"' C) C) N ı::: ~ ·;:ı "' :ı: lan sürekli iş akışı içinde hizmet hakkı verilmiş bedellerle dünyanın her yerinde proje yapmakta, bir çok ülkede yerli ekiplerle taşeronluk anlaşmalarıyla hizmeti yürütmektedirler. Yatırımcı kuruluşlar yönünden güvenilir tek muhatap yüklenici ve belirli kurallara uygun tasarım sağlıklı olmakla beraber benzer yöntemin ülke bazında, seçilecek bir mimar kanalıyla yapılmasında çoğu kez sorunlarla karşılaşılır. Sayıları çok az deneyimli mimarlarımız dışında mimarlarımızın ihtisas alanları ayrılmamış olduğundan, ayrıca kendilerine sürekli bir iş akışı olmadığından, üstelik ulusal ücret tarifeleri batının en az beşte biri olduğundan, yarışma veya ihale ile yapılan proje hizmetlerine bütün diplomalı mimarlarımız talip olmakta, yapabilirlik niteliklerine bakılmaksızın proje hizmet sorumluluğunu yüklenmektedirler. Genellikle mimarlarımızın süregelen yardımcı disiplinlerden oluşan sabit bir ekibi yoktur. İş alınır, ticari yönü ağırlık kazanır, hizmet en ucuz teklif veren mühendislik disiplinlerine verilerek proje üretilmektedir. Bu anlamda ülkemiz projelerinde mimari, statik, mekanik tesisat, elektrik dışında hiç bir disiplinin uzmanlık hizmeti yok sayılır. İhalelerde uzmanlık hizmetlerine de önem verilmez, dolayısıyla imalatçı ve üretici firmalara iş yaptırılır. Bu nedenle yapılarımızın niteliği, kalitesi, zorunlu standartlara uyumu yönünden çok düşüktür. Tasarımda yüklenicinin ekip yerine, işveren olarak, en ucuz fiyatlara işleri taşeronlara yaptırması büyük sorunlara neden olmakta, uygulanması imkansız projeler ortaya çıkmaktad ır. Bu nedenle uygulayıcı firmalar, müteahhitler, üreticiler ve malzeme tedarikçiler projeleri biz yaparız iddiası ile ortaya çı kmakta, kötünün iyisi, kendi çıkarlarına yönelik projeler yapı p uygulamaktadırlar. Taklit bir mimari ile albenisi olan fakat hiçbir teknik niteliği bulunmayan bu tür yapıların kullanılabilirlik ve dayanıklılık nitelikleri aranmamakta, zorunlu standartlara uyulmamakta çoğu kez yatırımcı işverende hizmeti değerlendirememektedir. Özellikle mekanik tesisat ve elektrik tesisatı projeleri mesleği, başarısı ve deneyimi olmayan sı ra mühendisle22 re yaptırıldığı gibi bunun ötesinde uygulayıcı, usta ve kalfalara projeleri yaptırıp uygulayan, yapı statiğine, deprem kurallarına, zorunlu standartlara, enerji ve çevre etkinliklerine uymayan mimar ve mühendislerimiz çoğunluktadır. ► Yerel Yönetimlerde Su Aboneliği ve Saat Sorunu Kat mülkiyeti kanunu apartmanlarda daire sahiplerinin ve kiracıların ayrı su saatleriyle abone olmalarına imkan vermiştir. Bina yönetim kurullarının kararları doğrultusunda her daire ayrı bir branşmanla suyunu belediyelerden satın alabilir. Dolayısıyla evinin ihtiyacı sıcak suyu da elektrikli şofben veya kombi cihazlardan rahatça sağlayabilirler. Böylece her tüketici kendi ihtiyacı suyu satın almakta, sıcak suyunu üretmektedir. Bu yöntem ülkemiz koşullarında ideal bir çözüm olarak görülmektedir. Ayrıca su sarfiyatı artıkça konut ve işye rlerinde belirli bir sınırın üstüne çıktıkça suyun birim fiyat ı belediyelerin kararları doğrultusunda 2-3 kat artmakta, bu nedenle saatleri ayırmak ucuz su tüketmek anlamına gelmektedir. Gerçekte bu çözüm, yatırım ve kullanım