Tesisat Dergisi 158. Sayı (Şubat 2009)

- TEKNİK BİLGİ • Çevreye Bırakılan Ayaz izlerinin Çözümünde Su Arıtmasının Rolü Jim LAURIA* Bin yıllık bir evrimden sonra su filtrasyon teknikleri, suya olan talebin artmasından yeni kirlet i ci etmelerin ortaya çıkmasına kadar başa çıkması gereken birçok konuyla karşı karşıyadır; ancak bunlar arasında üstesinden gelmek zorunda olduğu en önemli konu, su arıtma sistemlerinin çevrede bıraktıkları ayak izleridir. Amiad Filtrasyon sistemlerinden Jim Lauria su filtrasyonunun dün, bugün ve yarınını incelemektedir. Mükemmel Bir Fırtına Su filtrasyonu çok eski zamanlardan gelen bir uygulamadır, ancak temiz suya olan ihtiyaç tarihin en yüksek seviyelerindedir. Bu arada insanların faaliyetlerinin -kullandığımız enerjiden attığımız atıklara kadar- çevreye olan etkilerinin gün geçtikçe artan bir şekilde farkına varılması, yapılan işlerin verimliliği üzerine büyük bir araştırma ve incelemeye yönelinmesini sağlamaktadır. Sonuç, su filtrasyon tekniklerinin içlerinde test edileceği su, enerji ve atık yönetiminin birleştirildiği tam bir fırtınadır. İlk konu suyun tedariğidir. Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF'in müşterek yayınladığı bir yayına göre, dünya nüfusunun yaklaşıkyüzde 20'si güvenli bir içmesuyu kaynağına erişme imkanından yoksun durumdadır ve dünyadaki suyun kalitesi düşmektedir. Hatta yüksek kalitede içme suyuna, tarım ve sanayi kaynaklarına sahip ülkeler bile konutlardan gelen evsel kullanım için su talebi problemleriyle karşı karşıyadır. Bu durum, sosyal ve siyasi rahatsızlık yaratmakta ve dünyada endüstri tesislerinin açılmasına karşı yapılan protestoların kaynağını da oluşturmaktadır. Azalan su kaynakları için verilen uğraşlar, birçok sanayiciyi ihtiyaçlarını karşılamak için ister çamurlu yüzey suları isterse derin kuyulardan alınan tuzlu sert sular olsun düşük kaliteli su kaynaklarına yöneltmiştir. Şu duruma 126 Tesisat Dergisi Sayı 158 - Şubat 2009 bakınız ki, düşük kaliteli su için verilen bu mücadele zaman olarak sanayinin -ister yiyecek ve içeceklerde kullanılacak suyun saflık standartlarına uyum zorunlulukları veya moleküler seviyede saflık gerektiren elektronik, plastik veya metal için "temiz oda" imalat protokollerine uymak için olsun-yüksek kaliteli suya olan talebinin şimdiye kadar geldiği en üst noktaya denk gelmiştir. Suyun azlığının kamudan gelen baskılarla birleşmesi, aynı zamanda endüstrilerde ve hatta kentsel uygulamalarda yeniden çevrime alma işlemlerinin artmasını meydana getirmiştir. Tüm bu olaylarda suyun filtre edilmesi en önemli unsurdur. Balık ve kum, çakıldan koruyan büyük eleklerden istenmeyen tuzları iyon seviyesinde sıkıştırarak atan membranlara kadar suyun filtre edilme işlemi başarının kilit unsuru olmuştur. Uzun Geçmiş Su filtrasyonu çok eski zamanlara dayanan bir bilimdir. Bilim insanları daha bakterilerin insan sağlığına olan etkilerinin farkında olmadıkları zamanlarda, insanlar bin yılardır sularından tortuları (ve bekli de tesadüfi olarak patojenleri) süzmüşlerdir. Eski Yunan ve Sanskrit metinlerindeki kayıtlar, MÖ 2000 yıllarında insanların çamur veya tortulu sularını kum veya süzgeçten geçirdiklerini belirtmektedir. Mısırlılar suda askıda bulunan tortuları yumuşatmak için 3500 yıl önce alum (şap -alüminyum dabl sülfat- veya ticari adıyla alüminyum sülfat) kullanmışlardı. Tıbbın babası Hipokrat, MÖ 400 civarında hastaları için su ve solüsyonları süzmek üzere konik şekline getir i lmiş ipekten bir torba filtre geliştirmişt i . O zamanlardan beri suyun arıtılmasında aynı temel metotlar ön planda olmuştur. Sir Francis Bacon 1627'de deniz suyunu tuzdan arındırmaya çalışmak için kum filtreler kullanmıştır. Bir yüzyıl sonra fiber ve kömürden yapılan evlerde kullanılan su filtreleri gözükmüştür. 1804'te kentsel kullanım ölçeğinde ilk kum filtreleri montajı bir İskoç şehri olan Pailey sakinlerinin içme sularını korumada kullanılmıştır. İnce Ayarlı Teknoloji Ortam olarak kumun kullanıldığı filtrasyon, bugün de kesinlikle ortak olarak en çok kullanılan su filtrasyon teknolojisidir. Su kum veya diğer ortam içeren büyük tankların içinden geçer. Su ortam yatağının içinden çöktükçe suda bulunan kirletici maddeler kum tanecikleri arasına sıkışır. Temiz su tanklın alt kısmından çıkar. (Kum filtrelerine belki de en uç örnek birçok tuzdan arındırma tesislerinin buralardan su çektiği ve büyük filtre olarak doğal kum birikintilerinin kullanıldığı deniz tabanı veya plaj kuyularıdır). Filtre elemanları geçen yıllar içerisinde evrim geçirmişlerdir- bugün plaj kumu mineralden diyatomik (çift atomlu) toprak olarak adlandırılan fosilleşmiş mikroskobik plankton dış kabuklarına ve yüzeye toplama kapasitesinin birçok kirletici maddeyi çektiği aktifleştirilmiş odun kömüre kadar olan geniş

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=