nın laboratuvarı yokken, Airfel'in vardı. Akreditasyon aldık ve yurt d ışına gidecek ürünlerimizin testini verebilecek seviyeye geldik. Ürün bilgimizi geliştirdik. Bu, gelecekte kuracağımız fabrikanın altyapısıydı. Sanko ile birleşirken bunları düşündük. Bunlar bir bütünün parça larıydı ve çok iyi uygulamaya konuldu. 2001 'de yaşanan ekonomik krizle devalüasyon gerçekleşti ve döviz bir anda iki katına çıktı. Holding için de ithalatçı bir firmayla birleşmek için çok kötü bir dönemdi. Bizim piyasadaki 1 milyon dolar alacağımız, 500 bin dolara düştü. Sanko finansman olarak Türkiye'deki en güçlü gruplardan biri. Bu nedenle planlarımızda oynama yapmadan o dönemi atlattık. 11 kişiden 600 kişiye çıktık. "2007 Hedefimiz, 150-200 Milyon Dolar Ciro Sağlamak" Bizim yönetim mantığımız çok hızlı değişiyor. Geçen yıl 50 milyon dolar, bu yıl ise 100 milyon dolar cirosu olan bir şirketi yönetiyoruz. 2007'de hedefimiz; 15,0-200 milyon dolar ciro sağlamak. Bu kolay bir iş değil. Şirketin vizyonuyla birlikte, tüm personelin vizyonunun da aynı doğrultuda gelişmesi gerekiyor. Sürekli eğitimlerle bunu sağlamaya çalışıyoruz. "Artık, Takip Eden Değil, Takip Edilen Konumda Olmak Zorundayız" Kombide İtalyanlarla birlikte çok ciddi yatırımlar yaptık. Normalde bizim için hattın üzerindeki iki laboratuvar yeterliyken, biz geleceği düşünerek 8 tane laboratuvar kurduk. Çünkü sadece günü kurtarmak yetmiyor. 3 yıl , 7 yıl sonra ne olacak bilinmiyor. Hep aynı ürünlere bağlı kalamazsınız. Biz artık, ülke olarak da, mühendislik olarak da takip eden değil, takip edilen konumda olmak zorundayız. Klimada da ciddi bir yatırım gerçekleştirerek, Avrupa'nın en büyük klima fabrikalarından birini kurduk. Ekim ayında buranın açılışını yapacağız. Sakarya'nın Hendek ilçesinde, 30 bin metrekare kapalı alan üzerinde en modern tesislerden birisini kurduk. Burada yüzde 60-70 oranında ihracata dönük üretim yapılacak. İç pazar değerlendirmesi yaptığınızda bu yatırım, anti-damping gelene kadar çok da akıll ı bir yatırım değildi. İşi hiç bilmeyenler tarafından ithalat yapılıyordu. Yüzde 25 indirimler uygulanıyordu. Ülkemize çok kalitesiz klimalar girdi. Ama tüketici bunu bilmiyordu. Çünkü bu bir kültür meselesi ve biz daha bu kültürü çok iyi bilmiyoruz. Bu nedenle klima yatırımımız da çok avantajlı konuma geçti. Airfel olarak bireysel sistemlerde çok güçlü hale geldik. Bir de merkezi sis1~FEL tem var. Merkezi sistemde 2004'te hedeflerimizi belirledik. O dönemde, işin mühendislik tarafında olmalıyız diyerek yüzde 20 pazar payı hedefiyle sektöre girdik. Mitsubishi Heavy'nin Türkiye distribütörlüğünü aldık ve şu an Mitsubishi Heavy'nin Avrupa'daki en iyi distribütörlerinden biriyiz. İngiltere'den sonra en yüksek ciroya sahibiz. "Sektör Pazarında Lider Durumdayız" Şu anda açıkça söyleyebilirim ki, Türkiye'de yüzde 25-30 arasındaki pazar payımızla lider durumdayız. McQuay'ın Türkiye distribütörlüğünü aldık. Bütün bunlar geçtiğimiz iki yıllık süreç içinde yaşandı. Öncelikle elemana yatırım yaparak, çok iyi isimleri bünyemize kattık. Chiller işinde de başarılı bir grafik çizilince, onun destekçisi klima santrali gerekliliği ortaya çıktı. Bunun ithalatı ise oldukça zor. Bununla ilgili yatırım yapmamız gerektiğini düşündük. Klima santralinde 71 firma arasından en iyisi olan Tetisan'ı teknolojisiyle, ismiyle satın aldık. Bunun ardından satışlarımız arttı. Çorlu'daki tesisimizde kapasitemizi artırmaya çalışıyoruz. Kazan konusunda Buderus ve Viessmann gibi iki dünya devi Türkiye'de bulunuyordu. Ama biz de en az onlar kadar büyük bir markayı Türkiye'ye getirmek istedik. İsviçre'den Hoval'i getirdik. Hoval maalesef diğer iki markadan daha pahalı. Aslında bizim getirdiğimiz tüm markalar daha önce de Türkiye'de bulunan markalardı , ancak zayıf durumdaydılar. İyi ürünler vardı ama iyi markalardan yüzde 30 daha pahalıya satma imkanımız olamazdı. Bugün fiyatları yeniden düzenledik, işbirliğimiz ise çok iyi gidiyor. 127 CD o o N a >, w "iii ·e, Q) o -:. .. "iii ~
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=