GÖRÜNÜM Toksoy tesisat mühendisliği lisansı ve Teskon // süreci hakkında, Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç Ana görevımız, bilgiyi paylaşma ve yayma çabalarımız olmalıdır. Dolayısıyla kongreler, sempozyumlar, fuarlar, dergiler, yayınlar ile eğitim toplantılarını çok yararlı görmekteyiz. ise yüksek lisans programları ve üniversitelerde tesisat konusunda bilgi verdiler. Ayrıca ISKAV ve İSEDA'nın bilgileri toplantı gündemine aktarılmıştır. Geçmişe bakıldığında, öncelikle son 30-40 yıllık deneyim çerçevesinde camiada neyi yaptık, neyi yapamadık, anlamında bir araştırmanın gereği ortaya çıkmaktadır. Sonuçta çok başarılı bir eğitim yapılamadığı anlaşılır. Ancak TTMD'nin kuruluşundan bu yana sektörde birlik ve beraberlik doğmuş, hizmete bağlı bilgi ve teknoloji transferi sağlanmıştır. Uluslararası organizasyonlarla ilişkiler, Teskon kongresine katkılar, her iki yılda bir yapılan Yapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumları, yayınlar, bültenler, dergiler sektörün bu gelişimini göstermektedir. Bu amaçla kurulan TTMD'nin kardeş dernekleri ISKAV, İSKİD, DOSİDER, İZODER ilişkileri sektör yönünden çok başarılı sayılabilir. Bu çerçevede ana görevimiz, bilgiyi paylaşma ve yayma çabalarımız olmalıdır. Dolayısıyla kongreler, sempozyumlar, fuarlar, dergiler, yayınlar ile eğitim toplantılarını çok yararlı görmekteyiz. Özellikle üniversite ilişkisi ve onların iklimlendirme konusunda eğitime katkı ve çabaları sektörde misyon değişimine neden olmuş, sektör bu doğrultudaki bilgiyi yönetme, araştırma ve sertifikasyon yönünden yeni bir misyon kazanmıştır. Konu bu yönleri ile ele alındığında, meslek içi eğitimin gerekliliği ve yararları ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda Levent Acar tarafından 21 Eylül 2006 gün 5544 sayılı kanun kapsamında Meslek Yeterlilik Kurumu (MYK) hakkında verilen bilgiler, Turhan Karakaya tarafından yapılan gerekli eğitim düzeyi hakkındaki değerlendirmeler çalıştaya renk katmıştır. Çalıştayın ön görüşmeleri bizlere; tesisat mühendisliği eğitiminin temel bilgi olarak makina mühendisliği bölümü lisans eğitiminde verilmesi, mesleğe yönelik kaliteli eğitimin lisansüstü aşamasında aktarılması, bunu takiben profesyonel mühendislik prosedürünün başlatılarak uzmanlığa yönelik meslek içi eğitimin yaşam boyunca sürmesi gerektiğini göstermiştir. Çalıştayda gruplar arasında, meslek içi eğitimde yeterlilik ve belgelendirme amaçlı seminer ve kurs eğitimleri içeriği, tanımı, dokümanları ve eğitimcileri yönünden tartışılmış; bu hususların genişletilmiş bir toplantıda üniversite, YÖK, meslek odaları, kamu kurumları, bakanlıklar ve mesleki örgütler tarafından ele alınıp değerlendirilmesi yararlı görülmüştür. Çalıştayda ön çalışmalar için iki başlıkta, üç grup halinde ele alınan sorunlar A grubunda üniversite eğitimi mesleğe yönelim yönleri ile, B ve C grubunda da meslek içi eğitim kapsamında içerik, doküman, yöntem ve bilgilendirme bakımından derneklerin katılımı ve destekleri anlamında tartışılmıştır. Tesisat mühendisliği eğitimi amaçlı A grubu toplantısına akademisyen üyelerden teşekkül eden Prof. Dr. Ahmet Arısoy, Prof. Dr. Macit Toksoy, Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Prof. Dr. Nilüfer Eğrican, Prof. Dr. Hasan Heperkan, Doç. Dr. Murat Çakan, Prof. Dr. İlhan Tekin Öztürk gibi üyelerimizin yanı sıra İTÜ Mak. Fak. Dekanı Prof. Dr. Taner