Türkiye Kyoto Protokolü'nü imzaladı Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne katılmasına dair 5836 sayılı kanun, Cumhurbaşkanı'nın onayının ardından, 17 Şubat 2009 tarih ve 27144 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürl üğe girdi. Bundan sonraki aşamada, Dışişl eri Bakanlığı'nın katı l ım belgesini New York'taki BM Genel Sekreterl iğine ilettiği günü izleyen 90. günün ardından, Türkiye'nin KP'ye katı l ımı uluslararası alanda da resmen yürürl üğe girecek. Türkiye'nin,Kyoto Protokolü'ne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Düzenlemenin gerekçesinde, Türkiye'nin, uluslararası toplumun en önemli gündem maddelerinden olan çevre konularına büyük önem verdiği belirtildi. Türkiye'nin, iklim değişikliği ile mücadele konusunda uluslararası toplumla birlikte hareket ederek, 1992 tarihli BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne (BMİDÇS), 2001 yılında Marakeş'teyapılan BMİDÇS'nin 7. Taraflar Konferansı'nda özgün şartlarının tanınmasını müteakip, 2004 yılında taraf olduğu anımsatılan gerekçe şöyle denildi: "Sözleşmenin 1995 yılında Berlin'de gerçekleştirilen 1. Taraflar Konferansı'nda, 2000 yılından sonraki dönemler için belirli zaman dilimleri içinde, 'Sayısal sera gazı azaltım veya sınırlandırma' konusunda politika ve tedbirleri detaylandırmaya odaklı başlatılan süreç, 1997 yılında Japonya'nın Kyoto kentinde yapılan 3. Taraflar Konferansı'nda ortak eylemlerin genel çerçevesini çizen Kyoto Protokolü'nün benimsenmesiyle sonuçlanmıştır." Sözleşmeye taraf olan ülkelerin, 1997 tarihli Kyoto Protokolü'ne taraf olmaya çağrıldığı kaydedilen gerekçede, Protokolün 16 Mart 1998 tarihinde NewYork'ta imzaya açıldığı ve bir yıl süreyle imzaya açık kaldığı hatırlatıldı. Protokole, 177 ülke ve AB'nin taraf olduğu ifade edilen gerekçede, Protokolün ilk yü22 Tesisat Dergisi Sayı 158 - Ocak 2009 kümlülük döneminin 2012 yılında sona ereceği belirtildi. Türkiye'nin Kyoto Protokolü'ne taraf olmayan çok az sayıdaki ülkeden biri olduğu belirtilen gerekçede, iklim değişikliği ile mücadele alanındaki çalışmaları çerçevesinde Türkiye'nin, 2004 yılında Sözleşmeye taraf olduktan sonra 1997 tarihli Kyoto Protokolü'ne de taraf olmaya davet edildiği kaydedildi. Gerekçede, Türkiye'nin Protokole taraf olmasının sağ l ayacağı yararlar da şöyle sıralandı: "Ülkemizin, kurucu üyelerinden olduğu BM'nin saygın bir ülkesi olarak, Protokol'e taraf olması, uluslararası gündemin en öncelikli ve acil sorunlarından biri haline gelen iklim değişikliği ile mücadele konusundaki kararlılığını ve uluslararası toplumun güvenilir bir ülkesi olduğunu göstermesi bakımından önem arz etmektedir. Protokole taraf bir Türkiye'nin, hemen hepsi Protokole taraf olan Sözleşmeye taraf ülkeler nezdinde itibarı ve 2012 sonrasına ilişkin müzakerelerde ağırlığı artacak, iklim değişikliği ile mücadele konusunda 2012 sonrasının şeklenmesinde ülkemiz kendi özgün koşullarını daha iyi müzakere edebilecektir. Kyoto Protokolü kapsamındaki uluslararası rejime katılacağımız için, özel sektörde sera gazı salım azaltımı için yapılabilecek projeler daha kolay teşvik edilebilecek ve özellikle uzun vadede başta enerji güvenliği olmak üzere ülke ekonomisine katkı sağlanabilecektir. Kyoto Protokolü, AB çevre müktesebatının bir parçasıdır. AB, Protokolün yerini alacak olan yeni anlaşmayı da müktesebatına dahil edecektir. Dolayısıyla, 2012 sonrasını önemseyen AB, ülkemizin Protokole taraf olarak, geleceğe yönelik hazırlıklarını bir an önce başlatmasını istemektedir. Ülkemizin Kyoto Protokolü'ne taraf olması halinde, AB ile iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konularında ve AB müktesebatına uyum bağlamında işbirliği olanaklarını geliştirmesi de mümkün olacaktır."
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=