lamda ön proje raporu belirli verileri, istekleri, standartla rı ve bunlara paralel önerileri içerir. Dolayısıyla mekanik tesisat projesinde kapsam ve hizmet tanımı çok önemlidir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile meslek odaları asgari ücretleri tanımında, tesisat proje bedelleri mimari hizmetin yüzde 50'si olarak tanımlanmış ve günümüze kadar öyle kalmı ştır. Buna karşın dekorasyon ile mimari yüzde 200, deprem bölgelerine göre statik yüzde 85, şebeke bağlantısı ve trafo hizmetleri ile elektrik yüzde 45 düzeyine erişm iştir. Bu oranlar a lışılmış bir yöntemin uygu lanma s ı olup, yanlıştır. Bütün hizmetlerin tip ve ayrımlarına göre karşılığı tek tek belirlenmelidir. Örneğin l 960'11 yıllarda kalorifer ve havalandırma ile sıhhi tesisat projesi hizmetlerini kapsayan tesisat işleri, bugün ısıtma, havalandırma, klima, sıhhi tesisat, yangın, otomatik kontrol, enerji ve çevre etkinliği projelerine dönüşmüş; bunlar dışında otomasyon, buhar, mutfak, çamaşırhane, yüzme havuzu, bahçe sulama, fittness centre, ameliyathane, medikal gazlar, doğalgaz, sığınak, asansör gibi özel projelerin yapımı zorunlu olmuştur. Bedelleri verilse dahi bu tür özel projeleri sıradan tasarımcıların yapabilmesi imkansız olup, uzmanlık girdileri ve hizmetlerini gerektirmekte, tesisat hizmeti mekanik tesisat dışında yapı teknolojisi hizmetleri alanına yayılmaktadır. Kaldı ki; mekanik tesisat projelerinin dışında kolan özel tesisat projelerinin, makina mühendisleri d ı şında diğer mühendislik dalları tarafından başarı ile yapabildikleri gözardı edilmemelidir. Bu anlamda tesisat mühendislerinin yanı sıra buhar, yangın, enerji, çevre, otomasyon, mutfak, çamaşırhane, yüzme havuzu, hastane teknolojisi, temiz oda teknolojisi, medikal gazlar, doğalgaz gibi uzmanlık dallarına haiz mühendislik dalları ortaya çıkmıştır. Bu hizmetler diploma yetkisi ile sınırlı bir hizmet olmayıp, mühendislik temel eğitim almış, meslek içi eğitim ve hizmetlerle başarılarını kanıtlamış mühendis ve mimarlar tarafından yapılmaktadır. Buna karşın kamu, özel sektör, meslek odaları, yatırımcılar bu gelişimden doğan sorunları tam anlamında kavrayamamış; ayrıca tüketici bu husus da bi linçlenmemiştir. 1 O Ocak 2007 tarihinde enerji verimliliği yasasının TBMM Enerji Komisyonu'ndaki nihai şekil tartışmaları bu gerçeği yansıtmaktadır. Özellikle merkezi ve bireysel ısıtma için tesisat projelerinde analiz ve değerlendirme yapılması, buna ait proje ve analiz raporlarının oda, imar ve enerji verimli liğ i kurumu tarafından onaylanması talebi, tesisat müelliflerine bir sürü formalite hizmet yüklemekle ka l mayı p, bu kişiler mekanik tesisat projeleri dışında enerji, yangın, çevre etkinlikleri, doğalgaz, asansör projeleri hazırlamak zorunda bırakılmaktadır. Bu nevi genişletilmiş hizmetin uzmanlardan kurulu tasarım ekiple yapılması, dolayısıyla hizmet bedellerinin ödenmesi gerekir. Ayrıca meslek odası vizesi, yapı denetim kontrolu, imar ruhsat kontrolu ve onayı, yangın, deprem, enerji ile çevre etkinlikleri denetimi birbirinden kopuk eşgüdümsüz, sorumluluk