Tesisat Dergisi 147. Sayı (Mart 2008)

iPRAŞ Yardımcı Ofis Binasında Otomatik Kontrol iPRAŞ'ta sallada çalı§an teknisyen ve mühendisiere at yem bir "yard ofis" binası yaptiması istendi. Bu iş de bana verilmişti. Dizaynı yaptık, raftneri olduğu i~in buhar da vard ve ısılmayı bununla yapacaktık. Gene Ali Tara'nın imal ettiği ken dhaılanmızı kullandık. Ozamanlar otomatik kontrol rrl.ihenaısrıği yoktu. dolayısıyla soracak kimse de yoktu. Bir par ma 3 atü buhar gel~sa. biz de bir paınıa ı biJ otomatik kontrol buhar vanası seçtik. Bina ku anılmaya ba~andı, her §e'Ji, soğutması çok guzeldi. Gene bızim oktJdan bır ağabeyimiz olan, t8\•sii müdilli Osman Oraman "Eline sağlık guzel oldu, yalnız kı§ ayları gelıiiDnde a ada bir iıısarıın yüzüne tuhaf bir hava geliyor'' dedi. Ouruıoo be nde fark etmişti m.Bizim tennostat üflenen hava sıcaklığını hissedene kadar. 50-60 OC'Iik bir ha •ayıl0-15 sarwye ıçın ıçell)'e üflfıyordu. 15 saniye sona termostat normal sıca lığı yal<ahyor •e dırum düzetiyordu. Be i periyoUaıta bu durum devam ediyordu Otomatik kontrol maceramız böyle olmuştu. Gere§di düzeltmeyi yapbk. Ondan soı a t<tııı ki böylebir hata yapmadı Zaten Tfırkiye' de otomatik kontrolooler de yetişti. Zonguldak'taki Çalışmayan Klima To kar a giri~min daha ilk günleriydi. Bana kanal çaplamasını öğretmişlerdl. Zonguldak'ta · bir amel~athaneye Camer'in SODA roottop cihazını satmıştık. Sistemi ben yapaca m. Oraya gittiğimda beni çok ıyi kar§lfadılar Sabahleyin hastaneye gitmeden önce, bana retakat eden tesis yetkilisi ·önce müdür beyin odasında · bozuk klima cihazı na bakar ınasırııı" diye ricada bulundu Ben daha 2-3 aylık mlihen 'stim ve henüz kliınacilıazı görmemiştim. Yolda gideıken "Carrier değilse anlamam· gibi laftar etmeye ba~ad m. KIimaya l>akbğınıda üzerinde düğmeleı olduğunu gördüm. Düğmenin birinin ucunda C harfi ardı ve içimden ··Belki oold demektir .. dedim. O düğmeyi çevirir çevırmez kompresör devreyegjldi vecihazso~utmaya başla . Ben o kadar heyeca~an<im ki, ~siz soğutma düjmesini açmayı unutmuşsunuz'' delim. Müdür Bey bir hayli mahcup olduve boztrldu. Gene Tok.ar'da ~lı§ır1<en bir giin. Halit Kıvanç a benzeyen bir bey ofısegelmiştı. Sonra kendisinın 104 Tesisat Dergisi Sayı 147 - Mart 2008 Soldan sağa: Serper Giray. Abdullah Bilgin, Baytan Sunaç ve Cafer Ünlü. Türk mühendisliğinin bulunduğu seviyeyi dışa karşı ısrarla korumamız. içeride de kompleksli ön yargıları yok edecek tüm çabayı göstermemiz gereklidir. Ben bu konuyu hep gündeme getiriyorum. Engin Kenber oldu~unu öğrendik. Engin Kertıer'i taruma mböyle oldu. Bilatıere ç~itli çalı§ malada birlikteolduk ve EnginAğabey 'den pekçok hayat dersi al m, kötii gunlerde hep yanımda oldu. Kendisine burada te§ekkür etmek is ':~«um. Yabancı h1ühendislerle ilgili Anılar lrıtercontlnental Hotel1n dizaynı esnasında laros Baım genel nıü§avir fimıa idi. Mekanik müşavir ıse Normarı Singer d~e çok tecıübe ı yaşlı bir mühendisti.lferl<esinolduğubir o~antJolmuştu Ben Norrrıan Singer ın olwğu bu toplantıda, bir mahalde nemi indiremediğimi söyledim. "Ot§ havayı atttır" dedi. Belli ki bize gelmeden e ıvel gittiği ba§kabiryeıde, kuru bir hava. birçöliklimi varmış ve dış havayı arttırara' benzer problemi çözmüş. Ama istan nemli bir yer. ·o zaman by-pass eden miktar kadarodaya ilaveyuk olmaz mı" dedim. Dediğimi hemen anladı ve efinle beni göstererek "Bu delikanlı, beni yeniden kitap okumak zorunda bırakocak" dedi. Bu AmeriJI.alı rnii§avirin da\lramşı, sıfır kompleks ve anında kendi hatasını kabul eden . genç bir mühendise de cesaret veren bir davra11~tı . Gene aynı otelin yapınıında Nikel fırmasının mühendisi eri. cihazlar onlardan sabn alınacağı için kontrole geli)Wrdr.Gelip ooktrlar, bizim elle yap ğımız hesapta yanlış var dediler. Bir1ikte kontrol ettik, halaonlarda çıktı. Baş rııiitıendisleri ana akış dyagramının yanlış olduğunu. pornpanın yanlış yerde old Jğıınu söyledi. Oturduk, yanmsaaUik birtartı§maııın ardından, Hilton'da da durumun Ö'Jie olduğunu söyledik. Kendisi. lton'da veya di~er ba§ka pı ojelerde benzeri çözümün olmasının hi~ bir şey ifade etmeyece~irıi söyledi. Bu sözünde çok haklıydı. Ben de hayatım OOJUnca bana söylenen "biz buoo şuralarda lXiyle yapbk "sözüne itibar etınenıişimdir. Ben o a ı§ diyagramını Carrier'in Sistem Oizayıllldanalmı§blll: burıusÖ'Jieyip, kitabın ilgili lXiilimünü a~p gös erdim. Ba~ muhendıs hiçbir şey SÖ'Jiejernedl. Neticede kendi aralannda bir OO<juk ay tartı§blar. arrıa benim çizdiğjm projeyi değiştiremediler. Bu da bir A rupalı mü§avirin ba 1§ tarzıydı . Ben Turk mühenıislerine ön yargı h davranılmasırı kabul ederm,'Orurn. SabahGazetesi binasında da ba§ka bir olayr Ya§amı§tım. ()-ada bir hava dengesi kurmuştuk. Bazı baskı ma inalannın kend bünyelerinde anlan vardı. Makinaları satan temsilci hava dengesinin OO§ka §ekilde olmasını istiyordu. Uzunca bır süre tartı~tık. ~nuyla fazlaca tecrübesi olmayan başta mimanmız ve bizim Tiirk m(ihendislerimiz bile daha fazla ısrar etmemem· söylediler. Ben de boynumu büktip kabul ettim. Aradan 10-15 da}tika geçmişti ki. malzeme sabcısı bey, bana dönüp "Siz haklısınrz" ded . Neıedeyse gidip adamın boynuna sarıtıp öpecektinı. Bu çok önemli bır olay. Tlır1< mühendisligmin bt~ unduğu seviyeyi dı§a karşı ısrarla konımamız, içeride de kompleksi i ön yargılan yok edecek tüm çabayı göstermemiz gereklidir. Ben bu konuyu hep gundeme getiriyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=