Tesisat Dergisi 115. Sayı (Temmuz 2005)

"' o o N N ::, E E ~ sun ise% 56'sının kentlerde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Bu eğilim, artan gıda ihtiyacı yanında hızlı kentleşme sonucu içme kullanma ve sanayi suyuna olan taleplerin bölgesel bazda giderek artmasını da beraberinde getirecektir. Pek çok ülkede bölgesel yağışların düzensiz dağıl ı mı, büyük kentlere su temin edilmesi için havzalar arası su transferini kaçınılmaz hale getirecektir. Bu gelişmeleri n sonucu olarak büyük kentlere sağlı klı ve güvenilir içme kullanma ve sanayi suyu temin edilmesi ve atık suyun arıtılarak doğal çevreye verilmesi için çok büyük yatırımların yapılması zorunlu görülmektedir [7]. Bu nedenle, her ülkede tüm sektörlerdeki su kullanımı değerlendirilmelidir. Dünyada gelecek yıllarda görülebilecek su k ıtlığını önleyebilmek için aşağıdaki sorular yanıtlanmalıdır. 2025 yılında yaklaşık 8 milyar olacak 996.569 ha ve tüm alan ın% 92,09'nu oluşturmaktadır. Yağmurlama sulamanın uygulandığı alan 76.076 ha ve % 7,03'tür. Damla sulaman ı n uygulandığı alan 9.575 ha ve% 0,88'Iik bir alanı kapsamaktadır [4]. Eldeki veriler gerek DSİ gerekse SB tarafından yapılan sulamalarda, 4,9 milyon ha alanın% 95'inde yüzey sulama yöntemlerinin ve ancak% 5'Iik kısmında basınçlı sulama tekniklerinin uygu landığını göstermektedir. Bugün, birçok alanda asırlar boyunca hızl ı ilerlemeler sağlanmasına karşın, ülkemizde özellikle yüzey sulama uygulamaları eski zamandakine benzemektedir [6]. Ancak, son yıllarda da sulamada meydana gelen gelişme ler son derece hızlı olmaktadır. Özellikle, basınçlı sulama sistemlerinden damla sulama yönteminin daha çok yaygınlaşması da dikkati çekmektedir. Son zamanlarda, suyun dağıtımında düşük dünya nüfusunun gıda ihtiyacını kar- maliyetli plastik boruların kullanılması, şılayacak tarımsal üretim için yeterli su olacak mı? 2025 yıl ına kadar su varlığı ve su talebi nasıl bir gelişme sergileyecek? Çevre, yersel ve endüsdamla sistemlerinin uygulanmasını yaygınlaştırmıştı r. Bu sonuçlar, su kaynaklarımızın optitriyel kullanımlar ve sulama için mev- mum kullanımı açısından mevcut sucut su üzerine farklı su politikaları ve yatırımları nasıl bir etki yapacak? Uzun vadede su sorunlarının çözülebilmesi için mutlaka uluslararası bir eylem planı na ihtiyaç bulunmaktadır [2]. Ülkemizde Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından işletilen alanların % 95,93'ü olan 68.246 ha alanda yüzey sulama, % 3,38'i olan 2.406 ha alanda yağmurlama sulama,% 0,69'u olan 492 ha alanda damla sulama yöntemi uygula n maktad ı r. Sulama Birlikleri (SB) tarafından işletilen alanlarda ise yüzey sulama yöntemlerinin uygulandığı alan lama teknolojilerinden basınçlı sulama sistemlerinin hızlı bir şekilde gelişme göstermesi gerektiğini ve bu konuda uygulama anlamında yoğun çalışmaların yapılması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu çalışmada da, tarımda kullanılan sulama suyunu bitki kök bölgesine kadar kontrollü bir şekilde uygulanmasını sağlayan basınçl ı sulama sistemleri hakkında bilgi verilmiştir. Uzun yıllar boyu su, bedava veya düşük maliyette temin edilebilir bir kaynaktı. Ancak, son zamanlarda bu kaynağın Şekil 2. Yağııııırlaıııa ve damla sulamada kullanılan borular; (a) PVC ve (b) PE. 172 artan nüfus karşısında kıt bir kaynak olması nedeniyle, insanoğlu barajlara gem vurarak serbestçe akışını engelledi ve daha az olan yerlere doğru akışına izin verdi veya daha sonraki kullanımları için depolad ı. Borulara belli basınç altında pompalayarak farklı yerlere iletmeye çalıştı. Hatta, içme amaçlı şişeledi. Tabii ki, bu tekniksel uygulamalar suya ekstra bir maliyet getirmiştir. Ülkemizin su zengini bir ülke olmad ığ ı , buna karşın sulama uygulamalarının % 95'i yüzey sulamanın olması ve su kaynaklarımızın % 75' ini tarım sektörünün kullanmas ı , sulamada daha gelişmiş basınçlı sulama sistemlerinin kullanılmasının zorunlu olduğunu göstermektedir. Gelişmiş sulama yöntemlerinin tarım alanlarında kullanılması, yüksek sulama randımanın sağlanması, birim alandan al ınan ürün miktarının artması ve ürün çeşitliliği ile çiftçiye geri dönecektir. Basınçl ı sulama sistemleri, yağmurlama sulama sistemleri ve damla sulama sistemleri olmak üzere ikiye ayrılma ktad ı r. 2.1. Yağmurlama Sulama Yağmurlama sulama yönteminde, arazi üzerine belirli aralıklarla yerleştirilen yağmurlama başlıklarından sulama suyu, belli bir basınç altında püskürtülerek atmosfere verilmekte, su küçük zerrecikler halinde arazi yüzeyine düşmekte ve infiltrasyonla toprak içerisine girerek kök bölgesine depolanmaktadır. Bu su uygulama biçimi, bir yerde doğal yağışa benzediğinden bu yönteme yağmurlama "sulama yöntemi" adı verilmektedir. Yağmurlama sulama sistemi; su kaynağı, pompa birimi, boru hatları , ve yağmurlama başlıklarından oluşur [1 O]. 2.1.1. Yağmurlama sistemi üniteleri a) Su kaynağı: Her türlü su kaynağından yararlanılabilir. Yani akarsu, göl, keson kuyu, derin kuyu, gölet, baraj, sulama kanalı vb. olabilir. b) Pompa birimi: Yağmurlama sulama sistemlerinde gerekli işletme basıncı genellikle pompa birimi ile sağ lan ı r. Statik emme yüksekliğinin fazla olmadığı koşullarda santrifüj tipi derin kuyularda da dik milli ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=