ILGI sının ba~lohlmosının global ısınma riskinin azaltılması yönünd(m no kadar önemli olduğunu vurgulamışhr. Birçok memleketler şimdi, bu konuda ittifak halindedir. Kışı soğuk geıyen memleketlerde, ısıtma sektörü, önemli bir şekilde, ulusol co ı emisyonu siyaseti için yardım etmektedir. Bu nedenle ulusal hükümet, memlekette bu sektöre, potansiyel co2 tasorrufc;usu olarak bakmoktodır. Bu araştırmada, birçok memleket potansiyel tasarrufçu sıfahyla ''Şanslı" sayılırlor. Bu duruma bakıldığın da, elde edilen sonuç: 1. Büyük şehirlerde bina ısıhimaları için kozonlara gaz veya akaryakıt verilmektedir. 2. Elektrik üretimi, büyük miktorlarda fossil-yakıt kullanımına neden olmakta ve tesis büyük miktarda termal enerjiyi dışarı atma ktadır. Hatta büyük soğutma kuleleri ve deniz suyu ile soğutma tesisleri de termal enerjiyi salma ktadır. Bu kaynaklar büyük miktarda termal enerjiyi dışarı otmoktodır. Tüm bunlar büyük çapta potansiyel coı tasarrufu demektir. Eğer bir site i<;in bölgeselısıtma sistemi geliştirmek isteniyor ise, ısıtma kazonları yeri ne bir ısı -kuvvet (CHP) kombinasyonu tesisi ikame etmek, ısıtma bakımından kazanlara sarfedilecek akaryakıt miktorının 2 misli az: o l acaktır. Zira soğutma için de bu enerji kullanılacaktır. Isıtmo i~in, kazan yerine elektrik kullanı l dığ ı farz edildiğinde, bu sistemde ısıtmo için elektrik üretimi 2,5 misli akaryakıt sorfiyatına neden olacağı anlaşılır Siyosiler, aynı zamanda, fosil yakıt kullanılan ısıtma kazanlarının bu118 Tesisa Dergisi Sayı 144 - Aralık 2007 lunduğu kosabaların yakınında ve civarında, aynı zamanda büyük miktarda biomas kaynakların, orman yakınında tahrip edildiğini ve çevredeki çiftliklerde nebatat artıklarının tahrip edildiğini mܧahede ettiler. AB memleket1erinde, bu potansiyelin tasarruf edilmesinin gerektiğini bildiklerinden, ulusal dayanışma nedeniyle, bunların kullanı lmasını, organize ve teşvik etmektedirler. Isı ve kuvvet üretimi (CHP) kombinasyonu konusu ve biomass (organik maddeler), şimdilerde bu potansiyelin bölgesel ısı tmada, büyük miktarlarda ve oranda kullanı lm ası, AB'de gündemde bulunmakta olup AB için sigorta poliçesi gibi kabul edilmektedir. Meselenin esası, C02 emisyanunun ulusol seviyeye indirilmesi olup bunu do Isı-Güç (CHP) kombinasyonu'nu kullanmak suretiyle halletmek ve doğal enerji'ye dönmekle desteklemek mümkün olacaktır. Yoksa kömürden gozo dönüş olası değildir. Böyle bir değişim emisyonu bir diğer şehir veya kasaboya nakletmek veya olayı on sene gibi ertelemekfen başka bir işe yaramaz. Ulusal Enerji Politikasi 1976'ya kadar Danimarka'nın herhangi enerji politikası yoktu. Yalnız % 30 bölgesel ısıtma hakimiyeti vardı ve bu tesislerde yalnız akaryakıt kullonılmoktaydı. Bu nedenle Danimarka, 1973 ilk akaryakıt krizinde sarsıntıya uğradı ve bu durum Danimarka'nın enerji politikasını soğlomloştırmoyo başlayıp 1976'da ilk ulusal ısı planını ve 1979'do ise ilk ısı dağıtım kanununu uygulamaya koydu. Ulusal enerji politikasında , hi<j şüphe yok ki bölgesolısı tmo, enerji politikasının temel taşı olacaktır. Objektif olarak fiyatın minimumda olması probleminin çözümü buna bağlı kalacaktı. Yalnız durumun düzeltilmesi akaryakıta bağlı kalacak ve çevresel şartiann ıslahı da bu şartlara bağımlı olacaktı. ~ağıda belirtilen özellikler goyeye vormakto yardımcı olacaktı: • Isı- Güç kombinasyonu (CHP) payını artırmak, • Açığa <jıkon ısı gücünü kullanmak (Çürük buhar, cgzost v.b.), • Domestik (evsel) yakı~or kullanmak, • Yakıt fleksibiletisini artı rmak, • ithalatı kısma yoluyla, ticaret dengesini sağlama yoluyla, • Lokal çevreyi ıslah ederek, • CO, emisyonunu azaltmak, • Uzun vadeli ısıtmonın fiyatını, kamu kuruluşları ve kullanıcılar için minimize ederek. Şu bir gerçek ki, pazarı zorlamak bu işi göremez. Tıpkı vahşi etiarı düzelfrnek için gem'inden zorlandığı ve cesaret vererek beslemek gibi, son sürat seyreden vagondan enerji politikasını düzenlemek olası değildir. Lokal lsa Dağ1t1m Politikası Lokal enerji dağıtımı için de bir politika var mıdır? Bu sistem de lokal politikaya ve sitenin konumuno bağlıdır. Danimarka'da birçok belediyenin çok kuvvetli enerji ve çevre politikası mevcut olup en uzak yerlerde dahi ulusal ve uluslar arası enerji ve çevre ili§kisi durumları görülür. Belediyeler bu durumu objektif olarak yerine getirirler. Tüm bunları belediye ekranında, 21 no 'lu plan olarak gündeme getirirler. Tüm belediyeler bu konudaki yasoların yerine getirilmesini ve uygulamasını temin ederler.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=