1D o o N C E ·;;; .. :ı:: ' <D ~ >, .. uı ·;;; ·e, ., Q -.. ., ·;;; ~ l verilen Eurovent sertifikas ı sahibi firmaların ülkelere dağıl ımında Türkiye şu anda beşinci ülkedir ve çok yakında dördüncülüğe yükselmesi beklenmektedir. inşaat sektöründeki malzeme ve kredi maliyetleri dışında ikl imlend i rme-soğutma-kl ima sektörünü etkileyebilecek iki husus daha mevcuttur. Bunlardan biri, son aylarda dünyada yaşanmakta olan bakır sıkıntısı ve yüksek bakır fiyatlarıdır. Her klima ve soğutma cihazında kullanılan bakır boruda yaşanan sıkıntı, maliyet artışı ve imalat aksamasına yol açabilecek bir durumdur. Ancak bu sıkıntı lı durumun rahatlamaya başladığına dair işaretler görülmektedir. Diğer bir husus da, Çin Halk Cumhuriyeti menşel i split klimalar hakkında Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülmekte olan anti damping soruşturmasıdır. Bu soruşturman ın Temmuz başında sonuçlanması beklenmektedir, sonucuna göre split klima fiyatlarında değişiklikler mümkündür. İklimlendirme-soğutma-klima sektörünü bu şekilde tanımladıktan sonra, inşaat sektörü ile arasındaki bağa geçebiliriz. Klima sektörü tabii ki inşaat sektörü ile yakından ilişkilidir, inşaat sektörünün bir alt sektörü denebilir. Yeni evler, ofisler, oteller, alış veriş merkezleri, endüstriyel tesisler yap ı lmalıdır ki klima-soğutma sektörü buralarda oluşacak iklimlendirme ve soğutma ihtiyacını karşılamak üzeA. Nuri BULUT re yeni işler edinebilsin. Bu açıdan bakıldığında inşaat malzemelerindeki ve kredilerindeki maliyetlerin artması , inşaat yatırımlarını azaltırsa klima sektörü açısından dezavantaj oluşacaktır. Yapılacak yeni inşaatların azalması pazar büyümesini yavaşlatabilir. Öte yandan maliyet düşürmek isteyen yatırımcı lar mutlaka gerekli görmedikleri yerlerde klima kullanımından vazgeçme eğili mine de girebilir. Üzülerek belirtmemiz gerekirse, klima kültürünün henüz tam yaygınlaşmadığı ülkemizde bu tür tercihler hatalı olabilmektedir. Bu olası yavaşlatıcı etkiler etkilerini gösterebilir. Ancak, klima sektörünün hızl ı büyümesinin başta belirttiğimiz nedenleri hala geçerli ve çok etkindir. İnşaat sektöründe bir yavaşlama, iklimlendirme-soğutma-klima sektöründe de bir yavaşlamaya neden olur, ancak toplamda yavaşlama aynı oranda değil daha az ol acaktır. Bunun ana nedeni, son yıllarda sektörün çok önemli bir ciro oranını oluşturan split klimaların yeni inşaatlardan az etkilenmesidir. Bu tür klima satın alanların çoğunluğu mevcut binalarda oturanlardır. Yeni inşaatların azalması, daha ziyade merkezi ve endüstriyel klima pazarında yavaşlama olarak etkisini gösterecektir. Bu alanda faaliyet gösteren firmaların, döviz kurlarındaki değişimden de etkilenerek ihracata yeni bir hız vermeleri beklenebilir. İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) Yön. Kur. Bşk. Yalıtım sektörü, her ne kadar inşaat sektörünün içinde yer alsa da, gerek kendine has dinamikleri gerekse standart ve yönetmeliklerde yapılan düzenlemelerle inşaat sektöründen bağımsız bir performans sergilemektedir. İnşaat sektörünün oldukça küçüldüğü 2000-2004 yılları arasında bile yalıtım sektörü yıll ık ortalama % 15 oranında büyüme gerçekleştirmiştir. Sektör; sanayi yatırımları, başta doğalgaz olmak üzere enerji fiyatları, AB uyum çalışmaları ile yapı ve tesisat sektöründeki pek çok değişi klikten olumlu yönde etkil enm iş ve uzun bir müddet etkilenecektir. lsı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER tarafından yapılan araştırmaya göre; geçen yıl yapılan yaklaşık 5.0 milyon m3 ısı yalıtım malzemesi satışı Türkiye'ye 420 milyon YTL tasarruf sağlamıştır. 