.... oo N C: .. . z! !? için belirli bazı minimum akış seviyeleri mutlaka korunmalıdır. Aksi takdirde, zaman içinde borular kireç bağlayabilir. Daha düşük ECWT elde edebilmek için değişken frekanslı kule fanının kullanılmasıyla, azalan soğutkan kaldırıcı kuvvetinin de yardımıyla çiller kompresöründe daha fazla enerji tasarrufu sağlanabileceğini söyleyenler de bulunmaktadır. Dahası, pek çok çeşitli kısmi yük koşulları söz konusu olduğunda parazit yüklerin sabit olması da şart değildir. Üretici firmanın önerdiği minimum akış seviyesi ve minimum giriş ECT'si aşılmamak şartıyla soğutma kulesi hücreleri hangi koşulda çalışırsa çalışsınlar, değişken hızlı kule fanları sayesinde minimum enerji kullanımı mümkün olacaktır. Kule fanlarının yük azaltımından bağımsız olarak, kule hücreleri işletime açık olmalıdır, çünkü sonuçta kuledeki basınç seviyelerinde görülecek düşüş (püskürtme nozullarındaki), otomatik olarak kısmi yük durumunda parazit yoğuşturucu pompalama enerjisini de azaltacaktır. Kuledeki hava akışı fan hızıyla doğrudan orantılıdır. Bu nedenle harcadığı enerji yaklaşık olarak fan hızının kübü oranında değişir. Ancak bina yükü değiştikçe deneyimlerle görülmüştür ki, kule kapasitesi arttırılacaksa en düşük hızda çalışan fanlar ilk artırılacak parazit yük kaynağı olarak görülmeli ve sonra tüm hücrelerdeki fanlar daima aynı hızda çalışacak şekilde tutulmalıdır. Kule fan kullanımı genel anlamda enerji maliyetini etkilese de, saat başına düşen tahmini enerji maliyetinin önerilen çoklu çiller kombinasyonları arasından seçilenlerden elde edilecek sonuçları önemli oranda etkileyeceği düşünülmemektedir. Eğer bu makalede önerildiği şekilde işletilirse, ilgili parazit tüketim etkilerinin tahmininde de daha güvenilir bir kaynağa dönüşecektir. Yukarıda bahsi geçen fan hızına orantılı enerji kullanılan kısmi yük koşulları ve işletimi basitleştirecek diğer varsayımlar da kullanılabilir ancak üreticinin önerdiği minimum akış hızlarının daima korunduğu varsayıldığı unutulmamalıdır. Normalde parazit yüke göre ayarlanan kW/ton performansı, giren kondenser suyu sıcaklığının (ECT) yükselmesinden ve alçalmasından doğrudan etkilenir, yani bir bağımlılık söz konusudur. Bu etki, 70 °F (21°C} altında genellikle daha düşük bir 122 ECT aralığına sahip olan muadili absorpsiyonlu çillerlere göre, mekanik buharsıkıştırmalı (VC} çillerlerde daha çok görülür. Bu nedenle soğutma kulesindeki kısmi yük kontrol sıralaması için formül hazırlanacaksa, MBH/ton yaklaşık değerlerine de benzer bir ayarlama yapılması gerektiği unutulmamalıdır. 5. Pompalamada Göz Önünde Bulundurulacak Hususlar Binanın asıl yükünü kaldıran primer pompalama sistemlerinde de doğrudan değişiklikler olur; dönüş suyu akışı ve sıcaklıklar (havayı-işleyen tüm birimlerde iki adet konum kontrol değeri olduğu varsayılmıştır) öncelikle bina yükündeki artış veya azalmadan dolayı değişirler. Bu tür değişiklikler ayrıca önceden belirlenen soğutulmuş su sıcaklığı ayar noktasını, ilgili çillerde entegral yükleme/boşaltma kontrol sıralaması yaparak koruyabilmek için işleyen çillere ait kW/ton veya MBH/ton değerlerini de etkiler. İlgili olarak, birincil soğutulmuş su akışı ve dönüş sıcaklığındaki değişimler, kW/ton ve MBH/ton değerlerini tahmin etmeyi, ayrıştırılmış birincil/ikincil soğutulmuş su dağıtım sistemlerini modellemekten daha zor ve sorunlu bir iş haline getirebilir. Çoğu çiller için seçilen dizayn koşulları genellikle olası maksimum yoğuşturucu