Derbentli, Metin Duruk (İSKİD) ben Celal Okutan (TTMD), İbrahim Çakmanus (TTMD) katılmış ve yapılan değerlendirmede; • Tesisat mühendisliği ile ilgili temel eğitimin lisans eğitimi kapsamında verilmesi, fakat lisans eğitiminde opsiyon olarak tesisat mesleğinin ele alınmaması, • Lisansüstü eğitimde mekanik tesisat ile ilgili eğitim verilmesi, bu eğitimin disiplinler arası bir eğitim anlamında yardımcı mühendislik dalları ile müştereken verilmesi, • Lisansüstü eğitim sonrası yeterlilik ve uzmanlığa yönelik mesleki sorumlulukları kapsayan profesonel mühendislik sisteminin uygulamaya konulması yararlı bulunmuştur. Bu amaçla eğitimde konular, dokümanlar, kriterler, akreditasyon şekli, seviye sorunu, eğitim modeli, belgelendirme, sertifikasyon ilgili uygulama yöntemlerinin kurumlar tarafından derneklerin katkıları ile belirlenmesi modeli önerilmiştir. Çalıştayda belirlenen ihtisas gruplarının bu anlamda önerileri toplatıya sunulmuş, durum katılımcılar yönünden değerlendirilmiştir. Tesisat mühendisliği eğitiminin, üniversitelerde makina mühendisliği eğitimi almış kişilere meslek içi eğitim şeklinde verilmesi halinde başarılıolacağı inancındayım. Mühendis namzetlerinin önce ihtisasa yönelik lisansüstü eğitim almaları, sonradan profesyonel mühendis olma amaçlı eğitim görmeleri, usta-çırak ilişkileri ile gelişmeleri profesyonel mühendislik sınavlarını kazanarak mekanik tesisat konusunda uzman olmaları gerekir. Mekanik tesisat kendi içinde ısıtma, havalandırma, klima, yangın, sıhhi tesisat ve özel tesisat olarak branşlara ayrıldığından, kişiler, seçecekleri uzmanlık dalında veya tümünde yetkili olabilirler. Bu anlamda meslek içi eğitim yaşam boyu süregelen bir eğitimdir. Uzmanlığın gelişimini sağlar. Diğer taraftan, tesisat sektöründe mühendislere verilen eğitimin yanı sıra ressamlar, teknisyen ve teknikerlere verilen eğitimlerde uygulanabilinir. Bu eğitimler üniversiteler, meslek odaları, ihtisas dernekleri tarafından kurs, seminer, sempozyum ve benzeri eğitim toplantıları ile verilir, ayrıca sertifikalandırılır. •• Toplumsal Oyalama Yöntemleri Toplumun ilgisini bir noktaya çekip onları temel sorunlardan uzaklaştırıp saptırmak, ülkemizde adet haline gelmiş bulunuyor. Ülkemizin temel sorunu, yaşanan ekonomik kriz, işsizlik ve karşı karşıya kaldığımız terördür. Hal böyle iken, bu sorunlar bir kenara itilerek domuz gribi aşısı, dersim isyanı ve demokratik açılımlarla ülkeyi oyalamak yanlış bir yaklaşım olmaktadır. Ayrıca ülke yönetiminde yüzlerce sorunla karşı karşıya kaldığımız bu dönemde gereksiz konuları gündeme getirmek hatalı sayılır. Çok güvendiğim Düzen Laboratuvarları kurucusu Prof. Dr. Yahya Laleli'nin grip aşısı olmanın gereği ve yararlarının yanı sıra Fransız Kültür Merkezi'nden "vahim" başlığında gelen e-maildeki Finlandiya Eski Sağlık Bakanı Dr. Rauni Kilde'nin domuz gribi hakkındaki çarpıcı açıklamaları, son üç ayda 460 kişinin ölümüne yol açan domuz gribi sorununda bizleri şaşkına çevirmektedir. Dr. Kilde'ye göre, "bu aşı ile dünya nüfusunun mümkün olduğunca çoğunu öldürmek amaçlandığı ve düşüncenin eski ABD başkanlarından Henry Kissinger'e ait olduğu" iddia edilmektedir. Dr. Kilde'ye göre aşı ile nesillerde mutlak kısırlık, kanser gibi ölümcül hastalıkların ortaya çıkacağı söylenmektedir. Tesisat Dergisi Sayı 168 - Aralık 2009 17
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=