2005 yı l ı içinde satılan yaklaşık 1.4 milyon m3 ekspande polistiren köpük (EPS), 750 bin m3 ekstrüde polistiren köpük (XPS), 400 bin m3 poliüretan (PU), 1.8 milyon m3 camyünü, 650 bin m3 taşyününden oluşan yalıtım malzemesi aynı zamanda yaklaşık 100 milyon m2 yalıtım alanına karşılık gelmektedir. Özellikle TOKİ yatırmları hamlesiyle rüzgar bulan inşaat sektörü de 2003 yılı son çeyreğinde büyümeye başlamış, 2005 yılında % 21,5 büyüme ile rekor kırmıştır. Ülkede birikmiş konut ihtiyacı, hızlı nüfus artışı ve hızlı şehirleşme dikkate alı nd ığında, bu büyümenin, içinde bulunduğumuz dönemde bir miktar sekteye uğrasa da, önümüzdeki 5 yı l ık süreçte devam etmesi beklenmektedir. inşaat sektöründeki bu olumlu seyir, tüm dünyada yaşanan ekonomik gelişmelerle paralellik arzetmektedir. Başta Çin olmak üzere, birçok ülkede demir, çelik, çimento talebinin artması fiyatlara hızlı bir şekilde yansımıştır. Bu sıkıntının kaynağını arz-talep dengesizliği olarak ifade edebiliriz. 32 Ayrıca, ülkemizde yaklaşık iki yıldır durağan olan döviz kurlarının ani sıçraması nın da inşaat sektöründe bir tedirginlik _yaratması söz konusudur. Dövizdeki sı çramanın bir diğer yansıması konut kredilerinin faizlerinde yükselme şeklinde olmuştur. % 1'lerin altına inmiş olan konut kredileri faiz oranlarının 1,40'Iar civarına yükselmesi, kredi kullanımında da frene bastı rmıştır. Kredi faizlerinin 1 - 1,20 aralığına inmesi, inşaatlara ilgiyi tekrar artıracaktır. Benzer olarak, yurtiçi üretim kapasitelerinin tam kullanımı ve gerekli kapasite artışları ile talebin karşılanması yanında, fiyatların , maliyetlerin aşağı çekilmesi ile inşaat sektörüne ilgi artacaktır. Unutmamamız gereken önemli nokta, ekonominin lokomotif sektörü olarak tanımlanan inşaatın durması diğer sektörleri de etkileyerek, binlerce işsiz yaratarak sosyal sorunları da beraberinde getirecektir. Bunu engellemek için, inşaat sektörü ana girdilerini üreten sektör mensuplarının iç piyasa - dış piyasa fiyatlarında bir denge kurmaları beklenmektedir. Yaşanan bu hızlı değişimin sektörümüze etkilerine gelince; inşaat projelerinde, dövizin yükselmesi ile birlikte maliyeti düşürmek amacıyla yalıtım uygulamalarından vazgeçilmesi söz konusu ol mayacaktı r. Çünkü yalıtım artık ihtiyacın ötesinde yasal bir zorunluluk haline gelmiştir. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın "TS 825 Binalarda lsı Yalıtımı Yönetmeliği'ni" 08.05.2000 Tarihli Resmi Gazete'de yayınlamasından bu yana Türkiye'de inşa edilen binalarda ısı yalıtımı konusunda uyulması zorunlu standartlar bu lunmaktadır. Ayrıca tüm AB ülkelerinde uygulaması bulunan 2002/91/ EC sayılı "Binaların Enerji Performansına Dair Yönetmelik" de yalıtımı daha etkin ve çok yönlü ele al maktadır. Bu yönetmelikte tesisat yalıtımı, otomatik cihazlar, otomatik kontrol sistemleri vb. konulara da yer verilmişti r . AB, enerji tüketimini azaltan yalıtım uygulamalarının yanın-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=