...... GORUNUM vurgulanmalıdır. Ayrıca görevli Genel Sekreterin İstanbul'da yapı teknolojisi ile ilgili bütün toplantılara, kardeş derneklerin olağan kongrelerine katılıp, bizleri temsil etmesi ve dergimizde görüşlerini duyurması gerekir. Kendisine Ankara, İstanbul ve İzmir'de yardımcı olan elemanların da bilgisayar kullanımı nı bilmeleri zorunludur. Genel Sekreterin en önemli görevlerinden biri de kamu kurumla rı ve meslek odaları ile ilişkilerdir. Ayrıca Odalar Birliği, Ticaret ve Sanayi Oda larında bizleri temsil edip, onların çalışmalarına katkıda bulunmalıdır. Örneğin İNTES - Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası'nın aylık toplantılarında hiç bir şekilde bizi temsil eden biri bulunmamaktadır. Halbuki, İNTES'in bir kolu tesisat sektöründen gelmektedir. İnşaat dünyasında tesisat sektörünün önemi vurgulanmalıdır. İMSAD ayrı bir kuruluştur. İnşaat malzemeleri ile iştigal etmekte, onların kalitelerini sergilemektedir. Kendilerine destek olmak gerekir. TTMD gibi üyelerinin her dalda hizmet verdiği bir mühendislik derneğinin sektörle ilgili her konuda hizmet vermesi, adını duyurması, öne çıkarması zorunludur. Kanımca TTMD sektörle ilgili tüm kuruluşların lideri durumunda olmalıdır. Ancak bu liderlik bir baskı ile olamaz; bilgi, deneyim ve sorumluluk alarak bilgi ile ol abilir ki, o da bizlerde var sayılır. Çünkü her kuruluşun başında bulunan deneyimli kişiler TTMD'nin asli üyesidir. Onlar sayesinde derneğimiz güvenilir, saygın bir dernek olabilir. 8. Dönem Başkanı Abdullah Bilgin bana döneminde bir yıl içinde Ankara - İstanbul arası 50.000 km yol yaptığından yakınır. Bu çok zor ve üzücü bir durumdur. Dolayıs ıyla 10. dönem başka nının Ankara'dan seçilmesine gönlüm razı olmuyor. İstanbul'u tercih ediyorum. Ayrıca başkanın tasarımcı olması çok güzel de kimse razı olmuyor. Çünkü bu anlamda herkes tek tüfek geçim derdinde. Kaldı ki , yönetimde görev yapmış Bülent Özgür ve Bünyamin Ünlü bu görev için biçilmiş kaftan; onlar, özellikle Bülent arkadaşımız, iyi bir genel sekreter ve ofis kadrosu ile takviye edilirse ki görgüsü, bilgisi, deneyimi ile çok başarılı olabilir düşüncesindeyiz. Artık bu tür seçim ve öneriler benim üstüme vazife sayılmaz. Ayrıca bu işi çok iyi yapacak üyelerimiz mevcut. Ama hiçbirisi çıkıp ben adayım demiyor. Hele şu dönem bu anlamda cesaretli adaylara çok ihtiyacımız var. İnanın yönetimi bilen, deneyimli bir başkanın yönetim kadrosunda ben dahil eski başkanlar seve seve görev alırlar. Özellikle Ankara'dan aday olacak bir tasarımcının yanında TTMD'yi devlet kurumlarında temsil etmek bizler için şeref sayılır. Netice olarak TTMD'nin en güçlü döneminde gençlerle kaynaşacak bir yönetim kurulunu ve başkanını beklemekteyiz. •• Güzelim Türkiye Çocukluğum İç Anadolu'da geçti. Bu yönden Ankara, Akşehir, Kırıkkale, Ulukışla, Niğde ve Yozgat' ı çok severim. Özellikle ' ' Yönetimi bilen, deneyimli bir başkanın yönetim kadrosunda ben dahil eski başkanlar seve seve görev alırlar. Özellikle Ankara'dan aday olacak bir tasarımcının yanında TTMD'yi devlet kurumlarında temsil etmek bizler için şeref sayılır. Netice olarak TTMD'nin en güçlü döneminde gençlerle kaynaşacak bir yönetim kurulunu ve başkanını beklemekteyiz. 18 Tesisat Dergisi Sayı 177 -Eylül 2010 Akşehir'in bahçeleri, Niğde'nin bağları ve Yozgat'ın çamlıkla süslü yeşi l ini çok özlerim. Ankara çok hı zlı büyüdü ve gelişti. Hele şimdi çocukluğumuzun geçtiği semtlerden çok bahsedilmiyor. İstanbul 1950-60 yıllarındaki güzelliğinden kaybetmekle birlikte gelişimindeki yeni yapı lanma ile çok şeyler kazandı. İzmir huzur duyduğum bir şe h irdir. Çeşme'de, yaklaşık 40 yıla erişen yazlarım geçti. Yöre denizi ve rüzgarı ile güzeldir. Antalya, Marmaris, Bodrum gibi sonradan gördüğümüz yöreler, yaz tatillerinin cazip odağı. Bu güzelim yerlerin ötesinde Afyon , Uşak, Burdur, Isparta, Denizli ve Aydın görülmeye değer iller. Adana, Mersin, Kahramanmaraş, Adıyaman, Şanlıurfa, Malatya ve Mardin insanın üzerine bütün güzellikleri ile çöküyor ve unutulmuyor. Kırıkkale, Yozgat, Tokat, Sivas, Erzincan, Erzurum tam Anadolu bozkırı; akşamüstü insanı hüzün kaplayabilir. Bu arada çokları gibi halen gezmediğimiz Samsun, Ordu, Giresun, Rize ile batıda Sinop, Kastamonu, İnebolu, Bartın ve Zonguldak kalıyor. Kısmet olursa bu bayram Çankırı , Kastamonu, Sinop yapıp döneceğim; gözüm alırsa Küre dağlarından İnebolu'ya da uğramak, yörenin doğa l güzelliklerini görmek, temiz havasını almak istiyorum. Daha sonrada Trakya'ya geçip, Edirne'de Selimiye Camii ziyaret edeceğim. İnebolu'ya giderken geçeceği m iz Küre dağlarının kıvrım kıvrım yollarından farklı yeş illikler içinde Karadeniz'e ula şmanın heyecanını hissed iyorum. Yıllar önce bu yöreden geçen bir a rkadaşımın çevreyi ve İn ebolu'yu anlatışındaki heyecanı anımsıyorum. Bu güzellik ülkemizin her yerinde mevcut; bi r anda Kemah'ın Fırat kenarını, Ayvalık'ın sahilini , Antakya'nın Kemer'ini hatırlıyor ve ülkeye sahip çıkmanın önemini kavrıyorsunuz. Hemen hemen nüfusu 75 milyona erişen ülkemizde şehirlerin hızlı büyümesinden rahatsız oluyoruz. Bu büyüme doğal sayıl-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=