Tesisat Dergisi 153. Sayı (Eylül 2008)

SÖYLEŞİ Pompa Sektörünün Sorunları Bildiğiniz gibi ülkemiz su, atıksu ve katı atık tesisleri açısından henüz istenilen seviyeye gelememiş ve dünyanın gelişmiş ülkeleri ile yarışabilecek bir altyapı standartına kavuşamamıştır. Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, aradaki açığın kapatılabilmesi, ülkemiz insanlarının modern ve sağlıklı altyapı tesislerine kavuşması için yaklaşık olarak 45-50 milyar avroluk bir yatırım yapılması gerekmektedir. Avrupa Birliği ile entegrasyon çalışmaları uyarınca bu yatırımın önümüzdeki 20 yıl içerisinde yapılması durumunda, 20 yıl sonra ülkemiz günümüz Avrupasının standartlarını yakalayabilecektir. Yapılacak yatırımların hangi kaynaklar ile finanse edileceği, çözülmesi gereken en önemli sorun olarak kaşımızda durmaktadır. Gerek Avrupa Birliği gerekse diğer zengin ülkeler bu finansmanı sağlamak konusunda pek de istekli görünmemektedirler. Ülkemizin kendi kaynaklarının da tek başına bu tutarın tamamını karşılayamayacağı açıktır. Bu temel konu çözülemediği takdirde, yatırımların istenilen hız ve kalitede gerçekleştirilebilmesi pek de mümkün görünmemektedir. Gelecekte yapılacak ve henüz finansmanı sağlanamamış projelerdeki sıkıntılar bir yana; finansmanı ve mühendisliği tamamlanmış projelerin yürütülmesinde de çok ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır. 140 Tesisat Dergisi Sayı 153 - Eylül 2008 Geçtiğimiz sayıda (Tesisat Dergisi, sayı 152.), Wilo Pompa Sistemler i A.Ş. Altyapı Uygulamaları Bölümü Proje ve Satış Müdürü Cem Çakır ile yaptığımız söyleşide, "Ceram Kaplama Sistemli Atıksu PompaTerfi İstasyonu Tuzla AtıksuArıtma Tesisi / Pendik X5 Terfi Merkezi" hakkında bilgi almış, tesis ve sistem hakkında ayrıntılı bilgileri içeren bir çalışma yayınlamıştık. Söyleşimiz sırasında Sn. Cem Çakır ve Wilo Pazarlama Müdürü Sn. Kayhan Kaya ile, sektörün sorunları hakkında da konuştuk. I Cem Çakır/ Wilo Pompa Sistemleri A.Ş. Altyapı Uygulamaları Bölümü Proje ve Satış Müdürü Teknik Şartnameler Özellikle teknik şartnamelerde ortaya çıkan eksiklikler veya çelişkili durumlar; altyapı tesislerine ürün tedariği yapan Wilo gibi üretici firmaları ve işi anahtar teslimi olarak gerçekleştiren müteahhit firmaları zor durumda bırakmaktadır. Teknik şartnamelerde, ürünlerin kullanılacağı ortamlarve çalışma şartları hakkında yeterli bilgi verilmemesi, üründe olması istenilen teknik özelliklerin detaylı bir şekilde tarif edilmemesi amaca uygun ürünlerin temin edilmesine engel olmaktadır. Korozyon riski olan uygulamaları ve bu uygulamalar için temin edilecek pompalar için hazırlanan şartnameleri bu duruma bir örnek olarak verebiliriz. Deniz suyunun transferi bizim sıklıkla karşılaştığımız uygulamalardandır. Bu uygulamalarda kullanılacak pompalar için hazırlanmış olan şartnamelere bakarsanız, pompaları deniz suyu korozyonundan korumak için pompanın "çiftkatepoksi boya ile boyanmış olması" istendiğini görebilirsiniz. Deniz suyu gibi korozif ortamlarda bir pompayı korozyondan koruyacak boya sistemini doğru tarif etmenin yolu tabii ki bu değildir. Sadece klasik epoksi uygulamasının ekipmanı korozyondan koruması mümkün olmadığından, kullanılacak boyanın kimyasal özellikleri, boya kalınlığı, yapılması gereken testler ve bunun gibi birçok teknik detay şartnamelerde yer almalıdır. Benzer sıkıntı endüstriyel atıksular veya içerisine endüstriyel atı ksuların karıştığı evsel atı ksularda da yaşanmaktadır. Bu tür atıksular ile ilgili şartnamelerde, atıksuya ait özelliklerden Yapılacak yatırımların hangi kaynaklar ile finanse edileceği, çözülmesi gereken en önemli sorun olarak kaşımızda durmaktadır. Gerek Avrupa Birliği gerekse diğer zengin ülkeler bu finansmanı sağlamak konusunda pek de istekli görünmemektedirler.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=