su sıcaklığını kullanma fırsatı tanıyacak şekilde seçilir. Sonuç olarak, çoğu gerçek-zamanlı işletim süreleri için gerekenden daha fazla kapasite ayrılmaktadır. Ayrıca devreye giren ECWT ne zaman maksimum seviyesinin altına düşse, gerçekçilleryükü de düşecek ve beraberinde kapasitenin gereksinimlerini azaltacaktır. Yine de unutulmamalıdır ki, optimum enerji verimlilik seviyesini elde etmek için, HVAC sisteminin en çok enerji tüketen parçasının (ör. buhar sıkıştırmalı çevrim makinelerinde kompresörün}, kendi en düşük $/ton-saat değerinde çalışması gereklidir. Eşdeğer absorpsiyonlu çillerlerin ise, aynı şekilde yüksek ve düşük sıcaklıktaki ısı eşanjörlerinin (HX) proje yükünde en üst logaritmik ortalama sıcaklık farkında (LMTD} işlemeleri gerekecektir. İlgili tüm gazlı ve elektrikli çillerlerin pompalarıyla bağlantılı parazit elektrik yükü fabrika çizimlerine bakılarak hesaplanabilir ve sonrasında çillerler çalışırken gerçekleşecek kW/ton cinsinden sabit bir elektrik yükü olarak görülebilir. Elektrikli ve gazlı çiller parazit yüklerine, bağlantılı birincil ve ikincil soğutulmuş su pompaları ve yoğuşturucu su pompaları da dahil edilebilir. Absorpsiyonlu çiller parazit yüküne ayrıca birimdeki brülör havalandırma tertibatı, çözelti pompaları ve boşaltma pompaları da dahil olabilir. Yukarıda bahsedilen hususlar göz önünde bulundurularak, hibrid multi çiller tesisi PLC'lerinin kontrol algoritması artık verilen yük koşulunda saat bazında optimum çiller kombinasyonunu seçmek üzere programlanabilir. Böylece her fizibl çiller kombinasyonu için gerçek zamanlı işletme maliyeti/ ton-saat değerini hesaplayabilir. Sunulan algoritmanın sınırları ise, belirli bir çiller kombinasyonunun üretici firmanın önerdiği değerlerden daha düşük yüklere uygun olması ya da yük miktarı önerilen çiller kombinasyonundaki kapasite sınırlarının üzerine çıktığı hallerdir. 6. PLC'ler Öncü Görevi Üstleniyor Kritik derecede önem taşıyan ve önceden seçilmiş gerçek-zamanlı ve bununla bağlantılı işletim parametrelerini dışarıdan alarak en son çıkan PLC çiller sıralama kontrol sistem teknolojilerini kullanmak ve bu sayede herhangi bir merkezi çiller tesis konfigürasyonuna sahip olan, hem hibrid hem de aynı enerji kaynağını kullanan çillerlerden optimum düzeyde faydalanmak mümkün olacaktır. Benimsenen yaklaşım veya seçilen mantık tasarımı yapan uzman kişinin sorumluluğunda olacaktır ve burada vermeye çalıştığımız hizmetin tamamen dışında kalmaktadır. Amaç, birbiriyle bağlantısı bulunan değişkenlerin belli bir model içinde kullanılması için ne yapılması gerektiğini kavrayabilmek amacıyla hem HVAC sistem tasarım mühendislerine hem de merkezi tesis işletmecilerine çiller üreticilerinden elde edilen veriler ışığında geliştirilecek polinom denklemleri daha iyi kavrayabilmek için bu parametrelerin birbirleriyle nasıl bir ilişki içinde olduklarını tanıtmaya çalışmak olmuştur. En son çıkan PLC kontrol mekanizması özelliklerini kullanarak tasarım ekibi projeyi bıraktıktan yıllar sonra bile sürdürülebilir ve olası en düşük işletim maliyet değerlerini elde etmek mümkün olabilecektir. Gerçek anlamda sürdürülebilir nitelikte binalar görmek istiyorsak, HVAC tasarım mühendisleri, istenilen PLCyönetimli işletim sıralamasına sahip hem yeni hem de revize edilmiş çoklu çillerli tesislere yönelik planlar hazırlarken ve özellikleri belirlerken, iletişim içinde olmak zorundadır. ifil
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=