ın o o N C .. "' z N .. .. .. ;;. .. vı Prof. Dr. Olcay Kıncay Y.T.Ü Makina Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü 1981 yılmda İDMMA Makina Mühendisliği Bölümü 'nde lisans, /991 yılında YTÜ Mühendislik Fakül- /esi, Makina Mühendisliği Bölümü, Isı ve Proses dal111da Doktora ve 1994 yılında YTÜ Makina Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, Termodinamik ve Isı Tekniği Anabiliın Dalmda Doçent Doktor iinva111 aldı. 2003 yılı itibariyle Profesör olan Olcay K111cay halen aynı Anabilim Dalı 'nda görev yapmaktadır. Doç. Dr. Recep Öztürk Y.T.Ü Makina Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü 198/ yıl111da İDMMA Makina Mühendisliği Bölümii 'nde lisans, 1990 yılında YTÜ Mühendislik Fakültesi, Makina Mühendisliği Bölümü, Enerji dalında Dokıora ve 1988 yılında YTÜ Makina Fakültesi, Makina Mühendisliği Böliiıııii, Hidromekanik ve Hidrolik Makinalar Anabilim Dalı 'nda Doçent Dokıoriinva111 aldı. Halen aynı Anabilim Dalı 'nda görev yapınakıadıı: OZET Günümüzde eneıji gereksinimi, telmolojik gelişmelere, nüfus artışına ve sanayileşmeye paralel olarak hı:::la artmaktadıı: Türkiye'nin 2000 yılı sonu itibariyle elektrik eneıjisi üretiminde, toplam kurulu gücü 27.264, I MW, brüt eneıji üretimi de 124.92/,6 GWh/yıl'dıı: Brüt elektrik eneıjisi üretiminin % 75,2'sini termik eneıji santral/arından (TES) karşılayan ülkemizde büyük bir çevre sorununa neden olan bu santrallerden vazgeçmemiz mümkün değildiı: Bu çalışmada TES'imizin elektrik üretimi-çevre ilişkileri, çevre sorunları ana hatlarıyla verilmiş, özelliklefosil yakıtlara dayalı TES'imizin çevre kirliliğine etkileri incelenmiş olup, çevre kirliliğinin azaltılması için, çevre bilincinin oluşmasına, enerjinin verimli kııllanılıııas111a ve çevre ile dost yeni enerji kaynaklarıııın araştırılıııasma yönelik öneriler sunulmuştuı: __ 128 Termik Enerii Santrallerimiz ve Çevre 1. Giriş 1980'Ii yıllardan sonra artan enerji talebine paralel olarak, dünyamız büyük bir çevre sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Gelişmiş ülkeler yanında az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde az veya çok bu sorundan etkilenmektedirler. Özellikle fosil yakıtların yanması sonucu hava kirliliği; asit yağmurları, sera etkisi ve ısıl kirlenme, insan sağlığı yanında doğal yaşamı da tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Yaşanan bu olaylar insanlarda çevre bilincinin oluşmasına yol açmıştı r. Günümüzde dünya enerji gereksiniminin % 80'i kömür, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan geri kalan % 20'si hidrolik, nükleer, rüzgar, güneş, jeotermal, bitki ve hayvan artıklarından karşı lanmaktadı r. 1999 yıl ı sonu itibariyle fosil yakı tların dünyada bilinen rezerv dağılımları petrol eşdeğeri olarak % 68,3'ü kömür,% 15,5'i petrol,% 16,2'si doğal gaz olarak hesaplanmaktadır. Bu verilere göre bilinen petrol rezervlerinin ömrü 41 yıl, doğal gazın 62 yıl, kömürün ise 230 yıl olduğu tahmin edilmektedir (2). 2000 yılında Türkiye'nin nüfusu 65.311.000 olup, 1999 yılında kişi başına brüt elektrik enerjisi tüketimi 1.840 kWh iken 2000 yılında 1.964 kWh'a çıkarak yıllık artış% 6,7 olarak gerçekleşmiştir (7, 8, 16). Ürettiği elektrik enerjisinin %75,2'sini TES'inden karşılayan ve ürettiği enerjinin yarısından fazlasını ithal ederek yüksek bedel ödeyen, üstelik ard arda enerji krizi yaşayan ülkemizde TES'imizin önemi çok büyüktür. Dışa bağımlılık süresini azaltmak için, kalitesiz ve büyük çevre kirliliğine neden olmasına rağmen büyük miktarlardaki linyit rezervlerimizi kullanmamız gerekliliğini göz ardı edemeyiz. Bu nedenle TES'inin verimli hale getirilebilmesi ve çevrenin korunması açısından önemi bir kat daha artmışt ı r. 2. Elektrik Enerjisi Üretimi Elektrik enerjisi üretiminde linyit, taş kömürü, fuel-oil, diesel-oil, doğal gaz, hidrolik, rüzgar ve jeotermal kaynaklar Türkiye'nin birincil enerji kaynaklarını oluşturmaktadır. Ülkemizin linyit rezervleri son belirlemelere göre 8.374 milyon ton olup, % 88 görünür rezervi vardır. Ancak linyit kaynaklarının % 57'Iik bölümünü 6.300 kJ/kg ısıl değerin altında olan düşük kaliteli linyitler oluşturmaktadır. 13.000 kJ/kg ısı l değerin üzerindeki kaliteli linyitler ise % 7 gibi çok düşük miktardadır. Taş kömürü rezervi 3 milyar ton, petrol 37.2 milyar ton ve doğal gaz rezervi de 13 milyar m3 civarında olduğu tahmin edilmektedir. İthal edilen doğal gazdan elde edilen elektrik üretimi ise 2000 yıl ı toplam üretiminin % 36,5'u civarındadır (17b). Tablo 1 'de birincil enerji kaynaklarına göre 2000 yılındaki brüt elektrik üretimimizin 124.921,6 GWh olduğu görülmektedir. Bu değerin% 75,19 termik, % 24,72 hidrolik enerji kaynaklarıdan sağlanmaktadır. Tablo 1. Birincil enerji kaynaklarına göre 2000 yılında Türkiye'de brüt elektrik enerjisi üretiminin dağılımı. Birincil Enerji GWh % Kaynağı Kömür Toplam 38.186,3 30,57 Sıvı Yakıt Toplam 9.310,8 7,45 Doğal Gaz Toplam 46.216,9 37,00 Yenilebilir + atık toplam 220,2 0,17 Termik toplam 93.934,2 75,19 Hidrolik toplam 30.878,5 24,72 Jeotermal toplam 75,5 0,06 Rüzgar toplam 33,4 0,03 Türkiye toplam 124.921,6 100,00 Tablo 2'de ise yine aynı yıldaki elektrik enerjisi üretiminin üretici kuruluşlara göre dağılımı verilmektedir. Bu tabloda elektrik enerjisi üretimindeki en büyük oranın (93.234 GWh/yı l) %74,63'Ia TEAŞ ve ona bağlı ortaklık santrallerinde olduğu görülmekte olup, kurulu gücüde bu oran (21.251,9 MW) % 77,94 civarındadır (8, 16, 17).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=