3 K'yı geçmemelidir. Bu durum, dolayısıyla, üfleme havası sıcaklık farkını sın ırlamakcadır. Mevcut bilgilerimize göre, bu fark, indükrif olmayan deplasmanlı akış difüzörleri için 4 K'yı geçmemesi gerekirken, indüktif deplasmanlı akış difözörleri ve döşeme difözörleri için 7 K TESiSAT DERGiSi SAYI 18 civarında olmalıdır. Sonuç olarak, bu durum aynı zamanda alınan ısı ylikünü de sınırlamaktadır. Bu, 30-50W/m2 civarında olmaktadır. Deplasmanlı akış difüzöründen çıkan havanın hızı 0.25 m/s'den fazla olamayacağı için, gerekli olan yüzey alanı, karışık akış difüzörlerinkine göre 10 - 20 misli fazla olmalıdır. 5. Araıtırma Deplasmanlı akışın kalite ve limitlerinin da~a iyi olduğunu anlayabilmek için daha fazla araştırm aya gerek duyulmaktadır. Örneğin, sıcak hava verilmesi durnmunda, deplasmanl ı akışın nasıl bir erki vereceği ni hala bilmemek reyiz. Araştırma ve Geliştirme Deparrmanımızda,aşağı yukarı iki yıldır bu konu üzerinde çalışmaktayız. Ayrıca, çok değişik tiplerdeki deplasmanlı akış difiizörlerini kullanma cesaretine de sahibiz. Yalnızca pratik ölçüm sonuçlarından birşeyler kazanmak değil, aynı zamanda çalışan insanların konfor ve konforsuzluğu hakkında da bilgi edinmeyi umuyoruz. ----------------------- .------------------------

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=