SÖYLEŞi Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle TTMD Yön. Kur. B1k. Abdullah Bilgin tarafından ha.zırlanan basın bildirisi Ise, Tiirklye'de bu konudaki önemli noktalara dikkat çekiyor. A§ağıda bu bildirinin tam metni bulunuyor. '7eknolopnin gelişimine ve daha fazla konfor beklentisine paralel olarak dünyada fosil kökenli, yenilenmeyen enerji kaynakları büyük bir hızla tüketilirken, yanmadan kaynaklanan baca gazı emisyan/arı ve karbon kökenli yakltiann sebep olduğu COz'nin atmosferde yarattığı sera etkisi ve küresel ısınma ekoloiik dengeleri olumsuz etkilemekte, artan çevresel sorvnlar ve azalan enerji koynakları yapı mühendisfiğini ve özellikle tesisaf sektörünü her geçen gün, daha verimli, daha düşük i 1 fme maliyetli çözümler Üretmeye zorlamakta ve konuyla ilgili önemli geli§meler olmaktadır. Bu bağlamda, içerisinde bulunduğumuz yüzyılda bina çözümlerinde ekolojik, enerji etkin tosanm/ar önem kazanmalda ve dünyanın Çe§itli bölgelerinde mümkün olduğunca kendi gereksinimi olan enerjiyi kendisi üreten, işletmede ekonomik, çevreye duyarlı yapılar yapılırken ülkemizde ise bu konudaki çalışmalar bazı üniversitelerde akademik boyutta kalmıştır. Gelişmiş ülkeler yapıların ısı koyıplarını minimize etmek amacıyla ısı yalıtım yönetmelikleriyle belirledikleri sınır değerleri her geçen gün biraz daha küçültürlcrken, ülkemizde yürürlükte olan "8 Mayıs 2000 tarih ve 24043 saydı Isı Yalıtım Yönetmeliği" ile "TS 825 Binalarda Isı Yalitım Kurallan Standardı "nın bile birkoç büyük ilimiz dışında özellikle taşrada uygulanabildiğini söylemek mümkün değildir. Sanayi kesiminde ve kamuya 36 Tesisat Dergisi Sayı 137 • Mayıs 2007 ait büyük fesisierde kullanılmakta olan buhar tesisot/annda inanılmaz kayıplar gözlenmekte, alınabilecek ön/em/er/e kondens kayıplannın minimize edilmesi, floş buhar geri kazammı, kopalı kondens tankı uygulomaları doğru kondenstop seçimi gibi yöntemlerle kazanılabilecek büyük miktarda enerji potansiyeli bulunmaktadır. Mümkün merlebe düzgün bir dt:biyle proses buhan ile fabrika ısılması ve soğutması yanmda sıcak su kviianan sanayi tesislerinde koionerasyon uygulamasıyla elektrik Üretimi fizibi hale gelmekte ve ıJzerinde dvrvlması gereken ciddi biralternatif olmaktadır. Ancak günümüzde bile kamu kesimi, endüstriyeltesisleriyle, oner;; üretiminde ve tüketiminde ağırlıklı bir şekilde yer almasına kal"§ m, kullandığı sistemlerin performansını ölçüp gerekli müdahaleyi yapabilecek, geri kazanılabilecek atık ısı potansiyelini tespit edebilecek bilgi birikimine ve cihaziara sahip değildir. Öz 1 sektör yatırımcıları ise ener;; fiyatları büyük bir hızla artmasına rağmen, ısıtma, havalandırma, klima ve proses fesis/erinde amortisman sürecini uzun buldukları için enerji geri kazanım ve tasarruf sisfomlerine yolirineo ilgi göstermemektedirler. Buna karşın gelişmiş ülkelerde güneş, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir enerii koynaklarını kullanımına büyük önem verilmekfe, konuyla ilgili ard§ tırmalara büyük paralar harcanmakta, söz konusu enerji kaynaklan yanmda toprak ve ._.. -·"' ·-- ....... , -- , __ ... ·-- sv kaynaklı ısı pompalarının kvllommı devlet politikası olarak te§vik edilmektedir. Coğrafi konumu itiba· n"yle güneş potansiyeli bakımından oldukça §anslı olan ülkemizde s1cak su üretiminde güneşten belirli ölçüde yararlanılmakta, ancak aktif ve pasif sistemler/e ıs1fmada kullanım bakımmdan ciddi adımlar afılamamaktadır. Öte yandan gerek sanayi kesimi ve gerekse yapı sektöründe enerji üretiminde kullanılmakta olon kazonlarda yanmanın optimizasyonu, bacagozı emisyonlarının periyodik olarak kontrolu ile yanmaya müdahale sonucv kolayca sağlanabilecek önem· li ölçüdeki enerji ekonomisi konusunda ülke çapmda genel bir bilinçten sözelmek de mümkün o/amamalctadır. Diger yandan, yanmanın optimizasyonu ile birlikte kozonlarda atık ısıdan geri kazanılabilocok ciddi potansiyel bulunmakta, baco gozı ekonomizörleriyle dönüş suyu ısıtJ/mast, hava ısıf1cılar/a brülöryanma havasının ısıfllması, özellikle doğal gaz gibi hidrojen kökenli yakıtiann kullanımmda baca gazlarındaki su buharının dO§ ük sıcaklıklarda yo-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=