bilim ve inanç arasındaki tartışmaları bir an için unırtarak, yaşayan her canlının ya§Cim hakkının kııtsallığı üzeıinde anlaşarak, gezegenin kar ılaştığı tehlikeyi inan ve bilim beraberce göğüslamek zorundadır. inanç ve bilim arasındaki bu örtü me, evrensel bir değeri işaret eder. inancın bu değere karşı çıkması, tanrısallığı inkar anlamına gelir ve bu karşı çıkış inanç doğmaları ile çelişmediği gibi til m insanlığın yararına olan bir aniayı ı temsil eder. Bu ise inancın insan merkezli etik aniayı ının, canlı merkezli bir etnik anlayışına dönüştürülmesi demektir. Bilim, canlı yaşam alanlarının insan faaliyetleri sonucu tahrip edildiği ni ve tahrip hızı bugünkü seviyelerde devam ederse, 21. yüzyılın sonuna doğru gezegenintizde kar ılıklı bağımlılık içinde varlığımızı sürdürdüğümüz pek çok bitki, hayvan ve benzeri canlı türlerinin geri dönmernek üzere yok olacağını tahmin etmektedir. Sadece iklim deği şiklikleri bile bu felakete neden olabilecek boyutlardadır. Doğanın tahrip hızının günümüzdeki seviyelerde devamı hallnde 30-40 sene içinde gezegenimiz ya anamaz hale gel~ktir. Problem sadece bilim Insanlarının değil, toplumu oluşturan tüm katmanların sorunudur. Kuraklığın yağınur duasına çıkarak önleneceğine Inanmak yerine, ormanları koruyarak önleneceğini topluma anlatmak g-erekir. Ülkemizde sık sık gündeme gelen onnan suçlarının affı veya ormanların yerle~im birimleri haline getiren yasalara karşı, din adamlarının sessiz kalması kutsallık adına kabul edilebilecek bir durum değildir. Kuşadası'ndaki meyve bahçelerinin kesilip betonlaşmasına yalnız üniversite öğretim üyeleri değil, Ku adası müftüsünün ve bele· diyesinin de karşı çıkması gerekir. Ülkemizin en verimli topraklarına yönelik, çevresel etkiler göz önüne alınmadan tasarlanan projeler; Oiyanet l§leri Ba§kanlığı ' nın ilgi alanı içinde olmalıdır. Durumun devamı halinde, gezegenimiz i karşı kar ıya olduğu bu felaketten bizleri ne Musa, ne isa ne de Hz. Muhammed kurtarabilir.' .... .. GORUNUM ~ortgage'nın bir finans yöntemi olduğu, oplu mlarda bıreyin konut edinınesi kadar, konut ve emlakını bankaya ipotek ederek aldığı kredi ıle yatırım yapabileceğini özetleyen Sayın Şener, Lilkemizde halen ~ortgage'nin uygulanmadığını, bu uygulama ile sosyal bir güvence ıçinde usul ve kurallann açıklık kazanıp e onomıde guven sağlanacağını belirtmiş. ~ ortgage'ın avantaj ve dezavantaj ların ı sıra la m ıştır. )ı- Konut Finansmanı ve Mortgage Yöntemi Va ıf 2000 Sosyal ve Ekonomik Araştı rmalar Va ı ileTUrklye Müteahhitler Birliği tarafından ortakla§CI düzenlenen ·Konut Finansmanı ve Bir Yöntem Olarak oortgage" konulu toplanb. 19 Oca 2008 tarihinde, nkara Sheraton Otel'de yapdmıştıı. Toplantıya daveUi konuşmacı olarak kablan (E) Devlet Bakanı ve Ba§bakan Yardımcısı Abdüllatif Şe ı er 'in Mortgage hakkındaki konu§ması çokilginç olup,son yıllarda en net ve anlaşılır açıklama olma niteliğini ta§lmıştır. 