<D o o N a ~ >, .. uı -.. 1/) 'iii ~ _ . ............. -----seKtoreı tor-um- ............________ L Merkezi soğutma sistemlerinde de, bireysel soğutma sistemlerinde de ısıtmanın cam önünden yap ılması daha doğrudur. Eğer özetlersek; t Eğer ısı kaybı, duvarın her metre genişliği için 1.476 Btu/h değerini geçiyorsa, soğuk havanın aşağı doğru akışını engellemek için pencere altına yerleştirilen radyatör ve konvektörle veya döşeme üzerinden üfleyen konvektörle alttan ısıtma yapılmalıdır. t Eğer ısı kaybı duvarın her metresi için 820-1.476 Btu/h arasında ise, soğuk havanın aşağı doğru akışını engellemek için yine, pencere altına yerleştiri len radyatör veya konvektörle veya döşeme üzerinden üfleyen konvektörle alttan ısıtma yapılması doğrudur. Bu koşullarda hava üst kottan dış duvara bitişik yerleştirilen tepe difüzörleriyle de verilebilir. Bu çözümde hava direkt olarak aşağıya doğru, soğuğa maruz kalan duvar ve pencereleri bohçalayacak şekilde üflenmelidir. Yorum 1: Aynı difüzörlerden yazın da soğuk havanın verileceği unutulmamalıdır. Soğuk hava ağır olduğu için, aşağıya doğru çok hızlı inerek rahatsızlık verebilir. t Eğer ısı kaybı duvarın her metresi için 820 Btu/h'dan az ise, yine pencere altına yerleştirilen radyatör veya konvektörle veya döşeme üzerinden üfleyen konvektörle alttan ısıtma yapı lması tavsiye edilir. Ancak bu koşullarda hava dış duvara bitişik veya çok yakın yerleştirilen tepe difüzörleriyle de verilebilir. Hava bu çözümde dışa bakan duvar/pencereye doğru üflenir veya hem duvar/pencereye doğru ve hem de açığa doğru çift yönde üflenir. Yorum 2: a. Yaşanılan hacimlerde: ı sıtmanın her zaman cam altından yapılması (statik ısıtma) tavsiye edilmektedir. b. İnsanların kısa süreler kaldığı yerlerde (fuaye,giriş vb.) ise; - lsı kaybı 429 Watt/m değerini aşıyorsa, alttan ısıtma yapılmalıdır. - lsı kaybı 238-429 Watt/m değerleri aras ı ndaysa ve alttan ısıtma yapılamıyorsa, sıcak hava yukarıdan özel difüzörler kullanılarak üflenebilir. t Buna karşılık soğutma yukarıdan yapı lmal ıd ır. Duvar tipi soğutucularla aşağıdan yapılan soğutma işlemleri, yaz klimasında konforsuzluğa neden olmaktadır. Bu soğutuculardan çıkan soğuk hava fazla yükse32 lemeyerek geri düşmekte ve insanlara çarparak üşütmekte ve hasta etmektedir. ısıtma ve soğutman ın birlikte tavandan yapılması halinde ise; kışın sıcak havayı aşağı indirebilmek için menfez çıkış hızları artırılmak zorundadır. Bu durumda ses oluşur ve aynı menfezden yazın çıkacak soğutulmuş hava daha ağır olduğu için, aşağı hızlı inerek konforu bozar. Bireysel Sistemler ABD'de uzun yıllar pencere tipi klimalar ku llan ıldı. Daha sonra bu cihazlar, iç ve dış ünite olarak ayrıldı ve split (ayrık) klima cihazları ortaya çıktı. Ancak çok kısa bir süre sonra hava kanallı split klimalara geçildi. Bugün ABD'de duvar, yer, tavan tipi, salon tipi split klima pazarı yaklaşık 100 bin adet/yıl iken hava kanallı split klima pazarı yaklaşık 8 milyon adet/yıl'dır. Hava kanallı split klimalarda, iç ünitelere bağlanan kanal sistemi ile şartlandırılan hava, farklı hacimlere taşınabilir ve çok noktadan üfleme yapılarak oda içinde homojen dağılım sağlanır. Aynı zamanda dışarıdan alınan taze hava da verilebildiğinden yaşam mahallerinin taze hava ihtiyacı karşılanır. Yapı elemanlarının kalitelerinin gün geçtikçe daha da artması