Tesisat Dergisi 133. Sayı (Ocak 2007)

Bireysel olarak enerji tasarrufu yapmak için nelere dikkat edelim? - Beyaz eşyaların enerji etiketlerine dikkat edilmelidir. - Enerji verimli aletler satınalırken pahalı gelebilir. Fakat enerji verimliliği uzun süre kulan ı mlarda tasarruf sağlar. - Bir akkorlamba, kompakt floresan lamba ile değiştirildiğinde, yüzde 80 kadar aydınlatma maaliyeti azalır. - Çok sayıda düşük güçlü lamba kullanmak yerine daha yüksek güçlü tek bir lamba kullanılmalıdır. - Buzdolaplarının arkası hava almalıdır. - Buzdolapları sıcaklığın yüksek olduğu yerlere yerleştirilmemelidir. - Buzdolabına sıcak yiyecek koyulmamalıdır. - Bozdolabında nem oranı artırılmamalıdır. - Fırın kullanırken kapak sürekli açılmamalıdır. Kapağın her açılması yüzde 20 enerji kaybına neden olur. - Çamaşır makinaları yüksek sıcaklıklarda çalıştırılmamalıdır. -Elektrikli süpürgelerin torbaları sürekli değ iştirilmelidir. - Televizyon ku llan ılmadığı sürelerde ana düğmesinden kapatılmalıdır. Aslında iklim değişikliğine neden olan sera gazlarının atmosfere yayılmasının en büyük sorumlusu enerji üretimi ve tüketimidir. Enerjiden kaynaklanan sera gazı emisyonları üç nedenden dolayı ortaya çıkmaktadır: Enerjinin etkin kullanılmaması, enerjinin nasıl ve ne zaman kullanılması gerektiğinin yanlış seçimi ve kullanılan yakıtın içindeki karbon miktarı. Enerjinin etkin kullanılması demek, sadece gereksiz lambaları söndürmek, elektrik sobasıyla ısınmayı bırakmak ve bir fincan su ısıtmak için 1 L'lik bir su ısıtıcısını kullanmamak anlaşılmamalıdır. Tabii ki bu saydıklarımız enerji tasarrufu sağlayacaktır. Fakat gerek konutlarda gerekse iş merkezlerinde daha az enerji harcayan teknolojinin seçilmesi, enerjiyi etkin kullanmayı da beraberinde getirecektir. Konutlarda ve işyerlerinde aydınlatma, beyaz eşya, bilgisayar seçiminde yapılacak bilinçli tercihler önemli ölçüde tasarruf sağ lamaktad ı r. Ülkemiz tükettiği enerjinin yaklaşık yüzde 45'ini yerli kaynaklardan sağlamaktadır. Diğer bir ifadeyle ülkemiz maalesef enerjide dışa bağımlı bir ülkedir. Bu vahim durumun üstüne bir de enerji savurganlığı eklenince ülkemizin hiç de iyi bir imajı olmamaktadır. Şöyle ki elektrik üretimi ve dağıtımı göz önüne alındığında Türkiye'nin şebeke kayıplarının net üretimin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturduğu tahmin edilmektedir. Bu açıdan bakıldığında enerjinin etkin kullanılması için önce enerji kayıplarının en aza indirilmesi şarttır. Enerjinin büyük bir kısmını tüketen sanayi tesislerinde ise verimliliği düşük ve çevreye zarar veren teknolojilerden vazgeçip daha az enerji tüketen ve çevre dostu teknolojilere yatırım yapılmalıdır. Fakat bu türlü bir tercih için devlet desteğinin de olması gerekir. Devletin bu türlü yatırı m lar yapan tesislere bazı teşvikler vermesi halinde bu teknolojilere yöneliş artacaktır. Ülkemizin enerji üretiminde, iletiminde, dağıtımında ve tüketiminde enerji verimliliği sağlayacak teknolojilere özendirilmesinden bahsederken aslında Avrupa Birliği Komisyonu'nun Ocak ayında yayınladığı rapora da göz atmak gerekir. Çünkü bu raporda enerji üretimi ve tüketiminin aslında iklim değişikliğini etkileyen en önemli etkenlerden biri olduğu belirtilmiş ve enerji verimliliği sağlayan teknolojileri kullanmayan sektörlerin ağır para cezalarına çarptırılması gerektiğini beyan etmiştir. Bu rapora biraz daha ayrıntılı bakarsak Avrupa'nın enerji sektörüne bakışı hakkında da bilgi sahibi olabiliriz. Ocak 2007'de yayınlanan komisyon raporuna göre, global sıcaklığın bu yüzyıl içerisinde 5° daha artabileceği ihtimali üzerinde durulmuş ve bu ihtimal yüzde 50 olarak açıklanmıştır. Rapora göre Avrupa Birliği ülkeleri 2020 yılına Tesisat Dergisi Sayı 133 - Ocak 2007 207

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=