Tesisat Dergisi 143. Sayı (Kasım 2007)

PERSPEKTiF Prof. Dr. Nilüfer E GRiCAN Türkiye'nin genç nüfusunun eğitim sGviyGsi düşük olduğu sürGcG, AB kamuoyu bu genç nüfusu ekonomilerine yeni bir kan olarak değil, ülkelerine akın edecek vasıfsız bir itsiz ordusu olarak görmektedir. AB'ye katılım süreci, Türkiye'deki insan sermayesinin geli~tirilmesi için önemli bazı fırsatlar sunmaktadır. Bu fırsatlardan daha görünür olanlan, eğitim alanında AB'den aktarılacak yeni finansal kaynaklar ve uluslararası akademik deği§! m programianna katılım olanağıdır. Katılım sürecinin sunduğu daha az görünür olan ancak kalıcı değişim için büyük önem t~ıyan fırsatlar ise halihazırda devam eden eğitimin yeniden yapılandırılması sürecine kazandırdığı ivme ile bu süreçte Avrupa'da uygulanan iyi örneklerden yararlanma olanağıdır. Sabancı Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren "Eğitim Reformu Girişimi " çerçevesindG hazır· lanan çalışmada, Türkiye'ye sosyoekonomik ve demografik benzerlikleri nedeniyle ispanya eğitim politikaları ömek olarak alınmaktadır. ispanya'da serbest piyasa ekonomisi kurulmasında ve refah düzeyinin yükselme20 Tesisa Dergisi Sayı 143 - Kasım 2007 Avrupa Birliği Yolunda ite iki i insan Gücü sinde, Avrupa ile bütünleşme önemli bir role sahiptir. AB üyeliği gibi ortak bir amacının varlığı nedeniyle neoliberal yapısal uyum politikalan na halkın önemli bir kesimi destek vermi~tir. Üyelik öncesinde yüksek enflasyon ve i~­ sizlik oranlarına sahip ispanya'da ki~i başına dü~en gelir 1985'te AB ortalamasının çok altında bir rakam olan 5 bin dolar iken, 2006'da 23 bin avroyu aşmış ve AB ortalamasını yakalamıştır. Kişi başına düşen gelir artarken, gelir dağılımındaki GŞitsizlikler azaltılmış ve toplumsal bidik güçlendirilmiştir. Daha eşitlikçi bir gelir dağılımının sağlanmasında ispanya'da Avrupa'daki sosyal model doğrultusunda atılan sosyal politika adımları önemli bir rol oynamı~tır. işsizlik ispanya'nın en önemli sorunlarından biridir. 1990'1ı yıllarda yüzde 18 olan işsizlik oranı bugün yüzde 9'dur. Aynı dönGmde, temel iş alanı olarak tarım ve sanayinin yerini hizmet sektörünün alması gibi bazı yapısal değişikJikler de yaşanmıştır. Bu dönemde ispanya'daki işgücünün ya~adığı dönüşümün en önemli ayaklarından biri kadıniann işgücüne katılımında yaşanan artıştır. Son 20 yılda, ispanya'da kadınların işgücüne katılımı ikiye katlanarak yüzde 50'ye çıkmı§ ve kadınlar için yüzde 25 olan l§slzllk oranı yüzde 12'ye lnmlştlr . ispanya'da 0-14 yaş grubundaki nüfusun toplam nüfusa oranı 1980'den itibaren azalmış, AB ortalamasının da altına dü- ~rek 2005 yılında yüzde 14,5 olmuştur. Sonuçta nüfus artışının eğitim sistemi üzerindGki baskısı git· tikçe azalmış ve eğitimde erişim yerine kaliteye odaklanabilmiştir. Zorunlu eğitim süresi 1970 yılında 6-14 yaş grubunu kapsayacak şekilde sekiz yıla, 1990 yılında da 6-16 yaş grubunu kapsayacak şekilde on yıla çıkarılmıştır. Okuilaşma oranları eğitimin her seviyesinde sürekli olarak artış göstermiştir. ispanya'da merkezi yönetimin okul öncesi eğitim alanında uyguladığı en önemli politika 1975 sonrasında 3-5 yaş Için ücretsiz okul öncesi eğitim programlarının istikrarlı bir biçimde artırılmış olmasıdır. Zorunlu eğitim kapsamına alınmamasına rağmen okul öncesi eğitime erişimde önemli bir

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=