___}JilnÇ_eıj • Prof. Dr. Nilüfer Eğrican PERSPEKTiF .. Hidroien Eneriisinin Geleceği Uzerine...... 1() o o "' N :::ı E E ~ 1() .. .. .. ;;:. "' ti) -"" ' ' "iii ~ 13-15 Temmuz 2005 tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre Saray ı'nda "2005 lnternational Hydrogen Energy Congress" yapı ldı . Kongre öncesi 11-12 Temmuz tarihlerinde "Trends and Prospects of Hydrogen Era" adl ı seminer, Yeditepe Üniversitesi'nde gerçekleştirildi. UNIDOICHET'in düzenlediği kongre boyunca, yenilenebilir enerji sistemlerinin sergilendiği fuar vardı. lnternational Centre for Hydrogen Energy Techonologies (ICHET), geçen yıl Enerji Bakanlığı ve BM Endüstriyel Kalkınma Teşkilatı (UNIDO) arasında yapılan protokolle İstanbul'da faaliyete başladı. Merkez, dünyada ~idrojen enerjisi teknolojileri alanında yapılan çalışmaları koordine ediyor. Merkezin kurulmasını sağlayan ise "hidrojenin babası" olarak bilinen, 30 yılı aşkın bir süredir bu konuda çalışmalar yapan Prof. Dr. Nejat Veziroğlu . Kongrede, 500 bildiri, 1000'in üzerinde katılımcı yer aldı. Sergiyi ise 2000'in üzerinde kişi ziyaret etti. Bu kadar ilgi "geleceğin enerjisini" tartışma içindi. Gerçekten hidrojen geleceğin enerjisi mi? Bu konuda görüş ayrılıkları var. Kimilerine göre evet, kimileri için ise hayır. Hidrojen çok aktif bir element olduğu için doğada saf haliyle çok az bulunur. Fakat evrende en yaygın elementlerden biridir. Yıldızlar, güneş ve birçok gezegen hidrojenden ibarettir. Hidrojen, başlıca petrol, kömür, doğal gaz gibi fosil enerji kaynaklarından , suyun elektrolizinden veya H2S gibi diğer kaynaklardan elde edilebilir. Bu enerjinin elde edildiği reaksiyonda ortaya çıkan atık madde, su veya su buharıdır. Bu nedenle hidrojen enerjisi, canlılara ve çevreye zarar vermemektedir. Reaksiyondan çıkan su veya su buharını kullanarak aynı reaksiyonu yenilemek mümkündür. Böylece tükenmeyen bir kaynak bulunmuş olur. Hidrojenin üretilip, sonra enerji olarak ku lla nılması bugün için ekonomik görülmemektedir. Hidrojenin küçük bir molekülden oluşması dolayısıyla diğer gaz 26 yakıtlara göre tanklardan ve borulardan sızıntı yapması daha kolay olmakta, bu da büyük bir tehlike oluşturmaktadır. Dolayısıyla depolanma ve taşınma sorunları vardır. Fakat çevre dostu enerji kaynaklarından biri kabul edilen hidrojen enerjisiyle çalışan araçlar, Japonya, Avustralya, ABD ve Avrupa karayol larınd a görülmeye başlanmıştır. Toyota, Honda gibi bazı otomotiv firmaları hidrojen ile çalışan otomobilleri kiraya vererek kullanımını yaygınlaştırdılar. Mercedes, bazı Avrupa şehirlerinde ABD'de Avustralya'da hidrojen enerjisiyle çalışan otobüsleri imal edip piyasaya sü rmüştür. Hidrojen ile çalışan pillerde piyasada görülmektedir. ABD'de hidrojen ile elektrik üreten enerji santralleri kurulmaya başland ı. Bu tür santrallerde, elektrik enerjisi elde edilirken yan ürün olarak şehrin temiz su ihtiyacı karşılanabilir. İzlanda, 2030 yıl ı itibariyle bütün enerji ihtiyacını hidrojen enerjisiyle karş ılamayı öngörmektedir. Türkiye'de yakıt pilleri üreten hidrojen enerjisinin depolanmasıyla ilgili çalışmalar yapan Türk şirketleri var. Örneğin Vestel, hidrojen ile çalışan cep telefonu bataryası üzerinde Ar-Ge çalışması yapmaktadır. Vestel'in yanı sıra, EAE gibi şirketler hidrojen enerjisi çalışmaları yapıyorlar. ICHET, istanbul'da hidrojenle çalışan otobüs projesi üzerinde çal ı şmaktadı r. Boru imal eden, boru hattı yapan sanayicilerimiz var. Çünkü gelecekte hidrojen, doğal gaz gibi boru hatları ile nakledilecek. Sıvı hidrojenin depolanması için basınçlı kaplar üreten firmaların çalışma yapması gerekiyor. Anlaşıldığı gibi, çalışmalar özel sektör tarafından yürütülmektedir. Doğrusu da budur. Ancak devletin teşvik etmesi, yönlendirmesi, bilgilendirmesi ve ilgili kanunları çıkarması gerekmektedir. Hidrojen enerjisinde son yıllarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Konuyu ihmal eden ülkeler, bu alandaki gelişmeleri kaydetmiş ekonomilerden, hidrojen enerjisi teknolojisi satın almak zorunda kalacaktır. Hidrojen enerjisi bugün petrolden 3 kat pahalıdır. Ancak fosil yakıtlarının çevreye verdiği geri dönülmez zararları göz önüne alırsak maliyetin biraz daha düşeceği söylenebilir. Hidrojen enerjisi ve özellikle yakıt hücreleriyle yapılan araştırmalar kuşkusuz devam etmelidir. Başta ABD olmak üzere birçok ülke hidrojen enerjisiyle ilgili çalışmalara oldukça fazla Ar-Ge fonu ayırmaktad ır. Ülkemizde de başta TÜBİTAK ve DPT olmak üzere diğer kaynaklardan hidrojen çalışmalarına önemli destek sağlanmaktadı r. Bu destekler diğer ülkelerde de fazla gelişmemiş olan bu konudaki çalışmaları yakalamak için faydalıdır. Bunu da başarabilmek için eğitime önem vermek gerekmektedir. UNIDO-ICHET tarafından hidrojen teknolojilerini (tasarım, bakım, işletme) mühendis ve mühendisleri yetiştiren öğretim elemanlarına öğreten seminerler, çalıştaylar, kısa kurslar düzenlenmektedir. Ayrıca bu faaliyetlerde, hidrojen enerjisi teknolojisinin çevre ve ekonomiye katkıları üzerinde durulmaktadır. ICHET periyodik olarak teknik raporlar yayınlamaktad ır. Ayrıca pilot projeler yapılmaktadır. Bunlardan bazıları ; t Rüzgar enerjisinden hidrojen eldesi (Arjantin'de), t Küçük hidrolik santrallerden hidrojen eldesi (Çin), t Hidrojenle çalışan 3 tekerlekli taşıma araçları (Hindistan), t Güneş enerjisinden hidrojen eldesi (Libya), t Yenilenebilir enerjiden hidrojen eldesi (Portekiz), t Hidrojen yakıt hücreleriyle çalışan otobüs ve otomobiller (Güney Kore), t Hidrojenle çalışan otobüs (Türkiye), t Bozcaada'da 1000 evin hidrojenle ısınması ve aydı nlanması (Türkiye) projeleridir. Hidrojen enerjisi çalışmalarının başarılı olması dileğiyle ...
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=