972 yıllında , Anadolu'nun SiYas yöresinden Ankara'ya yüksek tahsillçm gelen Sayın Bakalı'ın gel i şimi. Anadolu gençleıinin niteli leıini çalışkanlık ve hırsiarını sergilemektedir. Ankaıa'ya yaklaşan otobüsden . gece ı§ıl ı şıl parlayan başkentin her bir ı§lğının al b nda yaşayan insaniann ne kadar sorunu lfclldır. diye düşünen gencin. geçen 36 yıli~ ndeiii geli~ mi. ba~rısı ve ula~bğı düze'/ toplum içinörnek sayı lmalıdır. Mortgage· ri n bir finans yöntemi olduğu, toplumlarda bireyin konu edinınesi kadar. konut ve emlakını bankaya ipotek ederek aldığı kre ile yahnm yapabileceğini özetleyen Sayın Şener, ülkemizde halen Mortgage'nin uygulanmadığı nı, buuygulama ile sosyal bir güvence i~ nde usul ve kurallann açıklık kazanıp ekonomide gü en sağlaııacağını belirtmi , lı1ortgage'ın a •antaj •e dezavantajlan nı sıralamıştır. Uzun Yadeli bir borçlanmanın faiz oranlan. kur farkltiı k i ı nedeniyle kar§ıla§ılaca sorunlar nedeniyte tüke · ·nin magdur olmaması gerekmekte, bu hususda devtel güvencesi zorunlu olmaktadır. Bu nedenle. uygulamada tüketici ile re di verenlerin karşıla~bilecekleri sorunlara ortak bir çözüm bulunması gerekmektedir. Mortgage uygul amasında, belirlenecek kredi bedelleri ile yapılan n satı§ ve Yeıgjlendirmede ortak bir değer belirlenmekte, vergi kaçaklan, kayıt dı~ uygularnalar önlenmektedir. Ayrıca yasada yer alan yapı kusur1an nedeniyle belirti bir ~.al ite tutturulmakta: deprem. yangın yönetmeliklerinin yanı sıra zorunlu standartlar kapsamında sa~ık. hijyen. güYenlik. iç hava ka litesi , ene~i verimliliği. çevre etkınlikleri gibi yapılarda aranması gereken standartlar, yapı kodla ı ve imar yasalannda kaı§ıl~ılan eksiklikler gündeme gelmeidedi r. Görüldüğü üzere bu tür uygulamalar, sağlıklı kentle§meye yol açmakta, büyü §Bhir1erimizin sorunu olan gecekondu yer1eşimlerin e son •ermekte r. )ı- Küreselleşme içinde Toplumsal Kutuplaşma Hızla gell§en küreselle§me, toplumsal ya§am şartıarını d~iştirmekte. ulusal kimlikleri kaldırma ta r. Geli§mi§ ülkelerden çok, geli§mekte olan ve geri kalmış bulunan ülkeleri etkileyen bo degi§im, 2007 - 2008 yıllannda Türkiye'yi de derinden etkilemiş bulunmaktadır. Son biryıl içindil sergilenen politik olaylar; Cumhı.vbaşllanı seçimi, milletvetiii eri seçimi, terörilemücadele, laik ve dinci kesim gergi nl iği lle toplumu sarsmış. bil imve teklikten uza aştırarak. çağdaş bir ülke olma yolundaki çabalan engeliemi §tir. Tüı11iye 'nin son yıllardaki konuşan ve tartı§an toplum görü ıünıü. kutuplaşrnalar ile parçaamış txdunmaktadır. Bunda poitikacılan n, ayd nların payı çok biiJüldür.Özelllkleson ayla daki turban' konusu de •letin. partileıin. yargı organlannın. ürııversitelenn ana onusu haline gelmiş, ömek gös ereceğimiz politik giri§imlerin yanı sıra yasama,yürütme organlan , yargı eüniversite ilişkileri arzUanmayan bir kaosa sürüldenmiş · . Tesisat Dergisi Sayı 146- Şuba 2008 17
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=