·- ·- ıı.ı.ı z :Q ~ ~ - ıf:[ GÜNCEL Tehlike Çanları Çalıyor: Küresel ısınmanın Etkileri Artık Hissedilir Boyutlarda... Başlığımızdan da anladığınız üzere, bu ayın konusu yine küresel ısınma. Geçen ay küresel ısınmanın sonuçlarından bahsederken olumsuz bir tablo çizmiş ve eğer önlemler almazsak bazı bölgelerde suların yükseleceğini ve ada devletlerinin büyük miktarda toprak kaybedeceğini, bazı bölgelerde kuraklık ve su kıtlığı görüleceğini, tarımsal alanların verimsizleşeceğini, ormanların ve yeşil alanların yok olacağını, çoğu insanın salgın hastalıklar nedeniyle öleceğini söylemiştik. Gün geçmiyor ki haberlerde yukarıda saydığımız sonuçlardan herhangi birini görmeyelim. En yakın zamanda tanık olduğumuz bir olaydan başlayalım. Haber yayınlarını takip edenler mutlaka görmüştür; Kuzey Kutbu'nda Kanada'ya ait bir adadan 11 bin futbol sahası büyüklüğünde bir buzul kütlesinin kopmuş olduğu tespit edildi. Uydu görüntüleri ve sismik kayıtlar sayesinde kopmanın gerçek tarihi 13 Ağustos 2005 olarak açıklandı. Belirtilen tarihte buzulun önce koptuğu sonra batıya doğru hareket ettiği, kış başında tekrar donduğu ve bu nedenle tespitinin geciktiği de vurgulandı. Kanada'nın haritasında bile değiş ikliğe neden olan bu kopuşun en büyük nedeni olaDr. Sibel KABAKCI / Kimya Yük. Müh. emisyonları ve bu gazların yarattığı iklim değişikliği gösterildi. Yine geçen ay alınan verilerin iklim modellerine uygulanmasıyla çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Bu sonuçlara göre 2040 yılına kadar kuzey kutbundaki buzulların hemen hemen hepsinin eriyeceği açıklandı. Peki biz bu gidişi yavaşlatabilir miyiz? Eğer ülkeler siyasi politikalarına iklim d eğişikliği ile ilgili acil önlemleri katmazlarsa, maalesef yaptıkları bireysel çabalardan öteye gidemeyecektir. Elbette ki burada bireylerin üzerine düşen görev çok büyüktür. İklim değişikliğine neden olan her aktivitenin veya ürebiliriz' sorusuna cevap aranması gerekir. Hergün yaşantımızda bir takım seçimler yapmak zorunda kalıyoruz. Eğer bu seçimleri çevre faktörünü düşünerek yapabilirsek, bireysel sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz. Örneğin bir iki duraklık yer için arabamızı kullanmak yerine o yolu yürüsek bir şey kaybetmeyiz. Ya da arabamızı sadece kendi konforumuz için yollara sürmek yerine, toplu taşıma araçlarını tercih etsek hem paramız cebimizde kalır, hem trafikten bir araç eksilmiş olur, hem de tek kişinin keyfi için çalışan arabadan çıkan yanma gazları hiç oluşmaz. Diğer bir seçim ise hergün yaptığımız market alı ş -verişleridir. Cam ve karton gibi geri dönüşümü mümkün olan ürünler tercih edilirse, hem üreticilerin bu konuya yönelmeleri teşvik edilir hem de doğayı plastik ve teneke gibi doğadan uzun süre yok olmayan atıklarla uğraşmaktan kurtarmış oluruz. Kışın evde ve işyerinde oda sıcaklığını oldukça artırıp kapıları açan insanlar görmüşsünüzdür. Enerjinin bu kadar hoyratça harcanması hem doğamızı hem de ulusal bütçemizi tehdit etmektedir. Az önce verdiğimiz örneği düşünelim. Oda sıcaklığını 2-3°C artırmak için harcamanız gereken enerji oldukça yüksekrak, son yıllarda artan sera gazı timin sorgulanması ve 'biz ne yapa- tir. 206 Tesisat Dergisi Sayı 133 - Ocak 2007
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=