Tesisat Dergisi 177. Sayı (Eylül 2010)

simum 100.000 avro bedelle yapı labilirken, bir Alman veya Avusturyalı bu hizmeti 500.000 avro bedelle yapmaktadır. Bizden çok farklı ve daha uzun sürede yapılan bu projelerin kaliteleri de bizlerinkinden üstün sayılır. Bu nedenle AB kurallarına uygun hizmetlerde kendimizi çok geliştirmemiz, uluslararası düzeyde proje yapabilmemiz gerekmektedi r. :• Yeter Söz Milletindir 1950 seçimlerinden bu yana 'Yeter Söz Milletindir' sloganı demokrasiye geçişte bir rehber olmuştur. İktidarı ve muhalefetiyle birlikte yapılan bu gelişim günümüze kadar devam etmiştir. 1960 yılından bu yana karşılaşılan askeri müdahaleler her ne kadar demokrasiyi engellemiş, sıkıntılara yol açmışsa da, bugün gelinen ortamda toplum demokrasiye her yönü ile açık bir yaşam amaçlamaktadır. İnsan hakları, demokrasinin en önemli ilkesidir. Düşünce hürriyetine insanlarımızın alışması, karşıt fikirleri dinleyip, değerlendirmeyi öğrenmesi gerekir. Babaerkil bir aile düzeninin getird iği totaliter bir ortam hepimizi yormuş, gelişmemizi önlemiştir. Çocuklarımızın bizlere itaati her ne kadar hoşumuza gitse de, bizlerin her zaman doğru ve sağlıklı karar verip vermediği tartışılmalıdır. Bugünün teknolojisinde boynuz kulağı geçmiştir. Özellikle kız çocuklara tanınan imkanlar toplumun uyanıklığına neden olmuştur. Dolayısıyla bu anayasa referandumunda kon u çok iyi değerlendirilmelidir. Politik görüşlerden arınmış bir değerlendirmede yeni anayasanın 1982 Anayasası'nın arzulanmayan hususlarının düzeltilmeye çal ış ı ldığı görülmelidir. Ancak bu çaba yetersizdir. Anayasanın iktidar - muhalefet işbirl iği içinde el alınması ve bir mutabakat içinde toptan düzeltilmesi gerekir. Ülkemizin yasaları arasında o kadar büyük çelişkiler mevcuttur ki bunu tek tek ayıklamak imkansız hale gelmiştir. Özellikle yasaların eki yönetmelikler uygulamada kargaşaya neden olmaktadır. Bu nedenle "yargı özerkliği" çok önemlidir. Ancak belirli GÖRÜNÜM ' ' Bu anayasa referandumunda konu çok iyi değerlendirilmelidir. Politik görüşlerden arınmış bir değerlendirmede yeni anayasanın 1982 Anayasası'nın arzulanmayan hususlarının düzeltilmeye çalışıldığı görülmelidir. Ancak bu çaba yetersizdir. Anayasanın iktidar - muhalefet işbirliği içinde el alınması ve bir mutabakat içinde toptan düzeltilmesi gerekir. bir karmaşa birçok sorunu içinden çıkılamaz Hanefi Avcı'nın "Haliç'te Yaşayan Simonhale getirmiştir. Ayrıca yargının uzmanlık tarafı eksik sayılır; en önemli konularda yanlış kararlar alınmaktadır. Yargının özerkliği için ne gibi önlemler alınmalıdır7 Bunun politik yanı olamaz. Bir iktidara bağlı yargının tarafsızlığı düşünülemez. Buna karşın, kuralları bilinmez bir yargının hakim, savcı ve avukatlar elinde oyuncak olacağı aşikardır. Bu anlamda ülkemizin sağlıklı ve saygın bir anayasa ile ona bağlı, uygulanabil ir, çelişkilerden arınmış yasalara ihtiyacı bulunmaktadır. Referandum sonuçlarını hiç bir partinin politik çıkar olarak kullanmaması gerekir. Önemli bir husus, hukukun üstünlüğünün yanı sıra hukukun uygulanabili rliğidir. Ceza hukuku dışında, sulh hukuku davalarında en haklı olduğunuz bir davada haksız olmaktayız. Ayrıca hukuk bir usul ve kurallar silsilesi olup, dikkat etmediğiniz takdirde haklı davanızda haksız duruma düşebilirsiniz. Bir de dava dosyalarını hakimlerin, karar mercilerinin dosyaları tam okumadığı, anlamadığı anlaşılmaktadır. Bu yönleri ile vatandaş hakkını arayamaz, hatta aramaz. Ayrıca insanlarımız hukukçulara güvenemez. Ancak bir devletin bir toplumun yaşamında hukuk çok önemlidir. Bu noktada, bilim ve teknolojiye uygun medeni hukuk çok sağlıklıdır. Yeter ki yargı yetkilileri (hakimler) toplumda saygın yerlerini maddi ve manevi bakımdan alabilsin, yaşamlarında gelecekleri devlet güvencesinde olsun. İşte ozaman hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir devlet demokrasisi uygulanabilir. lar" adlı kitabını okuyorum. Bir sürü olaylar ele alınarak gözler önüne serilmiş. Okitapta toplumsal bir zaaf sergileniyor. Öyle ki, devlet kuvvetlerinin sağlayamadığı düzeni mafya bir çırpıda sağlayabiliyor. İşte bu noktada zayıf bir toplum sayılırız. Belirli baskılar bizleri korkutup, sindirebiliyor. En kötü halde suya sabuna dokunmadan susuyoruz. Bu tür bir adam sendeliğin faturası bizlere çok ağır geliyor. Üzülüyor ve çocuklarımıza intikal ettiremediğimiz başı dikliğin acısını çekiyoruz. •• TTMD Yönetimi Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Yönetim Kurulu'nun, IX'uncu Tesisat Sempozyumu ile Rehva Antalya Kongresi sonrası yorgun düştüğü söylenebilir. Gerçekten bütün organizasyon işleri Başkan, Başkan Yardımcısı ile bir kaç üye üzerinde kalmış, onların gayretleri ile arzulanan başarıya ulaşılmıştır. Bu çalışmada, örneğin profesyonel müdürleri ve çalışanları yetersiz kalmıştır. Bir anlamda bu soruna çözüm bulmak, derneğin kendisinin temsile layık bir yönetime sahip olması gerekir. Öncelikle Genel Sekreterin (Dernek Müdürü) presentable, lisan bilir ve sektörün içinden yetişmiş, bilgili, güzel konuşabilen biri olması gerekir. Lisan bilgisi çok önemlidir. Bütün yazışmalar onun kanal ı ile yapılmalı, üyelerle sağlıklı, güvenli ilişkiler kurulmalıdır. Önümüzdeki dönem TESKON 2011 toplantısı ya pılacaktır. Bütün üyelerimizin bu kongreye TTMD adına hizmet verdikleri bir şekilde Tesisat Dergisi Sayı 177 -Eylül 2010 17

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=