Tesisat Dergisi 169. Sayı (Ocak 2010)

GÜNCEL Üyelerimize önerim; inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerine önem verilmesi, ihracat pazarlarının geliştirilmesi, kaliteli Türk Makinesi imajının oluşturulmasına katkıda bulunulması ve ülkemizde üretilen ürünlerin aynısının yerine ithalatı yapılan katma değeri yüksek ürünlere yönelinmesidir. 0l e4n A" Sr aul ı kD a2r0b0e9l e rtiavr ieh iÇn de ke v İazlmfl ei rr i Mn aDki ni naamMi kü Dh eanvdr ai snlıeşrı "i Ok do an su ıl'un dsae mgienreçrei k. l e ş t i r i ­ da, ancak sınırlı sonuçlar alabildik. Gelişmiş ülkelerde tüketici bilinçli olduğundan, bu tür ürünlerin o pazarlara girmesi hayli zor oluyor. Bir takım sertifikalar istemek suretiyle bununla mücadele edebiliyorlar. Oysa ülkemizde en önemli şey fiyat olduğundan işin ekonomisi düşünülmeyip bu tür ürünler rahatça satılabiliyorlar. Ayrıca yetkililere bahsettiğimiz diğer bir husus da, her ne kadar gelişmiş ülkeler ticaretin serbest olduğunu söyleseler de, onlar bir takım sertifikalar istemek suretiyle kendi üreticilerini koruyorlar (WRAS, DVGW, NSF, UL, FM, GOST gibi). Oysa, bizim ülkemize her türlü mal kontrolsüz girebiliyor. Buna çözüm olarak bizim de mutlaka bir takım sertifikalar istememiz lazım. Bunun yanında; Pompalarda Ömür Boyu Maliyet, Değişken Hızlı Pompalar, Pompa Performans Kriterleri üzerine üçleme, Sistem Verimi, Dış Ticaret Envanterleri gibi yayınlarımız bulunuyor. Bunların tümünü web sitemizden görmek ve sipariş vermek mümkün. Bir iki ay içinde de, "Akış Kontrol Cihazları" kitabımız sektörümüze sunulacak. Ayrıca, CEIR'in İngilizce olarak basmış bulunduğu direktifleri de Türkçe'ye çevirip yayınlayacağız. Bu yıl, EUROPUMP ve CEIR'in yıllık toplantılarına katılacağız. Ayrıca CEIR'i temsilen Amerikan Vana Üreticileri Derneği (VMA)'nin yıllık toplantısında da bulunacağız. 2010 ulusal anüzerindeki bindirilmiş yükler bizim dezavantajlarımız. Bu nedenle Çin ve Hindistan'a göre maliyet tutturma problemleri var ve standart ürünler oralardan, özellikli ürünler bizlerden talep ediliyor. Ayrıca, hem pompa hem de vana olarak ülkemiz ithalatçı ülke durumunda. Her iki grupta da ithalatımız ihracatımızın iki katı. Bu nedenle alacağımız daha çok yol var. Yapmamız gereken ithal ürün cinslerine yönelip onların üretimlerini gerçekleştirmektir. Bu şekilde hem katma değeri daha yüksek ürünler üretilmiş, hem de dış ticaret dengesi iyileştirilmiş olacaktır. Kendi aramızda yaptığımız sohbetlerde, lamda da etkinlikler anlamında hareketli bir yıl üyelerimizin bunu dikkate aldıkları ve bu yolda "Eğitime büyük önem veriyoruz" Dernek olarak eğitime çok önem veriyoruz. Gerek yayınlarımız gerekse yapmakta olduğumuz seminerler vasıtası ile sektörümüzün eğitim seviyesini yükseltmeye çalışıyoruz. Aralık ayı içinde İzmir Makine Mühendisleri Odası'nda "Su Darbeleri ve Çekvalflerin Dinamik Davranışı" konulu Yrd.Doç.Dr. Levent Kavurmacıoğlu tarafından başarılı bir seminer organizasyonu gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde "Enerji Verimliliği" konusunda bir seminer daha planlıyoruz. Ancak yetişmiş eleman sıkıntısının olacak. Biz de, 6.Uluslararası Boru ve Ek Parçaları Fuarı, SODEKS Fuarı gibi fuarlarda stand açmak sureti ile sektörümüze yayınlarımızı ve duyurularımızı aktaracağız. Ayrıca gelecek yıl, CEIR'in yıllık toplantısını büyük bir ihtimalle İstanbul'da gerçekleştireceğiz. Sektörün Geleceği Parlak . . . Bana göre sektörümüzün geleceği çok parlak. Avrupa ülkeleri artık üretimlerini Çin, Hindistan veya Türkiye'ye kaydırmış durumdalar. Ya buralarda üretim yapıyorlar ya da aksam giderilmesi için üniversitelerimizde yüksek olarak buralardan tedarik ediyorlar. Lojishareket etmeye başladıklarını görmek bizi sevindiriyor. Üyelerimize önerim; inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerine önem verilmesi, ihracat pazarlarının geliştirilmesi, kaliteli Türk Makinesi imajının oluşturulmasına katkıda bulunulması ve ülkemizde üretilen ürünlerin aynısının yerine ithalatı yapılan katma değeri yüksek ürünlere yönelinmesidir. Bunun yanı sıra, geçtiğimiz Temmuz ayında çıkarılan Yeni Teşvik Yasası fırsatından yararlanılması gerekmektedir. lisans tezlerinin bu konularda verilmesinin tik olarak ülkemizin büyük bir avantajı var. Yetkili kurumlara vermek istediğim mesaj ise, yardımcı olacağına inanmaktayız. Ancak, enerji fiyatlarının yüksekliği, ücretler kalıcı gelişmenin ancak üretim ve ihracat ile 16-18 Ekim2008 tarihleri arasında DSİ Kongre Salonu'nda gerçekleştirilen 6. Pompa-Vana Kongresi sektörü bir araya getirdi. 112 Tesisat Dergisi Sayı 169 - Ocak 2010 gerçekleştirilebileceği bilinciyle, her ne pahasına olursa olsun yerli üretimin desteklenmesi ve tercih edilmesidir. Sektörün haksız rekabete karşı korunması gerekmektedir. Özellikle İhracatçılarımız için bir kur baskısı yaratılmaması da yetkili kuruluşlardan beklentimizdir. Dilerim 2010 yılı, sektörümüz için yeniden büyüme dönemine geçilen bir yıl olur. ■

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=