Tesisat Dergisi 112. Sayı (Nisan 2005)

"' o o N C "' "' z - "' "' ·;;; ~ 6.000 5.000 ..c: 4.000 s ~.,,, 3.000 2.000 1.000 ■2002 2030 Solar Termik Grafik 5. Yenilenebilir eneıji teknolojileri ana maliyetler (2002-2030). güneş enerjisi dışında, yenilenebilir kaynaklı tüm elektrik tesislerinin maliyetleri, fosil kaynaklı santral maliyetleri ile rekabet edecek duruma gelecektir. t Yenilenebilir enerji kaynakları içinde Türkiye'yi en çok ilgilendiren kaynak rüzgar, hidra, jeotermal ve güneş enerjileridir. Rüzgarda bugün bile bizim tesis maliyeti, doğal gaz kombine çevrim santrali kuruluş maliyetine yaklaşmıştır (Karada kurulan rüzgar santralleri için). Hidrolik santrallerde, teknoloji gelişmeye bağlı önemli bir maliyet beklentisi yoktur. Bu nedenle bugünkü fizibilite faktörleri daha uzun yıllar, hidrolik santral kuruluş kararı için belirleyici olacaktır. Jeotermal kaynak ve güneş enerjisinin elektrik üretiminde kullanı lması teknolojik gelişmelere rağmen ancak teşvik ve desteklerle mümkün olabilecektir. 2.3. Yenilenebilir Kaynak Cinslerine Göre Analiz Sonuçları 2.3.1. Hidrolik enerji Hidroelektrik santrallerin elektrik üretimi 25 yıl içinde iki misli artarak 4248 Twh'a ulaşacaktır. Hidrolik enerji potansiyelleri çok yüksek, Brezilya, Kongo, Paraguay, Norveç, Uruguay, Türkiye, Çin gibi ülkeler kendi jeografik avantajlarını kullanmaya devam edeceklerdir. Özelikle Çin, 2030'a kadar kurmayı planladığı hidrolik santrallerle 2030 yılında, dünyanın en büyük hidroelektrik üretimini yapan ülke olacaktır. 2.3.2. Biyokütle Dünyada biyokütle, hidrolik kaynaktan sonra elektrik üretiminde en çok kul38 lanılan ikinci yenilenebilir büyük kaynaktır. Biyokütle özellikle Güney Amerika ülkelerinde şeker kamışı artıklarının yakılması ile elektrik ve buhar enerjilerinin üretilmesinde kullanılmaktadır. Brezilya'da şeker kamışı artıklarının yakılmasıyla toplam elektrik üretiminin % 3'ü karşılanmaktadır. Finlandiya'da elektriğin % 4'ü biyokütleden elde edilmektedir. Biyokütle, bütün ülkelerde sadece elektrik üretiminde değil, talep edilen elektrik/ısı oranına göre, kombine çevrim veya daha çok kojenerasyon tesislerinde çok yüksek verimli bir şekilde değerlendirildiği için, tercih edilen primer enerji kaynağı olmaktadır. Ayrıca, kombine enerji üretime avantajı ile, Kyoto Protokolü'nün hedeflediğ i CO2 miktarının tutturulmasına, çok büyük destek sağlamaktadır. 2.2.3. Rüzgar enerjisi Dünyada rüzgardan elektrik enerjisi üretimi hızla artmakta ve toplam elektrik üretimi içindeki payı da yükselmektedir. Son yıllarda rüzgar santralleri sayı ve kapasitelerindeki büyük artı şların, 2002 yılında, dünyanın toplam elektrik üretimi içinde % 0,3 olan payının, 2030 yılında % 10'a çıkarı lması planlanmıştır. Danimarka'da, Almanya'da ve İspanya'da rüzgar enerjisine sağlanan devlet desteği oldukça yüksektir ve bu desteklerle giderek güçlenen rüzgar enerjisi sektörü, Avrupa rüzgar elektriğini 2002 yılında dünya toplamının üçte ikisini üretme performansına taşımıştır. Devlet desteği, yatırımı fizibil yapacak seviyede, kWh rüzgar elektriği başına prim ve rüzgar elektriğini alım garantisi şeklindedir. Almanya'dan sonra en büyük rüzgar elektriği üreticisi ABD'dir. Uluslararası Enerji Ajansı hesapları na göre, rüzgar elektriği üretim maliyeti, iyi seçilmiş bol rüzgarlı bölgelerde 4,5 cenUkWh, vasat rüzgarlı bölgelerde 5,5 cenUkWh'tır. Üretim maliyetini yükselten faktörlerden biri de, üretim noktasından alçak ve orta gerilim şebekelerine bağlanabilmesi için kurulması gereken elektrik nakil hatları ve oldukça kompleks yük kontrol sistemidir. 2.2.4. Elektrik üretiminde güneş enerjisi En çok kullanılan elektrik üretim sistemi fotovoltaik (PV), ikincisi ise deneme aşamasında olan güneş enerjisi ile çalışan büyük termik santrallerdir. Fotovoltaik sistemle elektrik üretim maliyetini, doğal gaz kombine çevrim veya kojenerasyon tesisi maliyeti ile karşılaştırırsak yaklaşık 1O kat daha pahalıdır (35-60 cent/kWh). Güneş enerjisi ile çalışan termik santralin ilki Kaliforniya'da El Paso'da kurulmuştur. Önce 600 MW olarak kurulmuş, 2 yıl sonra kapasite 1200 MW'a çıkartılmıştır. İlk 600 MW için 4-5 milyar dolarlık yatırım yapılması gerekmiştir. Henüz deney aşamasındadır. Gelecek 25 yıl içinde dünyada 120 Twh'lık güneş elektriği üretimi beklenmektedir. 2.2.5. Jeotermal enerji Daha çok tektonik oluşumunu tamamlamamış veya en geç tamamlamış ülkelerde (El Salvador, Filipinler, Endonezya, Kasta Rika, İzlanda, Yeni Zelanda, Meksika gibi) daha çok ısıtma enerjisi kaynağı (toplu konutlarda, sağlık merkezlerinde vs.) olarak, az miktarda da elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde kullanılmaktadır. Jeotermal kaynaklı elektrik üretiminde dünya jeotermal elektrik üretim payı toplamı 2002 yılında 57 Twh olmuştur (Türkiye toplam elektrik ihtiyacının üçte biri). 2.2.6. Gel-git ve dalga enerjisi Gel-git ve dalga enerjilerinden elektrik üretimi bütün dünyada henüz emekleme aşamasındadır. Sadece Fransa, Kanada, Çin, Rusya ve Norveç'te bazı küçük ve orta ölçekli Gel-Git santralları yapılmıştır ve işletmeye alınmıştır. Bunları toplam kapasitesi 325 MW'tır (yani Ankara doğal gaz kombine çevrim santralinin yarısından daha az). Bunlar kuruluş maliyetleri çok yüksek deney üniteleridir. Daha çok gösteri amaçlı bir enerji üretim yatırımıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=