PERSPEKTİF Prof. Dr. Nilüfer EĞRİCAN Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜ SİAD), TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) tarafından hazırlanan "Nanotek noloji ve Türkiye" başlıklı raporunu, 20 Kasım 2008tarihinde, İstanbul Ceylan lntercontinental Oteli'nde düzenlediği bir toplantı ile kamuoyuna tanıttı. Toplantının açılış konuşmaları, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçın dağ ile Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tosun Terzioğlu tarafından gerçekleştirildi. Uluslararası Rekabet Stratejileri Dizisi'nin on birinci yayını olan raporda; nanoteknoloji, dünyadaki gelişimi ve farklı alanlarda Türkiye için yaratabileceği fırsatlar incelenmektedir. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Z. Menceloğlu ve Mehmet B. Kırca tarafından kaleme alınan "Nanoteknoloji ve Türkiye" baş lıklı raporda özetle şu bulgular yer almaktadır: "Biyoteknoloji, nanoteknoloji, malzeme ve bilgi teknolojilerinin entegre bir biçimde gelişmesiyle ortaya konabilecek teknolojik gelişmeler, sağlık, enerji, sosyal hayat, askeri teknolojiler, çevresel etkiler, yönetişim, toplumsal güvenlik ve refah, ekonomik, ticari kalkınma gibi birçok alanda etkiye sahip olacaktır. Bundan dolayı, ülkelerin ve toplumların gelişimi, refah düzeyi ve sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanabilmesi açısından bu teknolojik alanlardaki gelişmeler önemli bir konuma sahiptir. Nanoteknoloji, olanaklar plat formudur. Daha önce uygulanabilir olmayan yeni ürün sınıflarının geliştirilmesi olanağının ufkunu açar ve tüm endüstriyel alanlarda yeni ürünler ve prosesler geliştirilmesine olanak sağlar. 1990'1arın başından beri dünyada gelişmekte 22 Tesisat Dergisi Sayı 156 - Aralık 2008 "Nanoteknoloji ve Türkiye" olan nanoteknoloji politikalarına Türkiye'nin ayak uyduramadığı, ancak yine de 2000'1i yılların başından itibaren çeşitli adımlar atılmaya başlandığı söylenebilir. Bunların en önemlilerinden biri ise, 2023 yılı Türkiye vizyonu çerçevesinde, nanoteknolojiyi bu vizyona ulaşılmasında gerekli ve öncelikli teknolojik faaliyet alanlarından biri olarak tanımlayan "Vizyon 2023 Strateji Belgesi"dir. Üniversitelerdeki nanoteknoloji merkezleri, laboratuvarları ve yüksek lisans programları gelişmektedir. Son dört yıldır organize edilen NanoTR konferans serisi gibi çalışmalar da devam etmektedir. Gelecekte kilit bir öneme sahip olacak nanotek noloji alanında, nispeten başlangıç sürecinde yetkinlik kazanmak ve doğru adımları atmak, Türkiye'de güvenlik ve refah seviyesinin yükseltilmesi, rekabetçi ve sürdürülebilir bir kalkınma hedefi doğrultusunda çok önemli bir adım teşkil edecektir. Ülkemizdeki üretim süreçleri göz önünde bulundurulduğunda yeni ve fonksiyonel malzemelerin hazırlanması için çok fazla olanakların olduğu açıktır. Bu amaçla bu rapor kapsamında "Nanoteknoloji nedir7", "Maddeler nanobo yutlarda organize edildiğinde ne tür özellikler beklenmektedir?", "Malzemelernanoboyutlarda nasıl hazırlanır 7", "Nanomalzemelerin bilinen uygulama alanları nelerdir?", "Diğer ülkelerde konuya yaklaşım nasıldır?" konuları hakkında genel bilgiler verilmiştir. Rapor kısaca teknik bilgileri aktardıktan sonra, Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarındaki gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin nanoteknoloji stratejileri hakkındaki raporlardan yola çıkarak dünya genelinde uygulanan nanoteknolojiye yönelik politikaları, sağlanan destekleri ve fikri mülkiyetlerin korunması konusundaki yaklaşımları özetlemektedir. Raporun son kısmında ise, ülkemizde konu ile ilgili uzmanlarla düzenlenen çalıştay sonucu ortaya çıkan öneriler açıklanmaktadır. Rapor kapsamında, nanoteknolojinin Türkiye'ye nasıl bir katma değer sağlayabileceği, bunun için nasıl bir süreç izlenmesi gerektiği ve nanoteknoloji ürünlerinin hayata geçirilmesi ile ilgili yol haritası önerisi oluşturulmuştur. "Türkiye'de nanoteknoloji sanayii nasıl oluşur?" sorusuna yanıt olarak aşağıdaki altı konu öne çıkmaktadır: • Nanoteknoloji alanında gerekli altyapının kurulması, • Finansman kaynaklarının oluşturulması, • Araştırmaları yürütecek bilim adamlarının yetiştiriImesi, • Gerekli işbirliği mekanizmalarının kurulması, • Toplumun tüm katmanlarında bilinçliliğin artırılması, • Tüm bu sistemin etkin bir şekilde çalışma sını ve desteklenmesini sağlayacak gerekli kuruluş ve yasaların ortaya çıkarılması. Nanoteknoloji uygulamaları, tüm dünyada hızla artmaktadır. Ülkemizin de bu gelişmelere paralel olarak çalışmalarda yer alması ümidiyle. . .
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=