Tesisat Dergisi 142. Sayı (Ekim 2007)

GÜ CEL En fazla artışın, hor ikisi do devasa rezervlere sahip olan Çin ve Hindistan'da olması bekleniyor. Bu iki ülke, tüm dünyadaki kömür tüketiminin yüzde 72'sine karşılık gelecek. Nükleer enerji, bir durgunluk döneminin akabinde gelişmiş ekonomilerde yeniden gözde olabilir. Rüzgar, dalga, jeotermal ya da güneş enerjisi gibi diğer birincil enerji kaynakları, enerji karışımının birer parçası olacaktır; ancak önümüzdeki 15 ila 20 yıl boyunca küresel enerji tedarikine gözle görülür bir katkı sağlamaları beklenmiyor. Enorji tominindeki potansiyel uçurumu dolduracak olan alternatif teknolojiterin büyük bir kısmı, halen geliştirme aşamasında bulunuyor ve bir süre i9n ekonomik açıdan uygulanabilir olmayabilir: Özellikle ulaşım sektöründeki ene~i tasarruflan, petrolün varoluş süresini gözfo görülür düzeyde arfırabilir. Farklı türden biyoyakıtlar da bu sektörün petrole olan bağımlılığını azaltacaktır. Özetle, birincilenerji kaynaklan ile ilgili belirsizliğini etkenleri şöyledir: t Siyasi nedenlerden dolayı enerji kaynaklanna sınırlı erişim. t Geleceğin kaynaklannın kullanılması için ekonomik açıdan uygun teknolojiterin sınırlı oluşu. 2002 2010 2015 2020 2025 Şekil 3. 2002-2025 yılları ara!ında dOnyanın kilovol saat cinsindım net elektrik tukotimi. Kaynak: IEA 144 Tes sat Dergisi Sayı 142 - Ekim 2007 t Geleneksel kaynakların yerine geçecek olan yeterli derecede ve düşük maliyetteki alternatif ene~i kaynaklannın sınırlı oluşu. t Çevreye etkisini önlemek amacıyla ve düşük maliyette olması için fosil yakıtlann sınırlı kullanımı. Elektrik Enerji ihtiyaçlarmm Değişimi Sabit oranda artan talep ve bu artışın büyük bir kısmının gelişmekte olan ülkelerde meydana gelmesiyle birlikte, elektriğin üretilmesi, dağıtımı ve kullanılması yönündeki bölgesel farklılıklar büyük ihtimalle ön plana çıkacaktır. Gelişmiş ekonomilerde, eskimakle olan altyapı bir sıkıntı oluşturuyor. Yükselen ekonomilerdeki yeni fesisatların inşa edilmesi gerekiyor; aynca, çevreyi koruyan ve enerji yoğunluğunu azaltan teknolojitera duyulan ihtiyaç, küresel bazda yüksekbir seviyede seyrediyor. (Şekil 3) Elektrik üretimi amaçlı ene~i karışımının büyük oranda değişmesi baklanmasa de, karışırnionnda yenilenebilir ene~i miktarını artıran ülkelerin şebeke güvenilirliği üzerinde durmaları gerekecek. milerinde yeni şebekeler inşa ediliyor olsa bile, bunlar artan talebi karşılayabilecek kadar hızlı inşa edilmiyor. Tüm ülkelerin birinci önceliği, mevcut şebekeleri yenileme ya da yenilerinin inşa edilmesi maliyetlerinin başlıca sıkıntılar olmasıyla birlikte, güvenilir bir elektrik ene~isi teminini kesinfiğe kavuşturmak olacaktır. Bu durum, Çin ve Hindistan'da birinci! enerji kaynaklarına yakın ancak merkezlerden uzak konumlarda yeni enerji santrallerinin inşa edilmesine yol O(jıyor. Büyük oranlarda elektrik dağıtımı kapasitesine sahip yeni nakil hatlan gerekiyor. Çoğu kamu hizmeti şirketi, zayıfdüzeyde güvenilirliğin bir bütün olarak toplumu zora sokabilecek olmasından dolayı güvenilirfiği en zorlayıcı endişelerinden biri olarak görüyor. Amerika Birleşik Devletferi'ndeki elektrik kesintilerinin ek maliyetlere ve 1 O milyardolan n üzerinde gelir kaybına neden olduğu tahmin ediliyor. Bu kesintilerin sebebi, nakil ve dağıtım kapasitesine yapılan yetersiz yatırım, eski teknoloji kullanımı ve doğru olmayan işletme prosedürleri olarak görüDünyanın pek çok bölgesindeki lüyor. nakil ve dağıtım şebekeleri kapasite sınırlarına yakın oranlarda çalı - Sistem kayıplarını azaltma girişimşıyor ve hızla büyüyen Asya ekono- leri, gücünü çevresel faktörler ve

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=