Tesisat Dergisi 124. Sayı (Nisan 2006)

<O o o N C: "' C/) ' � � "' tJ) · .;; ·e, (1) C 'in •• Yerküre Uzerinde Su Kaynakları, Doğal Döngü ve Ekoloiik Dengeler -+----of: Dı: Savaş AYBERK 1 Kocaeli Ü�;ı:. Miilı. Fak.Çevre Miilı. Böl.Başkanı Y erküredeki suyun en büyük kaynağı denizlerdir. Ardın dan göl, akarsu ve yeraltı suları gelmektedir. Meteo rolojik olaylar, suyun yerküre üzerinde doğal dolaşımına olanak sağlamakta dır. Su yüzeylerinden ve topraktan bu harlaşma, bitkilerden terleme yoluyla ayrılan su buharı atmosfer içinde yükse lir, bulutları oluşturur ve rüzgar etkisiyle yer değiştirir. Uygun koşullar bulunduğunda, genellikle yağmur ve kar olarak yeryüzüne ulaşır. Orman ve bitki örtü sü olan yerlerde, önce bitki örtüsü tarafından karşılanır, sonra süzülerek ve damlayarak toprağa ulaşır. Toprak, üze rine düşen su damlacıklarını önce emer, doygun duruma geldiğinde su yüzey sel akışa geçer. Yüzeysel akışa geçen su akarsu, göl ve denizlere ulaşır. Yeryüzüne ulaşan su, yağmur aşamasın dan başlayarak her aşamada buhar laşmaya başlar. En büyük buharlaşma, geniş toprak ve su yüzeylerinden oluş turarak yeniden atmosfere döner. Bu döngü süreklidir, yerkürenin oluşumundanbu yana dinamik bir olay olarak süregelir. İklimlerin oluşumunda önem li rolü vardır. Su, yerkürenin ekolojik dengelerinin oluşumunda ana etmenle rin başında gelir. Yerküredeki canlı ya şamı, hemen tümüyle suya bağımlıdır. Canlıların oluşumu, yaşamı, gelişim ve çoğalması suyun varlığı ile gerçekleşir. Suyun fiziksel ve kimyasal değişiminin etkisi insan, bitki ve hayvan tüm canlı ların yaşamında etkisini gösterir. Su Miktarı Yerkürenin yaklaşık % 70'ini kaplama sına karşın, kullanılabilir suyun oranı, toplam suyun ancak %2-3'ü dolayındadır. Bunun dışındaki büyük su kütle si tadı, kimyasal yapısı gibi nedenlerle içilemez veya kullanılamaz. Yerkürenin suyunun büyük bölümü deniz, okya nus ve buzullarda bulunmaktadır. Kıta içi temiz su kaynaklarının % 50 dolayındaki bir miktarı, Çin ve Arjantin top raklarında kalmaktadır. Kalan % 50 dün yanın öteki bölgelerinde düzensiz olarak dağılmıştır. Dünya nüfusunun % 5'ini 224 barındıran, petrolün % 65'ine sahip, Or tadoğu Bölgesi, dünya su miktarının ancak % 1'ine sahiptir. Suyun Tükenmesi Yerküredeki suyun tükenmesi olanak sızdır. Su, doğal döngüsü içerisindesıvı, gaz ve katı durumları arasında değişir ve ayrıca havada, toprakta, canlı doku larında ve suda sürekli yer değiştirerek varlığını sürdürmektedir. Suyun tükenmesinden çok, kullanılabilir suyun kir lenmesi ve bu yolla kullanılamaz duru ma gelmesi büyük bir sorun yaratmaktadır. Nüfusun hızlı artışı ve mevcut su yun daha çok sayıda insana paylaştı rılması sonucu, kişi başı miktarı azalarak yetersizlik sorunu ortaya çıkmaktadır. Nüfus artışı, kentleşme ve sanayileş meyebağlıolarak, daha yoğunbir kirlenme ile karşı karşıya gelmekteyiz. İnsan ların kullanabileceği suyun miktarının az olmasının yanı sıra mevcutsuyun kirlenmesi, kullanılabilir suyun daha da azalmasına veya kullanım dışı kalması na neden olmaktadır. Yerkürenin kimi yerlerinde, su kaynaklarının yetersiz kalışı sonucu, insanlar zorunlu olarak kir lenmekte veya nitelikleri düşük su ile gereksinimlerini gidermeye çalışmaktadır lar. Suyun kirlilik özelliklerine göre çeşit li hastalıksorunları da ortaya çıkmaktadır. Su Kaynaklarının Yönetimi ve Korunması Artan gereksinim suyu en uygun dü zeyde kullanabilmek için kaynakların bilimsel ve gerçekçi verilerin ışığında yönetilmesini gerektirir. Bu çerçevede korumaya öncelikli bir yer verilmelidir. Koruma kapsamında öncelikle, havza ölçeğinde koruma üzerinde durulma lıdır. Su toplama havzasında yeşil do kunun korunması, suyun toplanması ve havzada tutulması, en verimli biçim de kullanımının sağlanması için temel koşullar arasındadır. Su Havzalarını Tehdit Eden Başlıca Sorunlar Havzada yeşil dokunun kaldırılması veya zayıflatılması sonucu yüzeysel akış hızlanır. Toprak erozyonu başlar. Derelerde taşmalar ve toprak kayma ları görülür. Suyun kalitesi bozulur. Suyun Kirlenmesi Su kaynaklarının karşılaştığı sorunlar arasında kirlenme önemli bir yer al maktadır. Kentleşme ve sanayileşmenin başlaması ve gelişmesiyle akarsu, göl ve denizler ile yeraltı su kaynakları yoğun bir kirlenmenin baskısı altına girmiştir. Evsel ve endüstriyel kaynaklardan gelen organik ve inorganik kirleticiler, top rak içinde sızarak, toprak altından veya yüzeysel akış ile su kaynaklarına ulaşır. Fert Başına Düşen Kullanılabilir Su Miktarı Dünya nüfusunun % 20'si, temiz ve sağlıklı biçimde kullanılabilir suya ulaş makta büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Kullanılabilir suyun miktarı kirlenme ne deniyle azalmaktadır. İyileştirme çalış maları sürdürülmekle birlikte yetersiz kalmaktadır. Aşağıdaki listede, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşayan nüfusun, fert başına düşen su miktarları veril miştir. Fert başına düşen su miktarının, yeterlilikdüzeyleri açısından değerlen dirmesine yardımcı olabilecek bir tablo şöyle düzenlenmiştir. Bu tablo, liste de ki verilerin yorumlanması için önemli bir yarar sağlamaktadır. Çok az 1.000 m'/fert/yıl'dan az Az 1.000-5.000 m'/fert/yıl arası Orta 5.000-10.000 m'/fert/yıl arası Yüksek 10.000 m'/fert/vıl'dan fazla DSİ İnternet sitesinde verilen bilgilere göre su yoksulluğuna ilişkin sınıflan dırma ise şöyledir (www.dsi.gov.tr): Su yoksulluğu 1.000 m'/fert/yıl'dan az Az 2.000 m'/fert/yıl arası Zengin 8.000- m 3/fert/yıl arası 10.000 Sınır değeri 1.500 m 3/fert/yıl kabul olarak edilmelidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=