termesinin yanı sıra genç jenerasyon ile yaşlılar arasında büyük kopuklukları ortaya koymaktadır. Yapı teknolojisinde bu husus daha açıklıkla görülür. İnşaat işleri mevzuatındaki yetersizlik ve yeni teknolojiye uyumsuzluk; sektörde hizmet veren teknik elemanların deneyim ve yıllara dayalı mesleki yaşamlarına endekslenmiş, özellikle hizmet sektöründe performansa yönelik gelişimler dikkate alınmamış, önemsenmemiş bulunmaktadır. Mekanik tesisat mühendislik hizmetlerine meslektaşlarımızın uygulama, tasarım ve yönetim hizmetlerinde çok yönlü bilgi sahibi olmaları , uzmanlarla birlikte ekip halinde çalışmaları gerekir. Buna karşın bazı meslektaşlarımız tesisatın bütün branşlarında gözü kapalı yükümlülük almakta, uzmanlık hizmetlerini hiçbir sorumluluk almadan yapmaktadırlar. Çoğunlukla sektörde şantiye deneyimi olan bu meslektaşlarımızın bu bağlamda tasarım, uygulama ve tasarım mühendislerini karaladıkları, bu çabalarında da başarılı oldukları görülmektedir. Bu tür uzmanlıktan uzak bilgi ve deneyimden yoksun kişileri sektörden uzak tutmanın, etkisiz kılmanın zamanı gelmiştir. ►Müze ve Kültür Uzun süredir görmediğim Londra'yı özlemişim. Çok değişmemiş. Nüfusunun % 60'ı yabancı olan Londra'da yaşayanlar, aynı düzen, aynı standart içinde Kraliyet gücünün sağladığ ı koşullara uyumlu şekilde bir arada hayatlarını sürdürüyorlar. Her yere ulaşım metro, otobüs ve taksi ile çok kolay. Alışveriş merkezleri, oteller, lokantalar hep dolu; günün 24 saati canl ı ve hareketli olma niteliklerini korumuş Londra şehri. Londra'da en başta görülecek yerler müzelerle başlıyor. Müzeler Büyük Britanya'nın tarihi, sanatı, bilim ve teknolojisi ile ülkenin kültürünü sergilemekle kalmayıp, bütün dünya ülkelerinin sahip olduğu değerleri sergiliyor. Bu anlamda müzeler haftanın her günü açık. Turistlerin yanı sıra hafta sonu aileler çocukları ile, hafta içi okullar öğrencileri ile müzeleri dolduruyor, bilgi ve kültürlerini artırıyorlar. Bu kez bizler için en önemli ziyaret Royal Academi of Art müzesi olmuştur. İngiltere'de insanlar müzeye bilet almak için ıızun kuyruklarda bekliyor. Gruplar halinde gezebiliyorlar. Bütün ,: müzeler kendi gelirleri ile kendi kendini idare ediyor. Bıı nedenle kafeleri, kitapçıları ve hediyelik satış yerleri çok zengin. Ayrıca İngilizler çok meraklı ve ülkenin yozlaşmamış bıı ı... kültür zenginliklerine dört elle sarılmışlar. Burada M.S. 600 yılından 1600 yılına kadar Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya olan göçleri sergilendi. Bu müzede, Altaylardan kopan Oğuz Türkleri; Hunlar, Moğollar ile İran'da yerleşip, Anadolu'ya 1071 yılında Alparslanla giren Selçuk Türkleri'nin toplu yaşaml arı, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun, Anadolu beyliklerinin ve Osmanlı İmparatorluğu'nun gelişimini gösterildi. Çarpıcı ve anlamlı bir sergi. Ancak objeler eksik; tekstil, ağaç sanatı, metal sanayi ve seramik malzemeleri sergilemek, Uygurlardan itibagördü. Katkıda bulunanları kutlamak gerekiyor. İkinci durağımız Tate Britain, Tate Modern Galeri Müzeleri oldu. Bir sanat ve kültür fuarı olan bu müzeler ilk kez "müze" anlamında reformist bir değişimi gösteriyor. Özellikle Tate, modern mimari ağırlıkl ı bir kültür merkezi olması ve çok fonksiyonlu görünümü ile galeria anlamında bilim, sanat ve teknolojiyi bir araya getirmiş. Müze fonksiyonunun yanı sıra bir forum, toplum merkezi, eğitim, alışveriş ve eğlence odağına dönüşen, dinlenme köşeleri, kafe, restoran, çocuk oyun salonları, kitapçıları ve teşhir pavyonları ile birbiri ile kaynaşan müze, estetik ağırlıklı güzel sanatların yanı sıra ülke kültürünü yansıtan yazarlar, şairler, heykeltraşlar ve sanatkarların bütün başarılı eserleri bir arada iç içe, bir düzen içinde ülkenin kültür değerlerini gösterirken insana birlikteliğin doyumsuz zevkini yaşatı yor. Son olarak Shakespeare Tiyatro Müzesini gezdik. Amerikalı bir uzman tarafından orijinaline benzer tarzda yapılan ahşap tiyatro çok ilginç; kenarda çepeçevre oturma anfileri, ortada üstü açık avlu, önde büyük ahşap sahne, akustik sanatının bir şaheseri olarak hala yazları kullanılıyor. Açık fuaye avlusunun döşeme taşlarına bütün yazar, şair ve sanatkarların isimleri resmedilmiş, çarpıcı ve etkileyici bir müze haline dönüşmüş, asırlardır Shakspare ile övünen İngilizlerin haklı ren Türk kavimlerini ve Türk beylik- gururlarını sergiliyor. lerini, devletlerini anlatmaya yetmemiş; buna karşın teşvik edici, özendirici. Ayrıca özellikle biz Türklerin tarihimizi daha şeffaf ve gerçekçi görmemiz, anlamamız ve sahip çıkmamız için anlamlı bir sergi sayı labilir. Bu anlamda bir serginin daha güzelini ve anlamlısını 1500 yıllık Türklerle sergileriz inancındayım. Sergi 12 Nisan 2005'e kadar açık olan sergi büyük ilgi Müzelere giriş ücretleri 20,00 YTL'den başlıyor. İnsanlar bilet almak için uzun kuyruklarda bekliyor. Gruplar halinde gezebiliyorlar. Bütün müzeler kendi gelirleri ile kendi kendini idare ediyor. Bu nedenle kafeleri, kitapçıları ve hediyelik satış yerleri çok zengin. Ayrıca İngilizler çok meraklı ve ülkenin yozlaşmamış bu kültür zenginliklerine dört elle sarılm ı şlar. it] 19 ın o o "' C .. ın z "' ~ ~ >, .. tn "iii ·c, :;; o ... ın .; ~ 1
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=