11 C .. . !!? z nan kiş!!eı:f n .(a,rıınJarıııı ortaya koy,ırak, bu sorunların çöziinıiine yönelik çeşitli uzmaıı k~ ilerin görüşlerini almak amacıyla dergimiz içerisinde bir bölüm oluş ıırdıık. Bu böliiın içimle, tesisat sektöründe koııu olan her türlü cihaz, malıeme, sistem ve tesis lıakkııula soru sorabilir ve bu sorunlarııı çözümüne yönelik görüşlerinizi beyan edebilirsiniz. Katı/111, tmtışalıııı. .. Katı/111, çözüm üıd.eli111 ... Sektöre ilişkin konuşmak, tartışmak, çözüm bulmak, öneri sunmak istiyorsaııız; 0212 211 38 50- 274 92 73 no'lufaksla veyaforum@Jeknikyayincilik.com e-mail a,lresi ile bize ulaşabilirsiniz.------------------------------------- *Bu bölümdeki tiim yazılarm sorııııı/uluğıı ya:ar/arııuı aittir. Endüstriyel Tesislerde Enerii Ekonomisi +-- -- -- Türk Tesisat Mülıemlisleri Derneği, İstanbul Bölge Komitesi'ııin düzenlediği "Endüstriyel Tesislerde Eneıji Ekonomisi" konulu Mart ayı semineri büyük bir katılımla gerçekleşti. Oturum başkanlığını Kani Korkmaz'ın üstleıuliği toplantıya, Prof Dr. Alııııet Arısoy ve Cafer Ünlü konuşmacı olarak katılarak bulıar kııllanımımhın ·elde edilen enerji tasarrufu üzerine çeşitli bilgiler ver<li. Sektör profesyoııellerinin ilgiyle izlediği seminerin ardından katılımcılar, konuşmacılara sorular yönelterek kendi görüş ve düşüncelerini ilettileı: Prof Dr. Ahmet Arısoy ve Cafer Ünlü'nün koııu lıakkıııda sektöre önemli bilgiler verdiği top/antıııııı soru ve cevaplarını sizlere sunuyoruz. =- , *Prof Dı; Alııııeı Arısoy 'ıııı bııseıııiııdeki .ıııııııııııırııı /82. saJfa, Cafer Üıılii 'ıı/iıı .rnıııııııııııdaıı yola çıkarak lw:ırladığı makaleyi 1 ise 186. sa_ıfadaıı iıibareıı bıılabi/irsiııi:. Necdet Koçtürk: Biz 2000 yılında Afşin Elbistan Termik Santrali'nde işler yaptık. Burada saatte yaklaşık 12.000 kg kondens suyu uygulamada atıl ı yor. Yani tüm kondens devrelerinin ucu açık bırakılmış ve toprağa gömülmüş durumda. Biz bu konuları Elektrik Üretim A.Ş'nin yetkilileriyle konuştuk. O sırada mühendis arkadaşlarla da konuştuk. Onlar kafalarını işin bitirilmesine ve tamamlanmasına endekslemişler. Dolayısıyla bu nasıl bir projedir, projede ülkeye ait kaynaklar nasıl kullanılıyor, buna ilişkin önlemler alınabilir mi diye herhangi bir düşünceleri yok. Gene bu finansör kurumların verdiği şartnameleri iyi uygulayan Muz Cumhuriyeti'nin mühendisleri sıfatıyla işler yapmaya çalı şıyorlardı. Biz sonuçta bunun takipçisi olacağımızı söyledik ama yapamad ık tabi. Hüseyin Erdem: Ben TTMD Başkanı olarak yanıtlayacağım. Zaten sivil toplum örgütümüzün vurgulamak istediği bu. Cafer Bey'in verdiği örnekten başlayayım. Resim çekeceği noktaya geldiğinde biz diyoruz ki, önce bize yatırımcı lazım. Yani yatırımcının bilinçlenmesi lazım. Yatırımcı bilinçlendiği zaman doğru tasarımcı olacak, 22 doğru malzeme seçilecek, doğru da işletme yapılacak. Arkadaşımın da Cafer Bey'in dediğine de katı lıyorum. Ama o genel müdür veya o işin yetkilileri eğer o projeyi aynen uygulayacağ ım derse ve bu proje de yanlış ellerde yapıld ıysa -ki o santralin tasarımı Türkiye'de yapı lmadı , yabancılar yaptı-veya Türkiye'de bilinçsiz ve tasarım bilgisi olmadan, ucuz diye verildiyse, "herkes yapıyor; ucuz olsun, para kazanayım" zihniyetiyle işveren tarafından (Gama-Tekten orada işveren kuruluşu idi) o tercih ediliyorsa sonucu siz tahmin edin. Ayrıca bu işin uygulaması ehil olmayan kişiler tarafından yapıldı ve bir de üstüne izolasyon vardı. Eğer bu yapılmad ıysa ve bunu uygulatan mühendisler kontrol olarak iyi değilsek, işletmeci de gerekli işletmeyi yapamıyorsa, (buradan Sabancı Center'de işletmenin doğru yapıldığı, iyileştirmeler ile yapıldı ğı için enerjinin ne kadar geri döndüğü, Sabancı Center'ın kaç senede kendini amorti ettiğini arkadaşımız da, ben de biliyorum) sonucu bir tahmin etmeye çalışın. Bizim sivil toplum örgütümüzün amacı da zaten bu durumları önlemektir. Biz diyoruz ki, tasarımcısıyla , uygulamacısıyla, malzeme seçimiyle, test, kontrol ve de işletmecisiyle doğru bir yapı yapabilirsek -ki bu termik santral, çimento fabrikası veya herhangi bir bina olabilir- o zaman bu sektörü doğru yönlendirmiş veya enerjiyi doğru kullanmış oluruz. Arkadaşımıza bu konuyla ilgili gerekli katkıların tüm arkadaşlarımız tarafından verileceğine dair söz vermek istiyorum. Baycan Sunaç: önce küçük bir katkıda bulunmak istiyorum; ardından da bir sorum olacak. Öncelikle Cafer Bey'in sunumundan çok yararlandığımızı belirtmek isterim. Ama kondens sözcüğünü ben pek doğru bulmadım. İngilizce'de "condensing water" ya da "condense", Almanca'da ise "kondensiert wasser" ya da "kondensierte" diye terimler vardır. Türkçe aslında çok zengin bir dil ve türetmeye çok yatkın . Ben dil uzmanı değilim, sadece dile çok hevesliyim. Belki İngilizce ve Almanca'daki benzetmeyi yapmak istersek, Türkiye'de de belki "yoğuşultu" diyebiliriz. Aynen kırmaktan kırıltı, çökmekten çökelti örneğinde olduğu gibi. Bana kalırsa kondens suyu ya da daha güzel bir deyimle "yoğuşultu" dememiz lazım. Yoğuşultu sözcüğünü
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=