Tesisat Dergisi 150. Sayı (Haziran 2008)

SEKTÖREL FORUM Sektörümüzde faaliyette bulunan kişilerin sorunlarını ortaya koyarak, bu sorunların çözümüne yönelik çeşitli uzman kişilerin görüşlerini almak amacıyla hazırladığımız bu bölüm içinde, tesisat sektörün konu olan her türlü cihaz, malzeme, sistem ve tesis hakkında soru sorabilir ve bu sorunların çözümüne yönelik görüşlerinizi beyan edebilirsiniz. Sektöre ilişkin konuşmak, tartışmak, çözüm bulmak, öneri sunmak istiyorsanız; 0212 2113850 -274 92 73 no'lu faksla veya forum@teknikyayincilik.com e-mail adresi ile bize ulaşabilirsiniz. *Bu bölümdeki tüm yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Büyüyen Çevre Problemleri ve Malzeme Endüstrisi Katılın tartışalım ... Katılın çözüm üretelim..) >- Prof. Dr. Fevzi YILMAZ/ Sakarya Üniversitesi, Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Küresel ısınma ve iklim değişikliği etkilerinin hissedilmeye başland ığı günümüzde, ekolojiekonomi i lişkisinin önemi giderek artmaktadır. Ekolojiye uyumlu bir ekonomi anlayışı öne çıkmakta, doğaya dost ve kaynakları daha az tüketen teknolojiler geliştirilmektedir. Kısmen ucuz fosil yakıt (petrol, kömür ve doğal gaz gibi) kullanımına dayalı enerji sisteminin yerine pahalı da olsa yenilenebilir enerji kaynakları (rüzgar ve güneş gibi) önemsenmekte ve teşvik edilmektedir. Günümüz dünyasında, eski doğu-batı bloğu ikilemi yerini zengin kuzey-fakir güney kuşak ülkeleri ikilemine bırakmıştır. Ayrıca, Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika egemenliği , zenginleşme yolunda olan yeni aktörlerle sarsılmıştır. Kısa BRiÇ sözcüğü ile anılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkeler, dünya nüfusunun yüzde 50'sini temsil etmektedir. Bu dört ülke dünyanın en büyük ham madde tüketicisi olup dünya ekonomisinin de belirleyicilerindendir. Pek çok ülkenin çevre ve vergi kanun larında, atık ve emisyonların azaltılmasına, geri kazanıma, doğal kaynakların doğru kullanımına 24 Tesisat Dergisi Sayı 150 - Haziran 2008 ilişkin düzenlemeler vardır. BRİÇ'lerden Çin ve Hindistan ise bu alanda adım atmak için istekli davranmamaktadır. Doğal kaynakların aşırı kullanımı ve ekolojik sistemin eritme/öğütme kapasitesini aşan miktardaki atığın doğaya bırakılması çevreyi tahrip etmektedir. Eğer bir iktisadi faaliyetin çevresel yapıya zarar vermesi söz konusuysa ve bu faaliyetin yaratacağı ekonomik değer, vereceği zarardan daha düşükse, ekolojik bir tahribat söz konusu olur. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin bazı teknolojileri terk etmeleri bu gerçekle ilişkilidir. Örneğin döküm sanayi çıktıları ağırlık olarak ürünün l/3 'ü kadardır ve önemli çevre problemleri doğurur. Bundan dolayı Kuzey Avrupa ülkeleri bu sanayiyi terk etmektedirler ve son on yıldır bu alanda büyüme yoktur. Döküm sektöründe Çin ve H indistan'ın yıllık büyüme hızı çift rakamlıdır (Türkiye'nin yüzde 7 üstüdür). Malzeme Endüstrisi [1-4] Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde endüstri faaliyetleri çok yoğun olduğu için bu ülkelerin enerji tüketimleri ve C0 2 salınımları çok fazladır. Çıktıların yol açtığı toprak, su ve hava kirliği doğal olarak atık yönetimi, toprak ve su yönetimini önemli hale getirmişti r. C0 2, S0 2 ve NOx gazları, on mikron altı tozlar, organik bileşik emisyonları ve limit üstü seviyedeki As, Cd, Pb ve Hg anorganikleri ve katışıkla r ana problemdir. Potansiyel kirletici sektörlere atık tasfiye alanları, kimya-metal sanayi, deri prosesleri, belediye kanalizasyon işleri, lima n ve demiryollar, ağır sanayi faaliyetleri örnek verilebilir. Kirleticiler organik ve anorganik olmak üzere ikiye ayrılır. Petrol endüstrisi çıktıları, fosil yakıt yanma ürünleri, klorlu-klorsuz solventler, endüstride kullanılan bozunmuş organik bileşi kler ana kirleticilerdir. Türkiye'nin tek atık tasfiye kuruluşu olan İZAYDAŞ (İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş.) bu sıralamayı teyit etmektedir. İZAYDAŞ faaliyetlerinde en büyük pay arıtma çamurunda (% 37) olup bunu atık solvent, boya atığı, kontamine ambalaj ve atık yağ tasfiyesi izlemektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=