<D o ~ E in .. ~ ·.; .El ., C .; "' ·.; ~ foru ve her türlü vanayı üretebilir durumdayız. Belki de tek eksiğimiz , belli standartların hala olmaması veya test sertifikalarının ülkemizde verilememesi. Bu konuda da yine sektör adına, hem sanayi hem sivil toplum örgütü olarak bir şeyler yapmaya uğraşıyoruz. Burada özellikle İSKİD, DOSİDER, ISKAV, İZODER, POMSAD gibi diğer derneklerle, belli konularda başkanlar veya yönetim kurulları seviyesinde toplantılar yapıyoruz. Mesela bu test sertifikalarına nasıl katkıda bulunuruz konusunda... Özellikle AB'ye uyum süreci çerçevesinde yapabileceğimiz çalışmalarda, TSE, TÜBİTAK ve diğer kuruluşlarla derneğimiz arasında bu konudaki bilgi birikimini paylaşmak çok önemli. Çünkü sektörümüzde en önemli konu bilgi. Bilgi birikimi olan çok arkadaşımız var. Konusunda uzman tasarımcı, uygulamacı, imalatçı yönünden tüm mühendislik hizmetleri ile işi tamamlayarak, bu işlerin test ve balansını yapıyoruz. Mesela Avrupa'da veya diğer ülkelerde tarafsız test ve balans firmaları var. Türkiye'de bu uygulama ilaç sanayi dışında neredeyse yok gibi. Bu konuda dernekler olarak bir çatı oluşturup bir yöntem oluşturma yoluna gidiyoruz. Bunu sonuçlandırıp test laboratuvarlarımızı menfezlerde, santralde hayata geçirebilir -ki bunları artık imalatçı firmalarımız da kurmaya başladı-, akredite edebilir ve belli kuruluşlardan onaylarını alabilirsek, bazı ürünleri yurtdışından getirmeden kendi üretimimize ağırlık verebiliriz. Bugün pek çok firmayı gezdim ve inceledim. Görüyorum ki hakikaten kalite artık Türkiye'de çok ciddi yerlere gelmiş. Bizim bu noktada yerli üretimi 124 TTMD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Erdem "Avrupa'da veya diğer ülkelerde tarafsız test ve balans firmaları var. Türkiye'de bu uygulama ilaç sanayi dışında neredeyse yok gibi. Bu konuda dernekler olarak bir çatı oluşturup bir yöntem oluşturma yoluna gidiyoruz" desteklememiz lazım. Buna bizlerin, hem mühendis hem de dernekler olarak ön ayak olmamız gerek. Bu konuda fuarlar iyi bir yere geldi. Hakikaten Hannover Messe Sodeks Fuarcılık A.Ş. bu işi ciddi bir noktaya taşıdı. Fuarın iki yılda bir olması gerektiğine inanıyoruz. Çift yıllarda uluslararası bir İstanbul fuarı, tek yıllarda Antalya gibi yerlerde olmak suretiyle. Sektörün desteklemesi ve yenilikleri mühendislerimize göstererek eğitime katkıda bulunması gereklidir. Bu sabah dikkatimi çekti, MMO'nun tüm şubeleri otobüslerle fuara gelmişti. Meslek hayatı 20 yılı aşan bizim gibi mühendisler özellikle buna çok hasretti. Bu genç arkadaşlarımız için büyük bir avantaj. Yayınıyla, basınıyla, teknik dokümanıyla yerinde ve görsel olarak burada her türlü imalatı görme imkanına kavuşuyorlar. Mühendislik işte böyle öğrenilir. "Sektör, pazarı dışarıda aramak zorunda" Kasım ayı içerisinde, Bolu Abant'ta, aşağı yukarı 50 kişinin katıldığı "Tesisat Sektörünün Dünü, Bugünü ve Yarını" başlıklı bir çalıştay düzenledik. Bu çalıştay oldukça iyi geçti. Sektörde aslında neler aksıyor, kimin ne sorunu var, çok iyi biliyorduk ama şunu gördük; biz hala tasarımcı mimarların, ana müteahhidin veya işverenin taşeronuyuz. Bu günlerde sektörümüzde uygulamacı, satıcı veya imalatçılar arasında çok ciddi rekabetin olduğunu , ancak tasarımcıların işlerin sektöre! büyümeden dolayı yoğun olmasından ellerinde iş yoğunluğunun olduğunu gördük. Fakat burada sektörün gevşememesi lazım. 2007'nin nasıl bir yıl olacağını, sektör açısından durumun ne göstereceğini hiçbirimiz tahmin edemiyoruz. Sektör yine pazarı dışarıda aramak zorunda. Hakikaten sektörde güç birliği yapıp belki tasarımcıyı, imalatçıyı da uygulamacının yanına alıp dışarıda ciddi pazar aramamız lazım. Bunda da öncülük yapacak yerler, müteahhitler komisyonu olarak yaptığımız çalıştay toplantısında da belirlendiği gibi Rusya, Arap Emirlikleri, Kazakistan, Türki Cumhuriyetler, Cezayir, Yemen. Oralarda çok ciddi bir pazar var. Bu pazarda güç birliği yapmamız lazım. Bu tek başına bir uygulamacının yapacağı iş değil; belki tasarımcıyı da, imalatçıyı da yanına alacak. Çünkü onlar bize malzeme
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=