Tesisat Dergisi 112. Sayı (Nisan 2005)

~ "' o o N C: "' ~ z ·;;; ·e ., o ôi "' ·;;; ~ bağış ve desteğe endeksli gönüllü kuruluşlar kurulmalıdır. Dolayısıyla kamu adına hizmet veren yetkili kurumların birincil sorumluluğu üzerine alması veya bu tür kuruluşla ra devretmesi gereklidir. Ayrıca kamu kurumları, yerel yönetimler, itfaiye kuruluşlarının yeterli olmadığı süre içinde yönetmeliklerle arzulanan önlemlerin alınamayacağını, ayrıca yangın uzmanlarımızın da Türkiye çapında 4 veya 5 uzmanı geçmediği, onların da danışmanlık dışında sorumluluk yüklenmediği göz önüne alınarak yangın önlemlerinin etap etap toplumun bilinçlenmesi suretiyle ele alınmasının yararlı olacağı görüşündeyiz. Yangın önlemi, öncelikli can güvenliğine dönük alınmalıdır. 70 adedi aşkın ilimizde binlerce ilçe ile nüfusu 70 milyona yakın ülkede yangın önlemleri alınmamış milyonlarca yapı bulunmakta olup, öncelikle bu yerleşimlerde itfaiye ile ilişkili yangın ihbar sistemi kurulmalı , belediyelerin itfaiye kuruluşları güçlendirilmelidir. Bu anlamda illerde, ilçelerde, mahallelerde gönüllü yangın ekipleri kurulmalı, bu tür hizmetler için özverili destek sağ lanmal ı , yerleşkede yaşayanların katılım zorunluluğu öncelikli olmalıdır. Ayrıca ilkokuldan başlayarak itfaiye veya gönüllü sivil toplum kuruluşları tarafından yangın anında kişilerin öncelikli yapacakları işler ve önlemler, itfaiye kuruluşları tarafından eğitim kursları ile verilmeli, alevden, dumandan nasıl İllerde, ilçelerde, ıııalıallelerde gönüllü yaııgm ekipleri kurulmalı, bu tür hizmetler için özverili destek sağlanmalı, yerleşkede yaşayanların katılım zorıınluluğu öncelikli olımılulır. Ayrıca ilkokuldan başlayarak itfaiye veya gönüllü sivil toplum kurıılıışltırı tarafından yangın anımla kişilerin öncelikli yapacakları işler ve önlemler öğretilmelidir . 18 koru nulur, yangından nasıl kaçılır, öğretilmelidir. Özellikle yangın halinde mevcut yapılarda kaçış yolları, merdivenler ve duman kontrol sistemleri önlemleri bütün yapılarda acilen ele alınmal ıdı r. Buna ilave olarak şehir trafiğinde, otopark sisteminde, hidrant ve yangın suyu besleme hatlarında yangın tedbirleri zorunlu hale getirilmelidir. Düne kadar yangın yönetmeliği ile, üzerine yangın yazılan kum dolu 6 kova, kazma, kürek ve kanca ile yangın önlemi alan, imar yasalarıyla doğruyanlış yangın dolabı uygulayan, ranta dönük uygulama ve dolum süreci şartları ile yangın söndürme cihazı kullanan bir ülkede yaşadığımızı unutmamak gerekir. Yeni yapılarımızın bir çoğunun yangın kaçış yolları ve kapıları güvenlik nedeniyle kilitli tutulmaktad ır. Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerimizden başlayarak bütün illerimizde, kamu yapıları , üniversiteler, hastaneler, okullar, çarşılar, yangın güvenliğinden, yangın aktif söndürme sistemlerinden yoksun haldedir. Buna karşın son yıllarda büyükşehirlerde yapılan özel yapılarda, hava meydanı, hastane, kültür merkezi alışveriş merkezlerinde yönetmeliğimiz olsun olmasın uluslararası standartlara uygun önlemler alınmakta , bu sorumluluk işletme firmalarının, yatırımcıların sorumluluğunda sigorta kontrolleri ile yap ı lmaktadır. Bu koşullarda hazırlanmakta olan yönetmelikler; ayrıntılardan uzak, kaynak gösteren, sigorta sorumluluğunu zorunlu kılan teşvik edici temel kuralları içermeli, bütün binalarda öncelikle can güvenliğine dönük tedbirler sağlanmalıdır. Gerekli olduğuna inandığımız yangın riski sınıflandırma, yapı fiziği ölçüleri, basınçlandırma , aktif söndürme, malzeme spektlerini içeren ayrı ntılar ise ikinci aşamada gündeme gelmelidir. Aksi takdirde yönetmelik hazırlayıcıların önsözlerinde açıkladığı üzere, 'kamu yapıları , askeri tesisler vb. yapılar hariç bütün yapılarda şu tarihten itibaren geçerlidir', koşulları ile hiçbir amaca ulaşılamaz. Kaldı ki; yatırımcı, müşavir, danışman, yapı denetim kuruluşu meslek odaları benzeri vize ve onay makamlarının üzerlerine müteselsil sorumluluk almadığı sistemde sadece başta müellif mimar olmak üzere statik, meTürkiye son reformist adımlarla konuşur lıale gelmiştir. Görüntiilü ve yazılı ıııedy,ula lıer gün sorunltırımız ortaya konulduğunda kamu kurııluşları, siyasi otorite, anayasal kurumlar ve sivil toplum kuruluş/an arasında görüş ayrılıkları sergilenmekte, birbiri ile bir uzl<ışma sağlanaımıınaktadır. kanik tesisat ve elektrik proje müelliflerini sorumlu tutmak, insafsız bir yaklaşım, adaletsiz bir sorgulama sayılır. Bu gibi sorumluluklar kamusal bir denetim ve yetki çerçevesinde yangın mühendislerine devredilmeli veya yerel yönetimlerin yetki belgesine sahip danışmanların sorumluluğunda yapılmalıdır. Aksi takdirde yasal yetkisi olmayan uzmanlar, deneyimsiz yapı denetim kuruluşları, ticari sigorta kuruluşları tarafından ranta yönelik bir müfettişlik hizmeti gelişerek, ülke gereksiz bürokrasiye boğulacaktır. ►Statükocu Toplumlarda Uzlaşma Zorluğu Türkiye son reformist adımlarla konuşur hale gelmiştir. Görüntülü ve yazı lı medyada her gün sorunlarımız ortaya konulduğunda kamu kuruluşları , siyasi otorite, anayasal kurumlar ve sivil toplum kuruluşları arasında görüş ayrılıkla rı sergilenmekte, birbiri ile bir uzlaşma sağlanamamaktadır. Sanat ve kültürde, dil ve dinde, tarihi geçmişe sahip çıkma amaçlı muhafazakar yaklaşım zorunluluğu bilim ve teknikte geçerli olmayıp, özellikle teknolojide tutuculuk ülkelerin gelişimine engel olmakta, o ülkenin geri kalmış yönlerini sergilemektedir. Ülkemiz gelişmekte olan bir ülke olmasına rağmen, çok hızla değişen teknolojilere ayak uyduramamakla, bilgi toplumu olma yolunda zorluklarla karşılaşmaktadır. Özellikle okumuş aydın kesimin ataleti, deneyimlere dayalı üretimde reklama dönük yaptırımların ülkeyi teknolojiden uzak gös-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=