taşımayan makam ve mercilerle projeciler uğraşmak zorunda b ı rakmakta; hizmetler bürokratik engellerle uzamakta; aracı , takipçi gibi birimlerin eş-dost veya irtikap usüllerine yönlendirilmektedir. Bu yönden mesleki hizmetlerde sorumluluğun tesisi teknik sorumluluğun uygulamaya konu lması, yapabilirlik ve sigorta sorum lulu klarının gündeme gelmesi yararlıdır. ► Zorunlu Yasa ve Yönetmeliklerde Muafiyet Ülkelerin önemli konularda uyulması zorunlu standartları bütün kamu ve özel sektör kurumları, tüzel ve özel kişiler için geçerli olmalıdır. Bu husus, gelişmiş ülkelerde demokrasi kurallarına uygun uygulanmaktadır. Ülkemizde yeni yeni uygulamaya başladığımız toplu yaşam kurallarına uygun yasa ve yönetmeliklerin ilk başlarında ana maddeler içinde, 'Bu kanun, kamu idareleri, Milli Savunma Bakanlığı ve benzeri kurumları kapsamaz, onların kendi yönetmelikleri esastır' şeklinde bir ayrım yer almakta, en önemlisi gerekli yaptırımlarda bazı kurumlar muaf tutulmaktadır. Sektörümüz yönünden deprem, yangın, enerji yönetimi, çevre etkinlikleri, imar yasaları, vatandaşlık hak ve vecibeleri neGÖRÜNÜM den bu tür ayrıma tabi tutulur, anlaşılamaz. Birinci olarak mevcut yasa ve yönetmelikler arasındaki ikilemler akla gelmekle birlikte, daha önemlisi yasa ların bir hiyerarşi düzeni içinde bazı kurumlara uygulanmamasının tercih edildiği söylenebilir. Ayrıca kamu kurumlarının imar yasa ve izinlerine tabi olmamasının nedeni kabul edilemez. Bu tür yaptırım ların bürokratik formalitelerinden arınmak amacıyla yasa hazırlayıcıları kamuyu muaf tutmak gayretiyle, özel sektörü ve bireyleri cezalandırmakta, kamusal denetim adı altında devletin müfettişlik hizmetlerine önem verdiği anlaşılmaktadır. AB uyum yasaları meyanında hazırlanan yeni ihale kanunu, deprem yönetmeliği, yangın yönetmeliği, çevre yasaları, enerji verimliliği yasası içeriğinde bu yaklaşım lar kolayca görülebilir. İşin şaşırtıcı yönü, bu girişim ler siyasi otorite ve onu temsil eden hükümet yetkililerinden çok, kamu kurumları üst yöneticilerinden kaynaklanmakta, mevcut yasalar da onlara destek olmaktadır. Bu anlamda yürürlükteki mevcut mevzuatın acilen düzeltilmesi, AB kurallarına uyumlu yaptırımların uygulamaya konulması zamanı gelmiş bulunmaktadır. ► Prof. Doğan Kuban ile Söyleşiden Alıntılar Yapı ve Yalıtım Teknolojileri Dergisi' nin Kasım-Aralık 2006, 63. üncü sayısında Portre dosyasında Prof. Doğan Kuban'la, Sertaç Aykaç'ın yaptığı röportaj, Kuban hocanın 'Türkiye'yi kurtaracak şey 'akıl' ve 'bilim'dir" başlığını taşıyor. Röportaj 80 yaşına erişmiş saygın bir bilim adamının, bilgi ve görgüden kaynaklanan inanılmaz performansını göstermekte; muhtelif başlıklarda toplanan söyleşinin bizlere yönlenen aşağ ıdaki konular ilginç olmaktad ır: "Cahil halkın seçtiği insanlar da cahil oluyor Türkiye'ye çok partili re/lmın erken gelmesi bir takım olumsuzluklar yarattı. Demokrasi bazı şeyleri çözmez. Sorun Türkiye'de demokrasi adı altında gerçek temsil olmaması. MecTesisat Dergisi Sayı 133 - Ocak 2007 21
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=