MAKALE İnşaat halindeki sulama şebekesi tiplerinde borulu sistemin % 60 gibi büyük bir orana sahip olduğu dikkat çekmektedir. Bu durum suyun verimli kullanımında çok önemli bir adım olarak ortaya çıkmaktadır. Konumu ve kaynakları itibariyle ülkemizin su konusunda izleyeceği planlı iç ve dış politika; sürdürülebilir su güvenliği için gerekli olduğu kadar, bulunduğu coğrafyanın istikrarı için de önem taşımaktadır. 5. Su Sorununun Artışının Temel Nedenleri 5.1. Genel Dünya su sorununun artarak daha genel bir özellik kazanmasında temel olarak ekonomik, ekolojik ve hidrolojik faktörlerin etkili olduğu görülmektedir. Ancak ve bu sorunun gelişmiş kuzey ile gelişmekte olan güney arasında yapısal ve sosyo-ekonomik sosyo-kültürel nedenlerle farklı karakterler taşıdığı da görülmektedir. Temiz su kaynakları dünya genelinde aşağıda verilen ana konuların baskısı altında bulunmaktadır. 5.2. Artan Nüfus ve Su Talebinin Artışı (Demografik) Özellikle fiziksel olarak su sorunu yaşayan bölgelerdeki nüfus daha hızlı artmaktadır. Bu artış, gerek içme ve kullanma, gerekse sulama suyuna olan talebi de artırmaktadır; bu durumda yaşanan su sorunu da artmaktadır. 5.3. Suyun Verimsiz Kullanımı (Ekonomik) Su kaynakları özellikle az gelişmiş ülkelerde ekonomik ve teknolojik olanaksızlıklar ve yeterli bilincin oluşmaması nedeniyle verimsiz olarak kullanılmaktadır. 5.4. Çevresel Bozulma (Ekolojik) Gerek iklimsel değişimler gerekse evsel ve endüstriyel kirlilik su kaynakları üzerinde en önemli baskılardan birini oluşturmaktadır. Özellikle kirlenen yeraltı sularının temizlenmesinin güçlüğü, dünyanın özellikle içme suyu olarak yararlanabileceği avantajlı ve önemli bir potansiyelin ortadan kalkmasına neden olmaktadır. Bunun dışında, doğanın sınırları zorlanarak geliştirilen projeler, su havzasındaki dengenin bozulmasına ve su temini ile ilgili sorunların orta vadede artmasına neden olmaktadır. 13 2 Tesisat Dergisi Sayı 165 - Eylül 2009 2003 YILI ÖNCESi csonı/u 6% MEVCUT DURUM o B l o l ru%lu İNŞAAT HALİNDEKİ ŞEBEKE TİPLERİ Şekil 7. işletme ve İnşaat Halindeki Sulama Şebekesi Tipleri [5]. 5.5. Suyun Siyasallaşması (Hidro politik) Artan su sorunları özellikle suyun hidrolojik olarak daha kısıtlı olduğu ve sınır aşan ve sınır oluşturan su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde gerilimlerin artmasına neden olmaktadır. Teknolojinin sunduğu olanaklardan da yararlanarak suyun bu ülkeler arasında en verimli şekilde kullanımı konusunda etkili anlaşma ve işbirlikleri oluşturulamamaktadır. Bu da hem mevcut su kaynaklarında yenilenebilir sınırlarının aşılmasına, su kalitesinin düşmesine ve suyun daha verimsiz olarak kullanılmasına neden olmaktadır. 5.6. Türkiye İçin Ülkemizde bölgesel de olsa su sorununun artışında, hızlı nüfus artışı, kente hızlı göç ve sosyo-politik faktörlerin etkisi ile su kaynaklarının verimli olarak geliştirilmesi ve kullanımındaki sorunlar ve su yönetimi kurumsal yapısında oluşan zafiyetlerin etkisi bulunmaktadır. Ülkemizin su kaynaklarının geliştirilmesi ve su hizmetleri yönetimi açısından yaşadığı sorunlar mali, idari ve kanuni sorunlar olarak üç ana grupta toplanabilir. Ülkemizdeki su sorununun pratik olarak artışı özellikle kurak periyotlarda ve içme ve kullanma suyu temin ve kalitesi ile sulama suyu temininde ortaya çıkmaya başlamıştır. Halen mevcut barajlarımızın aktif depolama kapasitesi toplamı 65 milyar m3 olup, kurak dönemlerde ihtiyacı karşılamak için yeterli olmamaktadır. Bu da özellikle önce içme ve kullanma daha sonra da sulama suyu temini konusundaki sorunların artmasına neden olmaktadır. Ülkemizin özellikle yeraltı su kaynakları aşırı çekim ve kirlilik tehdidi altında bulunmaktadır. Suyun gerek sulamada gerekse içme ve kullanma suyu olarak verimli bir şekilde kullanılmaması artan ihtiyacın karşılanabilmesi için ülkemizi havzalar arası su transferine zorunlu bırakmaktadır. Bu da su sorunlarının artışında gerek ekolojik gerekse sosyolojik olarak potansiyel taşımaktadır. Yukarıda sayılan ve sonuç olarak ortaya çıkan su sorunlarının dışında, bu sorunun artmasına neden olan en etkili faktör ise, DPT'nin Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda belirtildiği gibi[8), su kaynaklarının kullanımının planlanması ve yönetimi konusunda ülke genelinde belirlenmiş kapsamlı bir politikanın bulunmayışıdır. 6. Öneriler Dünyada su sorununun çözümüne yönelik uluslararası su kuruluşları ve BM'nin çeşitli organizasyonları tarafından oluşturulan önerilerden istenilen sonuçların alınamadığı görülmektedir. "Kıtlığın Ötesinde: Güç Dengesizliği, Yoksulluk ve Küresel Su Krizi" başlığını taşıyan BM 2006 Küresel İnsani Gelişme Raporu'nda, kalkınmakta olan ülkelerin büyük bir bölümünde, kirli ve mikroplu suların insan güvenliği açısından silahlı çatışmalardan çok daha büyük bir tehdit oluşturduğu belirtilmektedir. Ancak, silahlı çatışma ve doğal
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=