yönünden ekonomik sayılamaz. Ayrıca su sarfiyatının artmasındaki fiyat artışı sağlık ve hijyen koşullarına aykırı sayılmalıdır. İşyerlerine uygulanan tarifenin normal su bedelinin 6-7 katı olması da bir adaletsizliktir. Özellikle yazane, ofis, konut ve büro gibi işyerlerinde su sarfiyatı konutlardan çok azdır. Kentlerde bölgelere göre farklı su tarifesi kullanmak, bahçe sulama suyundan atık su bedeli almak, kartlı su saati kullan ımını zorunlu kılmak, hidrofor ve depo sonrası tüketimi sayaçlandırmak gibi inanılmayacak yanlışlıklara ve haksızlıklara yol açmaktadı r. Ankara Çankaya'da 3 katlı 4 daireli bir apartmanın, mevcut tek sayaç, hidrofor merkezi sıcak su sistemi nedeniyle ayda 600-700 YTL su faturası gelmekte, dairelerden biri home/ofis anlamında kon uUbüro şeklinde işyeri olduğundan usulsüz su kullanımı nedeniyle ASKİ kararıyla 700 YTL ceza kesilmekte ve itirazs ız ödenmesi istenerek saatlerin ayrımı talep edilmektedir. İş yerinin suyunu ayırdığınız takdirde kullanım birimlerini merkezi hidrotor sisteminden, sıcak su kullanımından mahrum bırakmakta veya merkezi boyler sistemini iptal ederek kurulu tesisatı bozup her daire için ayrı saat ve kolon çekme, şofben zorunluluğunda kalınmaktadır. Bu yönetmelik gereği; ancak teknik usullere aykırı bir uygulamanın çözümü dairelerin soğuk su saatlerini ayırmak, hidrofor, boyler kapıcı için müşterek bir saat aboneliği tesis etmek gibi inanılmaz bir uygulama ile karşı karşıya kalınmakta, ayrıca kartlı saat gibi bozulması kolay bir sistemde her dairenin saatiyle tüketicinin zorunlu uğraşması mecbur kıl ı nmaktadır. Belediye hizmetlerinde yerel yönetimlerin hemşehrilerine adil davranmaları gerekir. Hiçbir yerleşim bölgesi, yerel yönetimler tarafından semt semt ayrılıp farklı hizmet tarifeleri kullanılmamalıdır. Ayrıca su, kanalizasyon, elektrik gibi zorunlu ihtiyaçlara tüketim sınırı konulması sağlık ve hijyen yönünden doğru sayılamaz. Modern bir insanın günlük su sarfiyatı minimum 500 litre düzeyindedir. Dolayı sıyla dört kişi l ik bir ailenin su sarfiyatı ayda 60 tondan aşağı olamaz. Bunun 20 tonundan sonrasına katlanmış tarife uygulaması vatandaşa banyo yapma, ter kok demektir. İşyeri tarifi de doğru yapılmalı, konutların yarısı kadar su sarfetmeyen ofislerin işyeri tanımı insaf s ınırları içinde yerel yönetimlere gelir amaçlı su bedelleri 5-6 kat a rtırılmama l ıd ır. Bahçe sulama için kullan ı lan sudan atık su bedeli almak haksızlıktır. Özellikle kartlı saat uygulamalarındaki zorunluluk belediyelere güvensizlik yaratmaktadır. New York gibi şehirlerden dolaylı vergilerle hizmetlerini karşılayan, buna karşı şehirliden su parası tahsil etmeyen, Londra ve Moskova gibi yangın söndürme suyunu belediye hizmeti· olarak yapılara sayaçsız veren, Dubai gibi yasal alanları ve evlerin bahçelerin bakım ve sulama hizmetlerini parasız yerel yönetim giderlerinden karşılayan büyük şehirleri gördükçe, temizlik ve yıkanma hizmetlerinden kat kat ücret tahsil eden, su sarfiyatıyla atık suyu değerlendiren , kentlerde hidrant sistemi kurmayan büyük şehirlerimizin yerel yönetimleri ile hemşehrilerin uyum içinde yaşamasının imkansızlığı kolayca anlaşılır. i:.f!l
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=