ve bunun sonucunda pencere ve kapı sistemlerinin neredeyse hiç hava sızd ı rmaması, infiltrasyon (sızıntı ) sayesinde sağlanan doğal havalandırmanın yeni kaliteli binalarda yeterince gerçekleşmemesini beraberinde getirmiştir. "Nefes alamayan" bu binalarda havalandırma sistemi yok ise, oksijen yetersizliği oluşmakta; ortamda bakteri ve virüs konsantrasyonu artarak hastalıkların bulaşma riski ve hızı artmakta; insanlardan, eşyalardan ve yapı malzemelerinden yayılan koku ve gazlar, sigara dumanı ve toz oluşumu gibi olumsuz etkiler sonucunda iç hava kalitesi çok düşerek sağlıksız bir ortam oluşmaktadır. Binalarda havalandırma, iklim ve mevsim şartlarından bağımsız olarak, yani ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarından da önce gelen, 12 ay boyunca süren en birincil ihtiyaçtır. İşte kanal tipi cihazların en büyük avantajı bu özelliğe sahip olmalarıd ır. Çünkü bu cihazlar dışarıdan aldıkları taze havayı filtre edip (tozdan arındırıp); kışın ısıtarak, yazın ise soğutarak en iyi konfor şartlarında ortama vermekte ve böylece soğutma için zaten ku llan ılan klima sistemi ile havalandırmayı da gerçekleştirmektedirler. En iyi konfor, en ucuz maliyetle bu sayede sağlanabilmektedir. Öte yandan iç hacimlere beslenen taze hava nedeniyle bina içinde pozitif basınç oluşur. Yani iç basınç, dış basınçtan daha yüksek olur. Bu durumda enfiltrasyon önlenir. Yani kontrolsüz olarak binaya hava girişi olmaz. Bu, binaya toz girişini de önler. Dolayısıyla temizlik gereksinimi azalı r, daha hijyenik bir ortam oluşur. Havalandırma yeteneğinin yanında ortamda havanın homojen dağıtılabilmesi, sessizlik, iç ünitenin komşu hacimlere konularak servis işlemlerinin yaşam mahal_i dışında gerçekleştirilmesi, yüksek kapasite, uzun ömür, iç-dış ünite montaj mesafesinin uzunluğu ve optimum maliyet, kanal tipi klimaların diğer önemli avantajlarıdır. Hava kanall ı split klima kullanılan ofis binalarında ve evlerde statik ısıtma varsa, İstanbul'da kışın taze havayı ısıtmaya ihtiyaç olmaz. Tavan seviyesinden ortama verilen karışım havası (taze hava+ iç hava karışımı) sıcaklığı (en soğuk havada bile) yaklaşık 17 °C civarındad ır. Ortama verildiğinde aydınlatmadan ve iç ısı kaynaklarından gelen ısı ile ısınır ve üflenen hava, oda sıcaklığına yakın bir değerde yaşam mahallerine ulaşır. Bu, bina ısıtma ihtiyacından ortalama % 30 mertebesinde tasarruf anlamına gelebilir. Sonuç Hem merkezi hem de bireysel sistemlerin kullanımına her zaman ihtiyaç olacaktır. Binanın konumu ve kullanım şekli, mimarın ve mal sahibin tercihi, vb. bir çok etken bireysel veya merkezi sistem tercihini etkileyecektir. Her iki sistemin de diğerine göre daha avantaj l ı veya dezavantajlı olacağı durumlar olabilir. Tesisat mühendislerinin bu seçimde bütün bu kriterleri göz önünde tutması gerekecektir. Fakat günümüzde sistemleri toplam işletme maliyeti çok daha önemli bir kriter haline gelmiştir. Artan enerji maliyetleriyle daha da dikkat çekici olan işletme gideri sistem seçiminde oldukça önemli bir kriter olmuştu r. Her zaman en düşük işletme maliyetine sahip olacak, en uzun ömürlü ve gerekli konforu sağlayacak sistemler tercih edilmeye çal ışılmalıdır. Kaynaklar: 1. ASHRAE Handbook. 2. ASHRAE Journal. 3. D.R. Wıılfinghoff, EnergyEificiency, 1 999. i:t:ı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=