GÜNCEL su deposu (minimum 12 tonluk) ve 250 - 300 gpm'lik pompalar ve ayrıca bir pompa dairesi de gerekliydi. Yeni yönetmelik ile bu kısım değiştirilerek, yangın dolabının gerekli olduğu binalarda, kendi hidrofor sistemine bağlanabi leceği belirtildi. Böylece yangın pompası ve su deposunun olma zorunluluğu ortadan kalkmış oldu. Ancak sprinkler sisteminin gerekli olduğu binalarda bu sayılanların hepsi tabii ki yine zorunlu olacaktır. Yüksekliği 21,50 metreden fazla, yani 17-18 kattan az ve 51,50 metre den az olan konutlarda yangın dolabı zorunlu, sprinkler sistemi zorunlu değildir. İşte bu tip binalarda artık yangın dolabı binanın kendi hidrofor sistemine bağlanabilecek olup bu çok önemli bir değişikliktir. "Tasarım için ek tablolar verilmesi, mühendisin işini kolaylaştırdı" Bunun yanında tasarımla ilgili diğer konularda da çok değişiklik oldu. Örneğin daha önce hidrolik hesaba göre ne alınması gerektiği tablo olarak yoktu. Sadece tehlikeli maddeler ile ilgili olarak debi değeri vardı. Bu yönetmelikte ekte yeni bir tablo verildi ve bu tabloya göre, tehlike sınıfına göre hangi debinin kullanılması gerekti ği, hangi basıncın buna göre alınması gerektiği açıkça belli hale geldi. Böylece çok büyük, ilk yaklaşım için hesaplanan, yüksekliğe göre verilen debi ve depo kapasitesinin yerine, verilen tablodan çok daha kolaylıkla bulunabiliyor ve çok daha küçük hacimde depolar çıkabiliyor. Bu da tesisat mühendisleri açısından çok önemli bir değişimdir. "Su depolarının boyutlarının küçülme si, önemli bir gelişmedir" Özellikle tesisat mühendisleri ile mimarlar ara sında tezat teşkil eden konulardan bir tanesi, su deposunun boyu ve büyüklüğü konusundadır. Yönetmelikteki değişiklik ile, özellikle su deposunun boyutunda çok büyük bir küçülme oldu. Biz eskiden bir A.B.D. standardı olan NFPA'yı esas alıyorduk ve oradaki hemen hemen her şey gibi bu konuda da tercihler büyüktü. Ancak, ek olarak koyulan bu tablo Avrupa normlarına göre oluşturulmuştur ve bu tablo esas alınınca, su depoları çok daha küçük çıkacaktır. Burada söylemek istediğim en önemli hususlardan bir tanesi, su depolarının büyüklüğünün Türkiye şartlarına göre seçilmesidir. Şimdiye kadar onlarca, yüzlerce hatta binlerce yangın söndürdüm ve hiçbir zaman 100 tonun üzerinde su kullanmadık. Öyle depolar yapılıyor ki, bir konut için bile 250-300 tonluk su depoları kullanılıyor. Halbuki konutta çıkan bir yangına 5-7 tonluk bir su deposuna sahip itfaiye aracı çok rahatlıkla gider, söndürür ve hiçbir zaman o kadar suyun kullanılmasına gerek kalmaz. Endüstri tesisleri haricindeki binalarda, bence büyük su depola rından kesinlikle kaçınılması lazım, çünkü problemleri de çok oluyor. İlk olarak bina içerisinde çok büyük yer kaybı problemini sayabiliriz. Ayrıca temizliğinin zor olması, boşaltılması, doldu- "Bizdeki yangın tesisatı yapan mühendislerin bir kısmı daha emniyetli olsun diye gereksiz derecede büyük su depoları, gereksiz boru çapları, gereksiz sayıda sprinkler başlığı kullanabiliyorlar. Bunu böyle ustalar da yapar. Mühendis, optimum değeri hesaplayandır. Bir tesisat mühendisi de optimum değeri hesaplamalı, riske göre tesisatı belirlemeli, gereğinden fazla malzeme kullanmamalıdır." 30 Tesisat Dergisi Sayı 172 - Nisan 2010 rulması, drenajı da büyük deponun dezavantaj larıdır. O nedenle önemli olan, projeye göre çok büyük su deposu seçmemek, yeterli büyüklüğü seçmektir. Aslında bence mühendis her şeyi yapan değil, bir işi gerektiği kadar yapandır. Ancak bizdeki yangın tesisatı yapan mühendislerin bir kısmı daha emniyetli olsun diye gereksiz derecede büyük su depoları, gereksiz boru çapları, gereksiz sayıda sprinkler başlığı kullanabiliyorlar. Bunu böyle ustalar da yapar. Mühendis, optimum değeri hesaplayandır. Bir tesisat mühendisi de optimumdeğeri hesaplamalı, riske göre tesisatı belirlemeli, gereğinden fazla malzeme kullanmamalıdır. "Gazlı söndürme sistemi, mümkün ol duğu kadar az kullanılmalıdır" Günümüzde elektrikçiler, elektrik olan yerlerde su istemezler. Ön etkili dediğimiz pre-action sistemler aslında her yerde kullanılmakta, çift kilitleme olarak yapıldığı takdirde, kazayla patlama riskini hemen hemen ortadan kaldırmak tadır. Gelişmiş ülkelerde özellikle Amerika'da, server odalarında, orta gerilim odaları dışında ki düşük gerilim odalarında, telefon odalarında preaction dediğimiz sistem kullanılmaktadır. Bizde de aslında tesisatçıların her yere gazlı söndürme sistemi kurmak yerine, bu tip bir sistemi kullanmalarını öneririm. Gazlı söndürme sistemi kullanılan bir yerin sızdırmazlığının çok iyi test edilmesi gerekir, herhangi bir açıklık olmaması ve gaz boşaltıldığında mutlaka en az 10 - 15 dakika bekletilmesi gerekir. Ancak, bunları ne mimarlar yapıyor ne de işletmeci ler, gaz boşaldığında beklemiyorlar. Tesisat mühendisleri de gazlı söndürme sistemini kur duğu zaman kanallara damperlerin konması, gaz boşalmadan otomatik senaryonun uygu lanması gibi hususlara dikkat etmesi gerekiyor. İyi sistem yoktur, uygun sistem vardır. Her zaman gazlı sistem uygun olmayabilir. Gazlı söndürme sisteminin mümkün olduğu kadar daha az yapılması gerekir. Gazlı söndürme sistemi uygulandığı zaman, "hemen yangını söndürür" düşüncesi hakimdir, oysa ki, söndürme etkisini gösterebilmesi için
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=